Hakan Karaduman’dan çok özel açıklamalar

AK Parti Samsun İl Başkanı Hakan Karaduman, Samsunhaber.com'u ziyaret ederek çok özel açıklamalarda bulundu.

Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız, Hakan Karaduman kimdir ?

1975 yılında Samsun’un Canik İlçesinde doğdum. İlkokulu Canik’te Teknepınar Yüzüncü Yıl İlköğretim Okulunda, ortaokul ve liseyi Samsun İmam Hatip Ortaokulu ve Lisesinde bitirdim. 1998 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldum. 2000 yılından beri Samsun’da serbest avukatlık yapıyorum. Siyasi hayatım 2001 yılının sonlarında AK Partinin merkez ilçe teşkilatının kuruluşu ile başladı. Merkez ilçede Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldım. 2003-2006 yılları arasında da AK Partinin İl Gençlik Kolları Başkanı olarak görev aldım. 2012’de yine AK Parti İl Yönetiminde Seçim İşleri Başkanı olarak görev yaptım. Sırasıyla Teşkilat Başkanı, Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı görevlerim oldu. Ocak ayının 18’inden beri de İl Başkanlığı görevindeyim. Evliyim 3 çocuk babasıyım. 2 kız 1 erkek evladım var. Spora merakım var. İlkokul, ortaokul ve lisede hentbol oynadım. Voleybol, basketbol ve masa tenisine de merakım vardır. Doğum yerim olarak Trabzon’un Akçabat ilçesi gözükmekte. Ailemizin kütüğü Akçaabat’ta olduğu için nüfusta o şekilde yazıyor. Hatta bu konuyu Cumhurbaşkanımızla da konuşmuştuk. Ben Samsun doğumluyum deyince şaşırmıştı.

Avukatlık mesleğini isteyerek mi seçtiniz, hayaliniz neydi ?

İlk tercihim Hukuk Fakültesi değildi aslında. Üniversitede spor akademisinde okumak isterdim. Bizim dönemimizde ailemizin içinde de bize rehber olabilecek çok kişi yoktu. Merakımdan dolayı spor akademisinde okumak isterdim. İşte hep yüksek tercihlerden başlayarak yazılır. Herkes çocuğunun doktor, mühendis, avukat olmasını ister. Biz de tercihlerimizi o yönde yaptık. Okurken 1.sınıfta biraz zorlandım. Daha sonra alıştım ve çok sevdim. Hakimliği düşünmedim. Biraz daha serbest olmayı istedim. Hakimlik, bir kamu görevi, zor ve serbest değil. Hakimlerin biraz toplumdan uzak bir insan olduklarını görünce hiç istemedim. Serbest avukat olarak istediğim işi seçebiliyorum. Tercihimden de gayet memnunum.

Hayatınıza siyaset kaç yaşınızda girdi? Çocukken de siyasete merakınız var mıydı?

Siyaset hayatıma 2000 yılında girdi. Ankara Üniversitesinde okumuş olmama rağmen, meclise hiç gitmedim. Siyasetle o dönemde hiç ilgilenmedim. AK Parti kurulduktan sonra avukat olan Ali Akyüz abim, teklif etti ve ben de hiç bilmediğimi söyledim. Ali abimin benim siyasi başlangıcımda önemli bir yeri vardır. Siyaset hayatımın sonrasında da katkıları olmuştur. 1998 yılında babam Doğru Yol Partisinden Canik’te Belediye Meclis Üyesiydi. Babamın siyasetle ilgilenmesi beni çok etkilemedi. AK Partide başladık ve halen devam ediyoruz. Kendimi AK Parti’nin yetiştirdiği gençlerden biri olarak görüyorum.

Politikada örnek aldığınız isimler kimlerdir?

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Geçmişte çok siyasetle ilgilenmediğim için geçmişteki diğer liderlere siyasete adım attıktan sonra ve şimdi dönüp inceliyorum. Siyasi kariyerine de bakılınca bizim için en önemli ve örnek olmuş lider Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. O da partinin en alt kademelerinden çalışmaya başlayarak aşama kaydetmiş. Rahmetli Necmettin Erbakan, Turgut Özal gibi çok kıymetli ve başarılı liderlerimiz var.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilk tanıştığınız anı bize anlatabilir misiniz, neler hissettiniz?

