Samsun haber - Marketler ve pastanelerdeki yiyeceklerde pancar şekeri yerine nişasta bazlı şeker yani mısır şurubunun kullanılması hakkında S. S. Samsun Pancar Ekicileri Kooperatifi Müdürü Ziraat Mühendisi H. Uğur Öney ve Samsun Tabip Odası Başkanı Murat Erkan açıklamalarda bulundu.
ÖNEY: “UZMANLARIN GÖRÜŞLERİ HEP BU YÖNDE”
Pancar şekeri yerine nişasta bazlı şeker yani mısır şurubu kullanılmasından bahseden Öney, “Bu kotasının arttırılması demek şeker hastalığına davet çıkarmak demektir. Türkiye’de şeker hastalığı oranı çok yüksek. Bu oran Türkiye’de 7 buçuk milyon gibi söyleniyor, bir o kadar da şeker hastası olduğunu bilmeyen insan var. Uzmanların görüşleri hep bu yönde, diyorlar ki bunların kullanımı arttığı müddetçe Türkiye’de çok yakın yıllar sonra şeker, diyabet hastasının çok olacağını belirtiyorlar” dedi.
“BUNLARIN ÖNÜNE GEÇİLMESİ LAZIM”
Her yerde nişasta bazlı mısır şurubu şekerler kullanılmaya başlandığını belirten Öney, “Bunların sonucu olarak da bir sürü hastalık ortaya çıkıyor. Karaciğeri dahi etkilediği, pankreas kanserlerindeki artışın buna bağlı olduğu söyleniyor. Şişmanlık, obezitelik artıyor ve bunların elde eldildiği mısır, GDO’lu mısır, bu da ayrı sıkıntı ve bu rakamların çok çok artacağı söyleniyor. Bunların önüne geçilmesi lazım, artık televizyonlarda bazı kanallarda da bununla ilgili yayınlar yapılmaya başlıyor. Mısır şurubu Türkiye’de %15 civarı kullanılıyor, normalde bunların kotası %1,5-2 olması lazım. Bu şekerin kullanımı da gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Burada bir belirsizlik var, bir denetimsizlik var” diye konuştu.
ERKAN: “SİNDİRİM SİSTEMİ ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİLERİ VAR”
Samsun Tabip Odası Başkanı Murat Erkan da nişasta bazlı şekerlerin kullanılmasının sağlığa olumsuz etkilerinden bahsetti. Daha ucuz bir ürün olması sebebiyle nişasta bazlı şekerlerin tercih edildiğini söyleyen Erkan, “Bunun da kullanımı özellikle karaciğer başta olmak üzere pek çok organda tahribat yaratıyor. Şöyle düşünün, bu normalde doğada bulunmayan, doğal olmayan bir ürün ve sonuç olarak organizmanın kimyasal, doğal olmayan bir ürünü aldığını düşünün. Bunların da özellikle karaciğer, pankreas gibi sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkileri var. Bu sekonder olarak da özellikle obeziteyi arttırıcı özelliği var” dedi.
“BU KAYGIYI BİZ DE PAYLAŞIYORUZ”
Normalde doğal rafine şekeri bile kısıtlı olarak önerdiklerini vurgulayan Erkan, “Hele de bu tür nişasta bazlı şekerlerin önerilecek hiçbir tarafı yok. Gıdaların içerisinde kendi kanaatimce halk sağlığı bakış açısından olmaması gereken bir ürün ama hem ekonomik, ticari kaygılardan, nedenlerden dolayı bunlar kullanılabiliyor. Şimdi özellikle şeker fabrikalarının kapanmasıyla gündeme geliyor. Uluslararası bir firmanın nişasta bazlı şeker üretimi yapan firmanın bu fabrikaları alacağı ve zaman içerisinde şekerli ürünlerin içerisinde kullanılacak olan şeker yerine nişasta bazlı şekerin kullanılmasının arttırılacağı kaygısı var. Bu kaygıyı biz de paylaşıyoruz. Hem istihdam hem de ülkenin tarihsel değerleri açısından var olan fabrikaların kapatılması hem tarımsal hem sanayi anlamında bizim kaybımız olacak, hem de toplum sağlığı açısından da ileride çok öngörülebilen ama ileride de ne yazık ki bunu görmek istemedikleri bir yığın sağlık sorunlarıyla karşılaşmış olacağız” şeklinde konuştu.
Haber: Dilek Alabulut
Kim müsade ediyor peki bunlara? Devlet ne iş yapar? Onca bakanlık neden var? Neden kullanımına ve satımına müsade ediliyor? Üstüne üstelik pancar işleyen şeker fabrikaları satılarak yapay şekerin önü de açılmış olacak. Vatandaş göz göre devlet eliyle hasta ediliyor.