banner388
banner390

Dünya’da hiçbir söz öylesine üretilmemiş!

Yaşanmışlıkların sonucunda üretilen sözler.

Yani kimse isteyerek “ayı” olmak, veya bir “ayı” ile işbirliğine girmek istemez! Zoraki işbirliklerinde bir taraf “ayı’ya” benzetilir!

Aslında bu ayı ile iş yapılmazda..ne yapalım?

Köprüyü geçinceye kadar, dayı diyeceğiz!

Dayı diyelim ki, işimiz görülsün!

Aslında bu iddiamın siz de arkasında durursunuz da, siyasi ikbaliniz, beklentileriniz, koltuk hevesiniz, makam-mevki zikriniz, bu düşüncenizin önüne geçiyor.

Ne istediğimizi bilmiyoruz. Günü birlik yaşıyoruz.

Kararlılığımız yok.* İçeride başkayız, dışarıda bambaşka. Sahada başkayız, tribünde daha başka…

Kahvede, sokakta, çarşıda-pazarda, berberde başkayız,

Köprüyü geçince daha başka kimliğe, kılığa bürünüyoruz ki, kendi kendimizden şüphe ediyoruz, ‘acaba bu gerçekten ben miyim?'

Kendi kendimizi tanımakta zorluk çekiyoruz.

Başkalarına ahlak dersi verirken, mahallenin namus bekçiliğine soyunurken, bir basit ve dandik çıkar için değerleri ve inançlarımızı hiçe sayarken,  başkalarının gözündeki çapağa laf ederken, kendi kıçımızdaki pisliği örtmeye çalışıyoruz.

Karakter zayıflığından mı desem, inanç noksanlığından mı bilemedim, gururumuzu, geleneğimizi, alışkanlıklarımızı bile mesafelere göre ayarladık.

Nefsimize yenik düşüp, kendimizi samimiyet testinden geçirmeyip, günü birlik yaşamak, köprüyü geçince bir başka kılığa bürünüyoruz.

Kişi, kendisinden yardım beklediği aşağılık kimseye işi bitinceye kadar "iyisin, hoşsun" diye dil döker. Dikkat edilirse, bu durumda sadece "köprü geçilinceye kadar" normal karşılanır.

Yoksa,  bir hayatı "köprü" kabul etmek ve "ayıya sürekli" dayı demek doğru değildir.

Böyle düşünenlerin çoğunluğu oluşturduğu bir toplum gün gelir, "orman kanunu ile" yönetilir.

Her ne yaparsak yapalım, hangi zirveye çıkmak istersek çıkalım, çıkılan basamaklar, atılan adımlar, samimiyetle beslenince, ne güzel şey .bu samimiyet.. “köprüyü geçene kadar ayı’ya dayı diyeceksin.”! 

Bu söz üretildiği günden bu yana, dayılarımıza hakaret ederiz.

Diğer taraftan, bazı insanlara hitaben söyleyince “ayı’ya da” hakaret etmiş oluyoruz! Tabi fiziksel hakaret değil, beynine yönelik bir hakaret.

Hak etmeyen bir kimseye “dayı” dememeyi öğrenmemiz gerekiyor!

Olurda gün gelir, söylediğimiz kişide, “ayılık’ da dayılık” hoşumuza gider, o gün bizde “dayı” olmak isteriz.

Yani birilerinin bizim ile köprüyü geçene kadar, bize “DAYI” demesi gibi.

Ayı’da Dayı olmayalım! 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.