Dünyanın en önemli öznesi insandır. Diğer bütün canlı ve cansız yaratılmışlarsa insanın hizmetine, kullanımına, insafına, merhametine ve vicdanına emanettir. Eğer insanoğlu bu emanetlere gerekli hassasiyet ile yaklaşarak, yaşatmak için gayret sarf ederse hem kendisini hem de çevresindeki diğer canlıları mutlu eder.
Peki bu zamana kadar bunu uyguladık mı?
Maalesef koskoca bir hayır!
Nefsine, menfaatine ve egosuna teslim olmuş insan, sanayileşme ile beraber daha azgın, daha doymaz ve acımasız bir tavır sergiledi, doğaya, hayvanlara, bitkilere, hatta kendi cinsine karşı bile.
Havayı kirlettik, toprağı kirlettik, suyu kirlettik. Aslında bunlar hem bizim hem de diğer canlıların sağlıklı yaşaması için olmazsa olmaz enstrümanlar değil miydi?
Aklını kullanan insanoğlunun küçük bir azınlığı, kısa bir süreliğine mutlu edecek dünya zevkleri için Dünyamızı bu hale getirmeye hakkı var mıydı? Tabii ki yoktu.
Ve şu anda Dünyamız tedavi ediyor kendi kendini, ozon tabakasındaki büyük delik kapanıyor, hava kirliliği hızla ortadan kalkıyor, dereler; ırmaklar daha temiz, daha berrak akmayabaşladı, hayvanlar ve bitkiler de kendilerini daha güvende hissediyorlardır. Bence Dünya toksinlerinden temizleniyor, insanlıktan şefkat ve merhamet görmediği içinkendi başının çaresine bakıyor, iyi de yapıyor. Şu bir kez daha görüldü ki Dünyanın "özne"si olarak yaratılan "insan" bu görevini hakkı ile
yerine getiremedi.
Sonuç "corona..."
Hak ettik mi, belki de fazlasıyla... Ders alır mıyız? Açıkçası çok inanmıyorum. Ama ümit ve dua ediyorum ki her birimiz çıkarmamız gereken dersleri maddi manevi anlamda çıkaralım ve bundan sonraki hayatımızda, kendimize, çevremize, diğer insanlara, diğer canlılara, suya, toprağa, havaya saygılı ve hassas davranalım.
Kirletmeyelim, kirlettirmeyelim, sevelim, koruyalım. "Corona" milat olsun, kendimize gelelim.
Sağlık, sıhhat ve huzur dolu gelecek diliyorum.