Recep Tayyip Erdoğan'ın köylüleri gözaltında

Köylülerin başvurusu ve girişimleri ile ortaya çıkan ‘kaçak ve yasadışı HES’ çalışmaları, köylülerin girişimleri ve yaptıkları suç duyurularının ardından ortaya çıkarılmış ve daha sonra da köylüler, yaptıkları eylemlerle seslerini duyurmaya çalışmışlardı.

Karayolları ekipleri ile birlikte çalışmalarının sürdürüldüğü HES projesinin, daha önce yine köylüler tarafından yargı yoluyla ‘yürütmesi durdurulup iptal edilen’ Baro Enerji’ye ait Alicik 1-2 HES projesine ait olduğunu öğrenen köylüler, geçtiğimiz ay Rize İdare Mahkemesine başvurarak, yeniden HES çalışmalarının durdurulması için dava açmıştı.
    

Yapılan suç duyuruları, vadide yapılan eylemler, sürdürülen nöbetler, açılan dava ve yaşanan tartışmalarla yetinmeyen köylüler, CİMER’e de şikayette bulunarak, çalışmaların bir an önce durdurulmasını talep etmişti. CİMER’den köylülere verilen yanıtta ise söz konusu HES çalışmalarının ‘kaçak ve izinsiz’ olduğu vurgulanarak, ilgili firma hakkında yasal ve idari işlem yapıldığı bildirilmiş; böylece HES çalışmalarının yasadışı ve kaçak olarak sürdürüldüğü tescillenmişti.
    

Bu gelişmelerden sonra güvenlik güçleri bölgeye gelerek tutanak tutmuş ve firmaya ait iş makinelerini vadiden çıkarmıştı. Köylüler ise yaşanan gelişmelere karşın vadide ‘yasadışı ve kaçak’ çalışmalara karşı geceli gündüzlü nöbet tutmaya devam etti.
    

Köylüler, dün öğlen saatlerinde HES firmasına ait iş makinelerinin bölgeye geleceği haberlerini alınca yeniden Gürgen Vadisinin Alicik ve Gürgen Köyleri noktasında toplanarak gelen iş makinalarını vadiye sokmadı. Köylülerin engellemeleri üzerine jandarma ekipleri alana gelerek, köylüleri uyarmaya ve iş makinelerini vadiye sokmaya çalışırken, tartışmalar yaşandı. Jandarma ekipleri önce Cevat Ayhan isimli köylüyü gözaltına almaya çalışırken, aynı yerde bulunan diğer köylüler de arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alınmak istedi ve jandarma aracına binerek, arkadaşlarını yalnız bırakmadılar.
  

Köylüler, jandarmada alınan ifadelerinin ardından serbest bırakılırken; jandarma ekipleri de iş makinelerine eşlik etti. İş makineleri ise öğlenden sonra yaşanan gerginliğin ardından jandarma gözetiminde vadiye girerek çalışma yapmaya başladı.
    

Edinilen bilgilere göre daha önce bölgede kaçak ve hukuksuz bir şekilde, izin almadan çalışmalarını sürdürdüğü ortaya çıkan ve CİMER’in de uyarısıyla hakkında yasal ve idari işlem yapılan firmanın, özellikle AKP Güneysu İlçe Başkanlığı yetkililerinin de devreye girmesiyle yeniden çalışma izni aldığı öğrenildi.

ÇALIŞMALAR YİNE DURDURULDU

Köylüler, arkadaşlarının gözaltına alınmasının ardından jandarma eşliğinde vadiye girerek çalışmaya başlayan iş makinelerinin çalışmalarını durdurmalarını isteyerek, aksi taktirde olacakların sorumluluğunu almayacaklarını vurguladılar.

Yaşanan tartışmaların ardından, çalışmalara müdahale eden köylülerin kararlılığı karşısında iş makineleri ise çalışmalarını durdurarak, jandarma eşliğinde bölgeden ayrıldı.
    

KÖYLÜLERDEN SERT TEPKİ
    

Gelişmelerin ardından Güneysu Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korunma Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, yaşananların tam bir hukuksuzluk olduğu vurgulanarak, “Yedi aydır kaçak çalışan ve CİMER tarafından da tescillenen bu hukuksuzluk karşısında şirket hukuksuzluklarına devam ediyor. Yedi aydır alamadıkları izinleri iki günde ‘aldık’ diyerek, vatandaşı kandırmaya devam ediyorlar” denildi.
    

“Bir kere CİMER ve DSİ Bölge Müdürlüğü tarafından ivedilikle durdurulma isteminin sebebi, çalışma izinlerinin olmaması ve yer tahsisi yapılmamış olmasıydı” vurgusu yapılan açıklamada ayrıca- şu ifadelere yer verildi:
    

“Şimdi ilgili kurumlara soruyoruz: Yer ölçümleri dahil tüm izinlerin alınması altı ay sürer. İki günde bu hukuksuz izinleri kim, nasıl verdi verdi? Demek ki belli güçleri arkasına alan şirket, hukuksuz işlerine devam ediyor. Ancak köylü vatandaşlar bunları dereye sokmamakta kararlı. Neticede bugün, uyduruk iki satır yazıyla tekrar çalışmalara başlayan şirkete vatandaşlar anında müdahale etmiş ve çalışmaları durdurmuştur. Artık şunu ilgili kurumlar ve şirket bilmelidir ki, mahkeme sonucuna kadar burada hiçbir çalışmaya izin verilmeyecektir.”