Samsun Haber - Türk PDR Derneği Samsun Şubesi Başkanı Oğuz Özat, ensest ilişki olarak tanımlanan aile içi cinsel taciz vakalarının önüne geçmek için neler yapılması gerektiği hakkında açıklamalarda bulundu. Ensest vakaların Türk toplumuna aykırı olduğunun altını çizen Özat, son zamanlarda medyaya yansıyan aile içi cinsel taciz haberlerine gelen yoğun tepkinin bu durumun göstergesi olduğunu belirtti.
İstismara Uğrayan Çocuğun Davranışları Değişiyor
Aile içi cinsel istismar vakalarının önüne geçebilmek için yapılabilecek arasında en önemli noktanın istismar vakası hakkında bilgiye ulaşmak olduğuna değinen Özat, “Önemli olan o bilgiye ulaşmak! O ailedeki o kız çocuğunun veya o erkek çocuğunun bunu birine anlatabilmesini sağlamamız gerekiyor. Bu da atılganlık eğitimi ile yapılır. Biz, Çocuklara başlarına bir durum geldiğinde kime ulaşacaklarını, nasıl ulaşacaklarını, Rehberlik personeline bildirebileceklerini ve korkmamaları gerektiğini, devletin güçlü olduğunu ve devletin bu konuda yanlarında olduğunun eğitimini veriyoruz. Bunun yanında mahremiyet eğitimi de veriyoruz. Çocuğa ‘belli bölgelerine nasıl yaklaşılır’, bu konularda ‘nasıl konuşulur’ bunları öğretiyoruz. Mesela ‘yavrum’ demekle ‘yavrum’ demek arasında fark var. Ailelere yine bu gibi durumlarda çocuklarda ne gibi davranış değişiklikleri olur bunu gösteriyoruz” dedi.
İstismara maruz kalan bir çocukta çeşitli davranış değişiklerini olabileceğini anlatan Özat, “Mesela bunu yaşamış çocuğun davranışlarında değişmeler başlar. Sessizleşir veya aşırı hırçınlaşır. Tam tersi tepkiler de verebilir” diye konuştu.
“Çocukla Terapötik İletişim Önemli”
Bu tür vakaların artık eskisi gibi üstlerinin örtülemediğini söyleyen Özat, “Bu tür vakaların artık üstünü kapatamıyorlar. Çünkü okulda psikolojik danışmanlar var. Arkadaşlarımız bu konularda okullarda çok hassas çalışıyorlar. Ve öğrenciler de artık eskisi gibi susmuyor. Yeter ki onlara yaklaşımımız güzel olsun” ifadelerini kullandı. Çocukların başlarına gelenleri anlatmaları için çocuklara karşı yaklaşımının çok önemli olduğunu vurgulayan Özat, “Öğrenciyle terapötik iletişim dediğimiz güvene dayalı, samimiyete dayalı iletişim kurarsa öğrenci gelir her şeyini söyler. Sert bir insana anlamazsın çünkü. Bu olunca da öğrencinin tüm sorunları ortaya çıkar. Böylece de psikolojik danışman sorunu gerekli yerlere söyler” şeklinde konuştu.
“Kırsal Kesimde Daha Çok Rastlanıyor”
Her türlü cinsel istismar vakasının önüne geçebilmek için okullarla, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlükleri ve Emniyet Müdürlüğü ile yoğun ve ortak çalışmalar yaptıklarından bahseden Özat, cinsel istismar vakalarını duyan veya herhangi bir bilgi edinenlerin mutlaka bu konuyu gerekli yerlere bildirmeleri gerektiğini hatırlattı: “Olay şudur; bu tür konuları duyan öğretmen, okul müdürü, psikolojik danışman veya komşu veya sokaktaki genç eğer bilgiyi vermiyorsa suça iştirak etmiş olur. Ve bu bilgiyi vermediği için Türk Ceza Kanunu’na göre 2 yıldan yargılanır. Bu bilgiyi vermek zorundayız” Özat, son olarak aile içi cinsel istismar vakalarının kırsal kesimlerde kentlere göre daha çok olduğunu belirterek, “Genelde aşırı baskıcı toplum kesimlerinde rastlanıyor” dedi.
Haber: Yasir BABA