Sabah Gazetesi'nde yer alan haberdeki iddialar şu şekilde:
"Caner'le imzaladığımız protokol sonrası boşandık. Bana ödemesi gereken nafakayı ve oğlu Çınar'ın bakım, eğitim gibi giderlerini ödemediği için Caner'e icra takibi başlattım.
Boşanma ilamını ve babalık görevlerini yerine getirmeyen Caner Erkin, hakkında başlattığım icra takipleri sonrası, sosyal medya üzerinden hakkımda yıpratıcı ithamlarda bulundu. Çocuğunu görmeye dahi gelmiyordu. Başlattığım icra takibi ardından unuttuğu çocuğu aklına geldi ve velayet davası açtı.
Yeni eşiyle oğlunu tanıştırdığı ilk gün birlikte uyumuşlar. Oğlum Çınar, bu durumu bana ağlayarak anlattı. Şükran Ovalı'nın da oğlum Çınar'la video çekilerek sosyal medyada paylaşmış. Amacı, iyi bir anne figürü çizmeye çalışmak. Çınar'ın öz annesiyle yaşaması gerekir. Sahte anneye ihtiyacı yoktur.
Caner Erkin'in iddia ettiği gibi ahlaksız bir yaşam sürmedim. Onunla gittiğim davetlerde Alkol alıp bayıldığımı ileri sürüyor. Yanımda eşim varken iddia ettiği bu hususların hepsi soyuttur. Ben alkol kullanmam.
Caner'i asla aldatmadım. Eşimle gittiğim eğlence mekanlarında çekilen fotoğraflar, ahlaksız bir yaşam sürdüğümü göstermez. Caner de biseksüel arkadaşlarıyla lüks mekanlarda fotoğraf çektiriyor. Zamanını biseksüel arkadaşlarıyla geçiriyor diye Caner'e biseksüel mi diyeyim?
'Ahlaksız' dediği direk dansı bir spor. hamilelik sırasında zayıflama hapı kullandığımı iddia etti. Ona en güzel cevap Çınar'ın sağlıklı olmasıdır. Oğlumu 22 ay boyunca emzirdim."
