Son zamanlarda, dünya gündeminin ilk maddesini İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’nın birleşmesiyle oluşan Birleşik Krallık’ın AB üyeliğinin oylanacağı referandum oluşturuluyordu. Birleşik Krallık’ta halk uzun zamandır üzerinde çeşitli tartışmaların yapıldığı referandum için dün sandığa gitti. 4 aylık bir “kal ya da ayrıl” kampanyalarından sonra yapılan İngiltere ve AB için kritik öneme sahip referandumunun ilk sonuçları sabah saatlerinde kamuoyuna sunuldu. Oylamaya 30 milyondan fazla seçmen katıldı. Ülkenin kaderini belirleyen referandumda “AB’ye Hayır” diyenlerin oranı yüzde 52 olurken, “Evet” diyenler ise yüzde 48’de kaldı. Sonuçlarla beraber, İngiliz para birimi Sterlin, dolar karşısında 1985’den bu yana en düşük seviyesine geriledi. Sonuçların açıklanmasının ardından İngiliz para biriminde yüzde 3’lük ani düşüş meydana geldi. İngiltere Bankası’nın duruma müdahale edebileceği bildirildi. Öte yandan İngiltere’nin başkenti Londra’nın, yüzde 60 evet oyu ile AB’de kalma taraftarı olduğu bildirildi.
Her ne kadar sandık başına giden seçmen “AB’ye Hayır” dese de Birleşik Krallık’ı AB’den ayrılması yönünde bazı belirsizlikler bekliyor. Referandumdan “AB’den ayrıl” yönünde çıkmasına rağmen bu durum hemen gerçekleşmeyecek. “AB’den ayrıl” kararının alınmasının ardından Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesince belirtilen yasal süreç başlayacak. Başbakan halkı AB’den çıkılması konusunda aydınlatacak. Ardından 2 yıllık bir müzakere süreci başlayacak ancak 27 AB ülkesinin de onay vermesi durumunda bu süreç uzayabilir. Bu süre zarfında ülke, AB içinde kalacak ve AB yasaları yürürlükte olacak.
24 Haziran 2016 Cuma 09:39
Son Güncelleme: 24.06.2016 09:43