İlk Gençlik Kolları Başkanıyken tanıştım. Çok heyecanlı gibi değildim, normal bir karşılaşma gibi hissettim. Ancak İl Başkanlığı mülakatına gittiğim zaman  çok daha başka bir heyecan vardı. İlk karşılaştığımda Başbakandı aradan geçen 15-16 yıllık zamandan sonra Cumhurbaşkanımızın dünya ile yaptığı mücadelen sonra onunla karşılaşmak daha farklı bir heyecandı. Mülakat sonrası ismimi açıkladığında Samsun için omzumda çok büyük bir yük hissettim ama güzel duyguydu. Çok içten ve samimi olduğu için konuşmalarını duyunca duygulanıyorum. Bütün duygularını ortaya koyarak konuşuyor. Yaptığı ile konuştuğu arsında fark yok. Onun konuşmalarını dinlerken etkilenirim hatta zaman zaman gözyaşlarımı tutamam. En son Külliye’de Roman buluşması oldu. Kendi geçmişinden kesitler anlattı. Romanlarla bir dönem iç içe yaşadığından bahsetti.  Recep Tayyip Erdoğan’ın halkın içinden gelmesinin insanlar üzerinde müthiş bir etkisi var. Onu diğer liderlerden ayıran bir özellikte çocuk, genç, yaşlı, esnaf ve taksici gibi her grup ve insanla bir olabiliyor. 15 Temmuz gecesi de telefonla bağlandığında yaptığı konuşmada milletin gücünün üstünde hiçbir güç tanımadım bugüne kadar deyişi de bundandır. O yüzden bizim başka bir örneğe ihtiyacımız yok. Onunla olduğumuz her an uzaktan da baksak heyecan veriyor.

Bir avukat, genç bir siyasetçi olarak hayal ettiğiniz Türkiye’yi bize biraz anlatabilir misiniz?

İlk olarak adalet üzerine kurulu bir Türkiye hayal ediyorum. Zaten partimizin adı da adalet ve adalet olunca kalkınma da oluyor. Cumhurbaşkanımızın örneğinde olduğu gibi samimi siyaset gibi yeni hükümet sistemiyle birlikte de güçlü başkan, güçlü meclis, güçlü Türkiye diyorum. Bölgesinde güçlü bir ülke olarak tüm komşularına ve dünyadaki bütün mazlumların yanında olan bir ülke hayal ediyorum. Bu hayale de adım adım gidiyoruz. Dünyadaki tüm zalimlerin karşısında, mazlumların bir sesi ve nefesi olacak bir Türkiye bekliyorum. 24 Haziran bunun başlangıcı olacak. Zaten belirtileri var ama bu süreç 24 Haziran’dan sonra daha da hızlanacak.

16 yıldır siyasetin içindesiniz, siyaseti sevdiniz galiba...

Büyükler hep söylerler; Siyasetin girişi vardır, çıkışı yoktur. Görev verildiğinde, gittik ve çalıştık. En sonunda İl Başkanı olarak görev verildi. Şimdi de çalışacağız. Uzun zamandır bu işi yapıyoruz, ileride sürekli bu işi yapacak belki gücümüz olmaz. Metal yorgunluğumuz da olabilir. Dolayısıyla arkadaşlarımız yetişsin, koltukları doldursunlar.

 10 yıl sonra kendinizi siyasetin içerisinde görüyor musunuz?

10 sene sonra siyasetin içinde olmayabilirim. 2006’da siyasete ara verdiğim zaman bir daha başlamam diye düşünüyordum. 2012’de sefer emir görevi gelince başladım. Şimdi devam ediyorum ama bundan sonra önümüze neler gelir bilemiyorum. İl Başkanı olduktan sonraki ilk açıklamamda da söylemiştim. Hayatımda uzun vadeli hesap ve plan yapmıyorum. Çünkü kimsenin yarına çıkmaya garantisi yok. Uzun vadeli hesap yaptığınızda etrafınızı ona göre şekillendirme durumunuz oluyor ve bu durumdan hiç hoşlanmıyorum. İnsanlara bakışınız ona göre değişiyor. Biraz daha samimi olamıyorsunuz. Şuan elimizde ne iş varsa onu en iyi şekilde yapmaya gayret edelim. Yarın o iş bizi başka yerlere götürürse götürsün.

