Ekim 2015’te İstanbul Küçükarmutlu’da meydana gelen olayda, polisin bir eve baskın yaptığı sırada bir özel harekat polisinin tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Dilek Doğan’ın davası görüldü.
12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya katılan polis Y.M., anne Aysel Doğan’ın “Benim yavrumu öldürdün. Onu nasıl büyüttüğümü ben bilirim” diye tepki gösterince, Doğan duruşma salonundan çıkarıldıve duruşmaya ara verildi.
Son savunmasında sanık Y.M. “Ben kimseyi öldürmedim, kimseye bilerek silah doğrultmadım. Vicdanen rahatım. Devletimin bana verdiği görevi yerine getirdim. Kimseye ateş etmedim. Abisi arama ekiplerine doğru hareket etti. Silahın namlusundan ve dipçikten tuttu. Sonra silah patladı. Aileye sakinleşirlerse yaralıyı hastaneye götürebileceğimizi söyledim, sakinleşmediler” dedi.
Mahkeme sanığa ‘taksirle ölüme neden olmak’tan 5 yıl ceza verdi. Eylemin ‘bilinçli taksirle’ işlendiğine dikkat çeken mahkeme, cezayı 7 yıl 6 aya çıkardı. Bu ceza üzerinden de ‘iyi hal’ indirimi yapan mahkeme sanığın 6 yıl 3 ay hapsine hükmetti.
Karara tepki gösteren Doğan ailesi istinaf mahkemesine itiraz edecekleri belirtti.
Dilek Doğan, Ekim 2015’te eve baskına gelen polislerle “Ayakkabıyla girmeyin, galoş giyin” tartışması sırasında polisin silahından çıkan kurşunla ölmüştü.
