Rize'de yaşayan 19 yaşında Neslican Tay, bacağında artan ağrı ve uyuşmalar sonrasında doktora gidiyor. Genç kızın bacağındaki tümör ancak 3 ay sonra belirlenebiliyor. Sonrasında da tümörden kurtulmak adına yoğun bir tedavi sürecine giren Neslican, 5 ay boyunca kemoterapi alıyor. Fakat tedavi kanseri yenmeye yetmiyor. Genç kız o kadar komplekssiz ve pozitif ki kemoterapi yüzünden kaybettiği saçlarıyla, yarısı alınmış bacağıyla çekilmiş fotoğraflarını sosyal medya hesabı üzerinden paylaşıyor ve yaşama sevinciyle insanlara bir nevi hayat dersi veriyor.
Bacağının yarısını aldırmak zorunda kalıyor
Neslican, tümörün akciğere sıçrama yapmasının önüne geçilebilmesi adına Samsun'daki özel bir hastanede ameliyata giriyor. Ancak uyandığında bacağının yarısının alınmış olduğunu görüyor.
Neslican, yaşadığı bu acının altında ezilmek yerine acısının üstüne gidiyor. Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla aslında birçok insana hayat dersi veriyor. 70 bine yakın takipçisiyle Ben bir bacaktan ibaret değilim diyen Neslican, kendini uzuvlarıyla değil, uğruna yaşadığı ideallerle tanımlıyor.
Neslican, son yaptığı paylaşımda Samsun'daki ameliyatından, ameliyat sonucunda bacağının yarısının alındığı o andaki yaşadıkları ve hissettiklerinden bahsediyor. İşte o paylaşım:
"20 Temmuz 2017 saat 16’yı geçiyor biraz.
Bir hastane odasındayım, elimde rujum.. Ameliyata girmeden önce uyandığımda kendimi güzel görmek istediğim için, iyi hissetmek için sürmüştüm. Bacağımla olan son resmim olacağına, bacağımı geride bırakacağıma inanmıyordum, inanmak istemiyordum. Bacağımın bende kalacağına inanıyordum. 5 ay kemoterapi görmüştüm, tümör küçülsün bacağım bende kalsın diye. Tüm kötü zamanların ödülü olacaktı ameliyattan çıktığımda bacağımı görmek. Doktorumda kurtarmak için uğraşacağını söylemişti. Ben bu umuda tutunarak girdim ameliyata.
Aynı gün saat 18.30 uyandım..
19 yılımın içindeki en kötü uyanıştı. Herkes başımda ama kimse umrumda değil ilk kez. Saati soruyorum uyanır uyanmaz. Altı buçuk diyor birisi. Anlıyorum ki uğraşılmadı ve kesildi bacağım. Üstümdeki pikeyi üzerimden atışımı hatırlıyorum, bacağımı göremeyişimi. Acıyı tüm hücrelerimde hissediyorum. Tekrar tekrar uyuyup uyanıyorum narkozdan. Her seferinde o pikeyi kaldırıp bacağımı görmeyi bekliyor ve her uyanışımda tekrar kaybediyorum onu. Kendime gelemiyorum her pikeyi kaldırışımda canımdan can gittiğini hatırlıyorum. Ki gitmişti de.. Bırakın aynaya bakmayı kendimi unutuyorum. Nasıl olur diyorum nasıl devam ederim bilmiyorum. Yerimde duramazdım ki ben nasıl yaşayacaktım öyle? İş kadını olduğumda topuklu ayakkabı giyemediğimde? İlerde çocuklarım olurda peşlerinden koşamazsam? Peki toprak nasıl kabul edicek bacağımı? Ben nasıl kabul edeceğim böyle olmayı? Sanki o masada bacağımla beraber tüm geleceğimi, hayallerimi bırakmışım gibi hissediyordum.
Bir süre izin verdim kendime. Acı çekmeme zaman tanıdım. Zaman iyileştirmeyecek gibi geliyordu ilk başlarda. Acımın altında ezilmemek için hep üstüne gittim. İmkansız değildi, zaman ve yaşama olan sevincim benim acıma ilaç oldu. Ve şimdi bugün burdayım ve hayatımda hiç bu kadar kendimden emin olarak ayaklarımı yere basmamıştım. Gerçekten ben tek bir bacaktan ibaret değildim ve olmayacaktım da!"
NESLİHAN KUZUM KUTLARIM.ALLAH SEVDİKLERİNLE UZUN ÖMÜRLER
VERSİN,SENİ SEVSİN SEVİNDİRSİN,MELEKLERİ KOLLASIN,NAZARLARDAN
SAKLASIN,HEP MUTLU OLASIN,AMİNNNNN