Daha henüz oyun oynama ve okula gitme çağındayken aileleri tarafından zorla evlendirilmeye ve çocuk gelin olmaya zorlanarak gelecekleri karartılan ‘Çocuk gelinleri’ ve bunun ardında yatan acı gerçeği anne, baba, genç kızlara ve uzmanlara sorduk. Bölge İstihbarat ve Özel Haber Şefimiz Emir Dursun Akar’ın kamerasına yansıyan işte o acı gerçek ve çocuk gelinlere toplumun bakış açısı…
OYUN ÇAĞINDA ‘ANNE’ OLUYORLAR
Henüz küçük yaşlarda çoğu zaman kendinden yaşça büyük erkeklerle anne ve babalarının tabirleriyle evlendirilerek!, ‘Çocuk Gelin’ ve ‘Çocuk Anne’ olmaya zorlanan kız çocukları, oyuncak bebekle oynayacakları dönemde kucaklarına dünyaya getirdikleri bebeklerini alıyor. Bu ağır sorumluluğu taşıyamayan ve henüz kendileri de bir çocuk olan çocuk gelinler, ne acıdır ki 2-3 çocuk sahibi olarak, eş ve anne olmanın ağırlığı altında eziliyor.
‘BERDEL’ LE VERİLİYORLAR
Bazı yörelerde bir evlilik töresi olarak sürdürülen ‘Berdel’ le verilen kız çocuklarını, aileleri genellikle yoksulluk sebebiyle bir aileden gelin almak için karşı aileye veriyorlar. Aralarındaki anlaşmaya bağlı olarak da, gerektiğinde aralarındaki kan davasını bitirmek için de berdel yapan aileler, akraba olarak aralarındaki kan davasını sürdürmeyecekleri konusunda anlaşmaya varıyorlar. Özellikle babaları tarafından hiçbir söz hakkı tanınmayan ve hakları ihlal edilen kız çocukları , bu tür evliliklere kurban edilerek, yaşam hakları ellerinden alınıyor.
SOSYAL BİR DRAM
Erken yaşta evlendirilerek toplumsal ve sosyal bir dramın en çarpıcı örneğini gözler önüne seren ‘Çocuk gelinler’ bu evliliklerle, hem küçük yaşta, hem de ilerleyen dönemlerde büyük sorunlar yaşıyor. Batıdan doğuya hemen hemen bu acı gerçekle karşı karşıya kalan ülkemizde çocuk gelin gerçeği sosyal bir dramı ve kanayan bir yarayı da beraberinde getiriyor. Her birinin farklı ve acı dram hikayesi olan çocuk gelinler, fark edilmedikleri ve yetkililere bildirilip tedavi altına alınmadıkları taktirde ömür boyu süren psikolojik rahatsızlıklarla yaşamlarını sürdürmek zorunda kalıyorlar.
‘BUNUN ADI EVLİLİK DEĞİL, DOĞRUDAN ÇOCUĞA CİNSEL İSTİSMARDIR’
Küçük yaşlarda evlendirilerek, ağır travmalara maruz bırakılan bu çocukların bir erkeğe verilmesinin, ailelerin tabiriyle evlendirilmesinin asla ve asla bir evlilik olmadığını belirten FBM Tıp Merkezi’nden Uzman Psikolog Şengül Demirsoy Böcü, ‘’Bunun adı evlilik değil, doğrudan çocuğa cinsel istismardır’ dedi.
‘BİR ÇOCUK, DOĞURDUĞU BİR ÇOCUĞA NASIL BAKABİLİR’
Küçük yaşlarda oyuncak bebeklerle oynarken, birden kucağına kendi bebeği verilen küçük bir kız çocuğunun anne olmasının, annelik vasıflarını yerine getirmesinin mümkün olmadığını ifade eden Böcü, ‘’ Böyle bir durumda o çocuk duygu ve hareketleriyle nasıl hareket edeceğini bilemez. Zaten kendisi ergenliğe ermemiş, reşit olmamış küçük bir çocuk daha. Veya 15-16 yaşlarında. O çocuğun o an ne yaşadığını kelimelerle ifade etmek mümkün değil’’ şeklinde konuştu.
‘DOĞUM CİDDİ ÖLÜMCÜL BİR RİSK’
Küçük yaşta ve 15-19 yaşlarında bir kız çocuğunun doğum yapmasının ciddi bir ölümcül risk taşıdığını dile getiren Şengül Demirsoy Böcü, ‘’Bu çocukların küçük yaşlarda doğum yapmak gibi bir tabloyla karşı karşıya bırakılması, o çocuğun yaşam hakkını elinden almaktır. Çünkü o yaşlar bir çocuk için doğum yaşı değildir. Çocuk gelin edilirlerken, bu nasıl bir anlayıştır ki, o anne ve babalar davul zurnayla ve zılgıtlarla çocuklarını kendi elleriyle ölüme gönderdiklerinin farkında değiller’’ dedi.
‘TESPİT EDİLEMEYİP, KAYIT ALTINA ALINMAYAN ÇOCUK GELİNLER VAR’
Açıklanan resmi rakamlar kadar, ulaşılamayan ve tespit edilemeyen çocuk gelinlerin varlığından da söz eden Böcü, sözlerine şöyle devam etti, ‘’İmam nikahı kıyılarak ve aileler arasındaki berdel gibi anlaşmalarla hayatları karartılan onlarca küçük kız çocuklarımız var. Vatandaşlarımız bu konuda duyarlı olmalılar. Böyle bir duruma şahit olduklarında yetkili mercilere bildirmeliler. Çünkü burada, küçük bir çocuğunun yaşam hakkının elinden alınması gibi bir durum söz konusu. Bu konuda toplum bilinçlendirilmeli ve yetkililerce yapılan araştırmalar yoğunlaştırılmalı. Küçük yaşlarda çocuk gelin yapılarak, gelecekleri, hayalleri çalınan bu çocuklar, çocukluklarını yaşamalı. Genç kızlıklarını yaşamalı. Onların en doğal hakkı olan yaşam hakları, kişilik hakları ellerinden alınmamalı.''
(Emir Dursun Akar)
12 Aralık 2016 Pazartesi 16:30
Son Güncelleme: 13.12.2016 18:26