Sergi hakkında açıklamalarda bulunan Osmanoğlu "Ülkemiz’de yaşanan ve kamuoyu nezdinde infial uyandırmaya yönelik eylemlerin yeni bir halkasını teşkil eder sûrette, Halife Abdülmecid Efendi’nin evinde tertip edilen sergi ile ilgili tepkimi Anayasa ile güvence altına alınan bir hak olarak sosyal medya hesaplarım üzerinden ortaya koymam sonrasında, birtakım kişileri yönlendirdiğim iddiasıyla, esâsen, belli çevreler tarafından Bizler’i hedef göstermek sâikiyle hareket edildiğini ve bunun altında yatan zımni irâdeyi, üzülerek müşahede etmiş bulunmaktayım. Şüphesiz ki, hatalı bulundukları bir mevzûda kendi kusurlarının üzerini örtmeye yönelik bir üslûp dâhilinde hareket edenler, zihniyetlerinde gizlemeye çalıştıkları vahâmeti açıkça gözler önüne sermişlerdir. Referansları İslâm olmayabilir. Lâkin, bu necip milletin binlerce yıllık gelenek, görenek, örf ve anâneleri âdetâ hiçe sayılırcasına açılan bu sergiyi kadim Türk milletinin nâcizâne bir ferdi olarak kınamaya devam ediyorum. Elbette ki benim bu tepkim icra edilen sanat ve/veya sanatçıya yönelik değildir. Ancak, seçilen mekânın özellikle kurgulandığı ve sonrasında da eleştiriye açık birtakım fotoğrafların kamuoyu ile bilinçli olarak paylaşıldığı kanaatindeyim. Ayrıca, mevzu edilen Son Halife Abdülmecid Efendi’nin ‘nü’ tablosunun, şehzâdelik döneminde icrâ edilmiş olduğu ve fakat sonraki dönemlerde Abdülmecid Efendi’nin, Hilâfet Makâmı’na olan saygısından ötürü benzeri türde eserlere imza atmadığı tarihî bir gerçeklik olarak ortada iken bahse konu portrenin özenle intihap edilerek tahkir ve tezyife yönelik irâdeye bahane kılınması adına bugüne taşındığı, âşikârdır. Biz’ler, altı asırlık necip ve kadim bir medeniyet’in mirâsını taşıyan bireyler olarak, tarihin hangi döneminde zorbalık ve barbarlık ile hareket etmişsizdir? Bu nasıl bir akıl ve vicdan tutulmasıdır? Açıktır ki 16 Nisan referandumu öncesindeki sistemli saldırılarda olduğu üzere, yine suiniyetli birtakım mecrâlar eliyle, sahte fotoğraflar ve ‘belge’ adı altında gayrihukukî birtakım yazılar kullanılmak sûretiyle; şahsım ve mensubu olmayı her dâim iftihar vesilesi saydığım ailemiz üzerinden, toplum nezdinde kutuplaşma ortamı oluşturmaya çalışılmaktadır" dedi.
25 Ekim 2017 Çarşamba 00:24