banner388
banner390

Yollara çıkıyoruz zamanlı / zamansız. İşimizle ilgili çoğu kez. Buluşmak, görüşmek, tanışmak, anlamak, anlatmak için. Almak/vermek için.                                                                              

Böyle durumlarda yol bir araç oluyor, ulaşılacak amaç için katlanılması gereken bir süreç gibi. Bu yüzden de çoğu kez kahır gibi, yük gibi geliyor. Yoran, buran, kıran bir sefere dönüşüyor.
Aslında yol iki ucunda iki anlam taşıyor bir bakıma: Bir şeylerden uzaklaşmak / bir şeylere yakınlaşmak. Bu, bir şehirden bunalıp başka bir şehrin kucağında huzur bulmak adına da yapılabiliyor; birilerinden kaçmak, özlediğin birilerine kavuşmak da olabiliyor. Ya da  kendin den  kaçmak. Bir çıkış yolu aramak.                                                                                                

Bir problemi çözmenin en kolay yolunu arıyoruz. Kimimiz yeni bir okulun yolunu tutuyor, kimimiz ekmek parası için yola koyuluyor. Başımız sıkışınca bir çıkar yol arıyoruz.                                                                                                                                                                                                        

Kötü yola sapanları uyarmayı insani bir görev sayıyoruz. Yol yordam bileni, bize yoldaşlık edeni, yol göstereni ne kadar seviyorsak, yol keseni, yoldan çıkanı, yolunu bulanı, yolsuzluk yapanı da o kadar sevmiyoruz.                                                                                                                 

Bazen eşi, çocukları, anayı babayı terk ediyor, gözyaşlarımızı içe atarak ve bir umut türküsüyle gurbetin yolunu tutuyoruz, rızık için. “İşleri yoluna koyayım, döneceğim” diye başlayan kahırlı bir serüven, bazen dönüş yolunu kapatan bir gurbetçi olma teslimiyeti ile devam ediyor.
Yollar biter mi? Yolun sonunda ışık mı vardır hep? Yolun sonu bittiğinde her şey biter mi sizce? Evimizden işimize gitmenin çeşitli yolları, bir şehirden bir başka şehre ulaşmanın farklı yolları var.                                                                                                                                                                                                        

Para  kazanmanın türlü yolları. İşe girmenin, evlenmenin değişik yolları var.                                            

Duyguları ifade etmenin, dostluğu göstermenin, reddetmenin de öyle.
Çocukluğumuzda hepimiz başka bir şey olmayı hayal ediyorduk muhtemelen.                                                               

Kimimiz gazeteci olmayı istiyorduk, kimimiz sinemacı olmayı. Belki makinist, belki de kaptan olmayı. Bir an önce büyüyüp bu hayalimizi gerçekleştirmeyi bekliyorduk. Ama kader hepimize başka bir yol çizdi ve biz bu kaderle hesaplaşmak zorunda kaldık.                                                                                                                     

Günlerimize nitelik kazandıran yaptığımız şeyler değil, bunları nasıl yaptığımızdır.                                           

Ve bunları daima en insancıl ve en yüksek biçimde yapmak zorundayız.                                                                                  

Her bir davranış onur ve yücelik taşımalı; insan kendini asla küçültmemeli, alçaltmamalı, hayatın deniz misali kimi zaman dingin, kimi zaman fırtınalı olduğu bilinciyle yaşamalı. Geminin sağ salim limana varması ancak kumandasını üstlenen kişinin dik duruşuyla, teslim olmamasıyla; ona emanet edilmiş yükü, tayfayı ve yolcuyu kurtarmak adına korkuya kapılmamasıyla mümkün olur. Yiğitçe, cesaretle amaçlarımızı yüksek tutmalıyız.                                                              

Hayat bir yol hikayesidir, hangi durakta biteceğini herkesin bildiği. Bilmediği ise bu yolculuğun ne kadar süreceğidir.
Bize düşen, bir yandan bu süreyi her dakikasıyla hakkını vererek yaşamak, bir yandan da yollarda iz bırakabilmektir.                                                                                                                                                Tıpkı bilgelerin dediği  gibi:  “Dünya hancı, biz yolcu.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.