Reina Saldırısının Yankıları Giderek Büyüyor

 
İstanbul Ortaköy Reina’da yılbaşı gecesi yaşanan terör saldırısının yankıları sürüyor.

Yılbaşı gecesi 39 kişinin ölümüne neden olan saldırısını gerçekleştiren zanlı yakalama operasyonları geçtiğimiz günlerde son buldu ve zanlı yakalandı.  Failinin  yakalanmasının ardından sorgulanmasına geçilirken bir yandan da kamuoyunda olayın gelişimi ve arkasında ki güçlerin aynı zamanda destekçilerin kimlerin olabileceği yönündeki akıl yürütmeler ve çalışmalarda bir o kadar yoğunluk kazanmakta.

Düzenlenen bir panelde konuşan Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, konuyla ilgili önemli görüşlerde bulundu. Reina’da yapılan saldırının basit bir DEAŞ saldırısı olmadığı yönünde bir düşünce paylaşımında bulundu.
Mete Yarar düzenlenen söyleşide 15 Temmuz günü ve sonrasında yaşanan operasyonları aynı zamanda gerçekleşen terör olaylarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de yaşanan bu gerçeklere karşın dünya siyasetinin  nasıl bir tavır içerisinde yer aldığına dair paylaşımlarda bulundu.


İstanbul Ortaköy’de gerçekleşen Reina saldırısında bulunduğu değerlendirme oldukça dikkat çekiciydi. Saldırganın sadece beraberindeki para değil bunun dışında bir çok faktörün yer aldığını ve sonucunda olayın basit bir DEAŞ saldırısının olmadığını söyledi.

Olay gecesiyle ilgili yorumlarda bulunan Yarar, bugün için erken olsa da olayın arkasında başka şeylerin çıkacağını düşündüğünü bu konuyla ilgili yapılan araştırmanın devam ettiğine değinerek “Bu olayın içerisinde hem katliamcı profiline hem DEAŞ profiline uymayan bir adam görüntüsü var. Açık ve net söyleyebilirim ki arkasından başka şeyler çıkacak. Bugün için erken konuşmak doğru olmaz, bir araştırma yapıyoruz bu konuyla alakalı. Önümüzdeki günlerde de geniş kapsamlı bir yazı yazacağım buna dair. Özellikle Türki cumhuriyetlerden Türkiye’ye bu tür kişiler neden geliyor, daha önce oralardan gelip eylem yapan sayısı 1’di. Bence asıl araştırılması gereken neden bunlar arttı ve arkalarında paralı bir örgüt mü var sorularıdır. Saldırganın yalnızca beraberindeki para değil onun dışındaki birçok faktörde bunun basit bir DEAŞ saldırısı olmadığını gösteriyor” dedi.
 
Türkiye’de yaşanan son dönemdeki olaylar neticesinde toplumun ve devletin gösterdiği mücadelenin önemine dikkat çekerek yapılan direniş hareketinin başka bir ülke de yapılmış olsaydı Nobel ödülüyle mükafatlandırılacağını adının da Nobel demokrasi ödülü olacağını söyleyen güvenlik uzmanı Mete Yarar sözlerine, ‘’15 Temmuz hala devam ediyor bunu kabul edelim önce. Bunu ben değil sayın cumhurbaşkanı, başbakan ve diğer siyasiler söylüyor. Bu bana ait olan bir cümle değil. Bugünlerde Adalet Bakanı’nın açıklamalarını dinliyorsunuz. İçerideki gruplarına motivasyon vermeye devam ediyorlar ve dışarıda bazı suikastler için de emir verdiklerini düşünüyoruz diye açıklama yaptı. 15 Temmuz’u bir gün olarak algılarsanız yanlış yaparsınız. Biz o gün darbe yapmaya kalkan bir grubu bertaraf ettik” ifadelerini kullandı.