Samsun haber - Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Samsun Şubesi Başkanı Oğuz Özat, çocuk psikolojisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Genelde stres, kaygı, yüksek düzeyde anksiyete olduğu, uyuşturucu kullanımının da Samsun’da oldukça yoğun olduğunu belirten Özat, “ Patolojik bir problem varsa biz onları psikiyatriye sevk ederiz. Psikolojik danışma sürecine gelince psikologlar veya psikolojik danışmanlar olarak bizleriz. Samsun genelinde 600’e yakın meslektaşımız farklı kurumlarda çalışıyor. Söylediğim gibi depresyon, anksiyete, yüksek kaygıya bağlı anksiyete, bunun yanında davranış bozuklukları ve bağımlılık, uyuşturucu; bunlara bağlı olarak şiddete dönük zorbalık. Yani çatışmalar genelde şiddete yol açıyor, bunu bir şekilde iletişimle çözme sıkıntımız var” şeklinde konuştu.
“Çatışma yaşanıyor”
İzmir’de öldürülen okul müdürüyle ilgili olarak yaşanan bu olayın aslında bir sembol olduğunu belirten Özat, “ Gün geçmiyor ki sizler de basında, gazetelerde, televizyonda darp edilmemiş öğretmen haberlerini duymayasınız, müdür duymayasınız veya bunun yanında öğrenciler de darp edildi, yani bir çatışma var. Az önce söylediğim şey, çocuklar galiba okuldan atılmış, tabii o spesifik bir olay nedenleri orada irdelenir ama genel olarak baktığımızda ben o okulu da inceledim telefon açtım, ulaştım. Okulda örneğin rehberlik hizmetlerinde görevli kimse yok yani bir psikolojik danışman okulda görev yapmıyor. Bazen biz de öğrenci davranış bozuklukları yaptığında, eğer o hizmeti düzgün çalıştıramadığımızda çatışma yaşıyoruz.” dedi.
“Suçlu yine biziz”
Rehberlik hizmetlerinin öğrenciler üzerindeki etkisinden bahseden Özat, “Çocuklarda davranış bozukluğu olabilir şimdi bu davranış bozukluğu derken ben size toplumun kabul etmediği davranış bozukluğu DSM dediğimiz psikiyatristler birliğinin hastalık olarak sunduğu bir rahatsızlık var, davranış bozukluğu farklı bir şey, yaramaz çocuk gibi konuşmayalım. Direkt ortada yok olan bir insan hayatı var, bir de iki tane çocuğun hayatı yok oldu, iki taraflı bakıyoruz. Neden de tabii ki suçlu yine biziz. Müdürün nasıl davrandığını bilmiyoruz ama burada rehberlik hizmetleri etkin olmalı, çalışmalı, o iki çocukla etkin hareket etmeli. Biz yaptığı davranışın doğru ya da hatalı olduğunu kendisinin anlamasını sağlayıcı çalışmalar yapıyoruz. Disiplin sürecine verildiğinde de biz bunu yapıyoruz. Bir insana direkt ceza verdiğin zaman bir isyan durumu oluşur. Ama öncesinde iyice bir psiko-sosyal destek, bir psikolojik yardım, rehberlik hizmetleri yürütüldüğünde bu asgariye inecektir.” diye konuştu.
“Öğrenci hazırsa eğitim öğretim alır”
Çağdaş eğitimin önemini vurgulayan Özat sözlerini şöyle sürdürdü: “Çağdaş eğitime geçtiğimizde öğrenci kişilik hizmetleri diye bir boyut eklendi. Bunun da amiral gemisi psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri. Öğrenci kişilik hizmetlerinin içinde bursluluk var ihtiyaçlarını gidermek için, sağlık var sağlık sorunlarını çözmek için, yine kültürel çalışmalar var ama bir tanesi de rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri. Buradaki amaç şu; öğrenci sınıfa oturduğunda herhangi başka dışsal veya içsel sorunu olmadan eğitim öğretime hazır olması. Öğrenci hazırsa eğitim öğretim alır, değilse alamaz, bunu da sağlayacak boyut o 3. eklenen boyut ve burada da iş bize düşüyor.”
pisikolojik tedavi çözüm değil,önemli olan bu hastalığa yakalanmadan önlem almak,bu aşırı teknolojik hayat.bolluk,rahatlık, her istediğine anında ulaşma ve doyumsuzluğun sonucudur.insanları köyünden toprağından kopartıp 20 30 katlı taş yığınlarına ve sitres yuvası olan şehirlere tıkmadan önce düşünecektik bunları.