Bodrum’da ’Golden çetesi’ olarak bilinen 12 Golden cinsi köpeğin sahibi Şenol Özbakan vefat edince, köpekleri sahiplenen hayvan sever Aylin Yıldız Schwarz ve köpekleri geri almak isteyen Özbakan’ın kızı davalık oldu. Schwarz’ın köpekleri vermemesi üzerine karşı karşıya gelen taraflar basın mensuplarına yaptıkları açıklamada, konuyu yargıya taşıyacaklarını ifade etti.
Bodrum’da ’Golden çetesi’ olarak bilinen 12 Golden cinsi köpeğin sahibi Şenol Özbakan vefat edince hayvan sever Aylin Yıldız Schwarz evinin kapılarını köpeklere açmıştı. Bu duruma karşı çıkan Özbakan’ın kızı Yağmur Özbakan ise köpekleri geri almak için Güvercinlik Jandarma Karakolu’na gidip şikayetçi olunca iki grup arasında gergin anlar yaşandı.
Bodrum’da yaşayan emekli anestezi uzmanı Aylin Yıldız Schwarz, villasının bahçesinde bulunan 2 odalı müştemilatını sahipleri vefat edince sokakta kalan 12 tane Golden cinsi köpeğe tahsis etmişti. Köpeklere sahip çıkan hayvan sever Schwarz, köpeklerin kullanılmasını istemediğini söyleyerek, kimseye köpekleri vermeyeceğini beyan etmişti. Bunun üzerine vefat eden Özbakan’ın kızı Yağmur Özbakan, jandarma ile birlikte Schwarz’ın evine gelerek köpekleri almak istedi. Kısa bir tartışmanın ardından Schwarz, köpekleri mahkeme kararıyla teslim edeceğini söyledi. Bunun üzerine Özbakan’ın kızı jandarma karakoluna giderek Schwarz’dan şikayetçi oldu. Köpekleri geri almak için hukuksal mücadeleye başvuracaklarını söyleyen Özbakan’ın kızı, köpekleri aldıktan sonra vakıf kuracağını da açıkladı.
Konuyla ilgili kısa bir açıklama yapan Aylin Yıldız Schwarz, Özbakan’ın kızı ve yakınlarının sabah köpekleri almaya geldiklerini belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“Bu sabah bir grup kapıma geldi. Golden cinsi köpekleri alacaklarını ve vermem gerektiğini söylediler. Ben de bu köpeklerin koruma altında olduklarını, bu saatten sonra bu köpekleri kimseye vermeyeceğimi söyledim. Goldenleri vermeyince jandarmayı çağırdılar. Ben de jandarma komutanına köpekleri sadece mahkeme kararıyla vereceğimi söyledim. Goldenlerin kimliklerini göstermelerini istedim. Köpeklerin kimliklerinin bende olduğunu söylediler. Asla kimlikler bende değil. Goldenler bana teslim edildiğinde kimse bana kimlik teslim etmedi. Bunlar sokaktan toplanan Goldenlerdir. Şenol beyin kimlikli Golden değildi. Allah rızası için sokaktan alıp baktığı köpeklerdi. Şenol beyin vasiyeti ’köpeklerimi asla kimseye teslim etmeyin’ dedi.”
Köpeklere sahip çıkanlardan Yıldız Uslu da Şenol Özbakan’ın vasiyetini yerine getirdiklerini söyleyerek, “Şenol bey bana dedi ki ’köpeklerimi kesinlikle kimseye vermiyorsunuz.’ ’Yeşim hanımda kalacaklar bir tek ona güveniyorum’ dedi. Ben bu olaya bizzat şahidim. Ve onun için burada bunun mücadelesini veriyoruz. Ben 20 yıldır burada yaşıyorum ve Şenol beyi çok yakından tanıyorum. Şenol bey sokaklarda bu hayvanları toplar. Yazın tatilciler Bodrum’a gelir, köpek alır. Bu köpekleri de kışın giderken sokağa bırakır giderler. O kadar çok köpek var ki sokakta ama bunlara sahip çıktı bunlar normalde sokak köpeği. Biz de Şenol beye bunun için yardım ederdik. Yazın da Bodrum merkezde durur, turistlerin yardımıyla geçinirdi” dedi.
"Köpekler Bodrum’un değil"
Goldenlerin sahibi olan Şenol Özbakan’ın kızı Yağmur Özbakan ise köpekleri yasal yollarla alacağını belirterek, "Babamın bugün gömülüşünün 4’üncü günü. Daha yasını bile ne yazık ki yaşayamadık. Ben her ne olursa olsun teşekkür ediyorum. Babamın tedavi sürecinde Aylin hanımın köpeklere bakması için onay verdim. Babamın öldüğünün sabahında Aylin hanım bana ’köpekler hakkında ne düşünüyorsun’ diye sordu. Ben de ’babam yeni öldü bana biraz müsaade edin’ dedim. Sonra bana ’al o zaman köpeklerini’ diye bir tavırla karşılaştım. Ben de bunun üzerine buraya geldim. Köpekler Bodrum’un değil. Köpekler Şenol kaptanındır. Şenol kaptan sokaktan aldığı köpekleri sahiplendirdi. Sahiplendiremediği köpeklere kendi baktı. Köpekleri Bodrum’a mal eden benim babamdı. Köpekler Bodrum’un da değil, İzmir’in de değil köpekler bir semte bağlı değildir. Köpekler Şenol kaptanındır. Benim babam Bodrum’a bu köpekleri kabul ettirene kadar uzun bir süreç geçirdi. Ben köpeklerin burada kalmasını kabul ettim, ’burada kalsın’ dedim, ’ben de gelip giderim’ dedim. Bir sayfa açtım köpeklerle ilgili ve bu sayfada maddi ve manevi hiçbir beklentimiz olmadığını belirttik sayfamızdan. Ben daha sonra bir mesaj aldım ’o sayfayı Aylin hanıma devredeceksin’ diye. Babamın başında bulunduğu köpekler ile ilgili açılan sayfayı kapatmayacağım. Çünkü biz bu sayfada sadece ’Golden çetesi’ni işlemiyoruz. Sahiplendirilecek hayvanları işliyoruz. Kayıp hayvanları işliyoruz. Ve insanlara hayvan sevgisini aşılıyoruz. Ben geldim köpekleri almaya. Ben burayı kesinlikle basmadım. Haneye tecavüz olur diye sadece kapı zilini çalıp dışarı çıkmalarını bekledim. Benim babam öldü, benim babamın parası olsaydı villa tutup yaşayacak bir kıvama gelirdi. Benim babam karavanda yaşayan bir insandı. Köpeklere para bıraktığını söylememesinin nedeni ise bu şekilde olacağını biliyordu" diye konuştu.
"Köpekleri alıp babamın adına vakıf kuracağım"
Golden cinsi köpekleri aldıktan sonra vakıf kuracağını söyleyen Özbakan, “Bundan sonra hukuk sürecini de göreceğiz. Ben eminim ki geçte olsa ben bir şekilde hayvanlara kavuşacağım. Benim her zaman istediğim şuydu; ölen babamın adına her zaman bir vakıf kurmak istedim. Benim bu köpekleri aldıktan sonraki sürecim vakıf kurmaktır. Çünkü başka hayvanlar da yararlanacak bu vakıftan. Benim köpekler de başka köpekler de yararlansın” şeklinde konuştu.
Ulusal medyada kadın cinayetleri ,çocuk tacizleri bu kadar yer bulsa eminim dokunulmazlık zırhına giren meclisteki şarlatanlar ellerini ceplerine atmak zorunda kalırlardı