Gençlere neler söylemek istersiniz?

Biz şimdiki gençlere göre daha şanslıydık. Bağımlı olacağımız unsurlar daha azdı. Çocukları telefondan, televizyondan uzak tutamıyoruz. Genç arkadaşlarımızın siyaseti takip edip ilgi duymalarını özellikle istiyorum. Yanlış bulduklarını söyleyip çözümü ile birlikte söylesinler. Sadece eleştiri değil çözüm önerisiyle beraber bize gelsinler. Ne kadar apolitik olursak o kadar bizim hakkımızda karar verenler de bizden uzak olur. Dolayısıyla gençlerle ilgili kararı veren yaşlılar olur. Gençler sosyal medyayı çok iyi kullandıkları için bizim onları dışlama gibi bir tavrımız olamaz. Böyle bir şey siyasi bir hata olur.  Dolayısıyla apolitik olmanın bize hiçbir faydası yok.

Hangi takımı tutuyorsunuz?

Tabi ki Samsunspor. Samsunspor ile aram her zaman iyi oldu. Büyük takım heveslisi değilimdir. Fuat Köktaş’ın Samsunspor’un Başkanı olduğu dönemde ben de Denetleme Kurulu Üyesi oldum. O dönemlerde tüm maçlara, sıkça kulübe gider gelirdim. Hakkı Tomaç eski Samsunspor Başkanlarından bir tanesidir. Onların kurduğu bir dernek vardı ve ben de o derneğin yönetimindeydim. Samsunspor’a yardım amaçlı 2-3 dönem Denetleme Kurulu Üyeliği yaptım. Zaten siyaset olarak da her zaman Samsunspor’un yanındayız. Her ne kadar eleştiriliyorsa da Samsunspor’a en güçlü desteği AK Parti verdi. Taraftarımız bütün sorunu bize yüklemiş olsa da bu kesinlikle doğru değil.

Samsunspor Samsun’un en büyük markası ama ciddi de maliyetleri olan bir marka. Kafaya oynamanın ciddi maliyetleri var. Samsunspor’un önümüzdeki dönemde iyi yerlerde olması için sürekli gelir sağlayabileği bir düzeninin, sürdürülebilir bir yönetiminin olması lazım. Samsunspor’un yine eski günlerine döneceğini düşünüyorum. Sağlam bir alt yapı şart. Samsun geçmişte sporcu fabrikası gibiydi. Nice yıldız futbolcu  buradan  iyi paralarla başka büyük takımlara transfer oldu. O misyon Samsunspor’a tekrar yüklenebilir.

En sevdiğiniz kitaplar ve filmler nelerdir?

Genelde roman okurum. Suç ve Ceza romanını okuduğumda çok etkilenmiştim. Zamanında kendi alanımla ilgili çok kitap okumuştum. Son birkaç yıldır hikaye kitapları okuyorum. Mustafa Kutlu’nun hikayelerini çok beğeniyorum.  Yakın tarih kitaplarını okumaya çalışıyorum.

Daha çok tarih ve biyografi filmleri izlemeyi seviyorum.  Forrest Gump filminden de çok etkilenmiştim. Hint Sinemasında eğitim sistemini eleştiren 3 idiots adlı film vardı. Eğitim sistemini eleştirmesi çok hoşuma gitmişti. Aamir Khan’nın hemen hemen bütün filmlerini izlemişimdir. Sosyal konulara değiniyor, bu yüzden seviyorum. Türk sinemasında da Şener Şen’in filmlerinden etkileniyorum ve çok iyi oyunculuğu olduğunu düşünüyorum. Üniversite yıllarımda izlediğim Eşkıya filmi beni çok etkilemişti. Günümüzdeki dizilerden ise Diriliş Ertuğrul, Payitaht Abdülhamit dizilerini güzel buluyorum. Bu tür diziler insanlarda tarih merakı uyandırdı.