Samsun Haber – Türk Eğitim Sen Samsun 2 Nolu Şube Başkanı Bünyamin Kamçı dün açıklanan Liselere Geçiş Sınavı (LGS) sonuçlarına göre 91 bin 687 öğrencinin açıkta kalmasıyla ilgili Samsunhaber.com’un sorularını cevapladı.
“Yapmış oldukları sistemin yanlış olduğunu söylemiştik”
Mahalli yerleştirme sisteminin yanlış olduğunu söylediklerini belirten Samsun 2 Nolu Şube Başkanı Bünyamin Kamçı, “Şuanda 91 bin 687 öğrenci hiçbir yere yerleşemeyip açıkta kaldı. Bazı okullar nitelikli okul kapsamında proje okullarına dönüştürüldü. Bunların dışında kalan okullar ise sınav ile alan okullardı. Bir önceki Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ı defalarca uyardık. Yapmış oldukları sistemin yanlış olduğunu söylemiştik. Binlerce hatta yüz binlerce öğrencinin mahalli yerleştirme sistemi kapsamında açıkta kalacağını söylemiştik” şeklinde konuştu.
“Bunlar hep adrese dayalı sistemden kaynaklanıyor”
Adrese dayalı sistemden dolayı ortalaması yüksek olan bir öğrencinin bile açıkta kaldığını ifade eden Başkan Kamçı, “Türk Eğitim Sen olarak bu sistemin olumlu yanıt vermeyeceğini defalarca söylemiştik. Biz söylediğimiz zaman ciddiye alınmadı ama neticesinde 92 bine yakın öğrenci açıkta kaldı. Örneğin ortalaması 97 olan bir öğrenci nitelikli bir okula yerleşemiyor ama ortalaması 65-70 olan bir öğrenci nitelikli bir okula yerleşebiliyor. Bunlar hep adrese dayalı sistemden kaynaklanıyor. Öğrencinin bulunmuş olduğu okulda kalmış olduğu süre dahi yerleştirmede etkili oluyor. Şuan da bizim bölgemizde dahi hiçbir yere yerleşemeyip açıkta kalan çok öğrenci var. Sadece Vezirköprü’de 250 tane öğrencinin açıkta kaldığını biliyorum ve Samsun’un da toplam sayı daha da fazla. Dün itibariyle birçok öğrenci velisi Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gitmeye başladı” diye ifade etti.
“Açığı nakillerle ortadan kaldırmak mümkün değil”
Gerçekleşen açığı okullarla kapatmanın mümkün olmayacağını belirten Kamçı, “Milli Eğitim Bakanlığı bu konuya bir çözüm önerisi getirmelidir. Şuan ki Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk’tan umutluyuz. Yeni Bakanımız bu sene sistem değişikliğine gitmeyeceğini ve gelecek sene sistem değişikliğine gidileceğini söyledi. Burada olan öğrencilere oldu. Bu hataları nakil sistemi ile kurtarmaya çalışıyorlar. Bu açığı nakillerle ortadan kaldırmak mümkün değil. Bakanlık şuanda bu konuda çalışma yapıyor. Yeni Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk eski Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a göre daha ılımlı ve istişareye açık bir kişi. Bu olaya bir çözüm bulacaklar. Bizde bu süreçte itiraz etmeye devam edeceğiz. Velilerimiz de dilekçelerini vererek itiraz edebilirler” dedi.
"Bakanlıktan net bir açıklama bekliyoruz”
Bakanlıktan net bir açıklama beklediklerini söyleyen Kamçı, “Çocuk 4 yıl boyunca ortaokulda çalışıp çabalıyor ve ortalaması yüksek olmasına rağmen sırf yerleşkesinden dolayı nitelikli bir okul ve hatta hiçbir okula yerleştiremiyorsunuz. Bu çocuğun ve ailenin bir beklentisi var tabii ki öğrencilerin ve ailenin beklentisi var. Bu nedenle öğrenci hiçbir yere yerleşemediği zaman psikolojik olarak yıkılıyor. Şeklinde ifade etti. Birçok veli bu yüzden özel okullara yönelecek. Bu yüzden okullarda boşalma olabilir ama ben çözümün bu olacağına da inanmıyorum. Biz de Bakanlıktan net bir açıklama bekliyoruz” diye konuştu.
Haber: Müberra TAŞÇI
ÇOCUKLARIMIZIN HAYALLERİ ÇALINAMAZ!
LGS sonuçlarının açıklanmasıyla beraber öğrenci ve velilerimiz büyük bir karmaşanın içerisine mahkum edildiler.
Ki, zaten daha uygulama kılavuzunun yayınlandığı tarihte bu kaosun ayak sesleri gelmeye başlamıştı.
Türk Eğitim Sen olarak, TEOG’un kaldırılması tartışmaları başladığı andan itibaren ikaz ve önerilerimizi dile getirmiş, ancak muhataplarımızdan ses alamamıştık.
Tabii ki “biz demiştik” pişkinliği peşinde değiliz. Ancak son olarak 13 Nisan 2018 tarihinde yaptığımız açıklamada da bugün yaşananlara dikkat çekmiş, sınavla öğrenci alacak okullar içerisinde Anadolu liselerinin sayısının çok yetersiz olduğunu (Ki, 33 ilde hiç Anadolu lisesi yoktu) ve bu durumun, akademik eğitim almak isteyen çocuklarımızı özel okullara mahkum bırakacağını söylemiştik. Hatta bu kanaatimizi “Ekonomik teşvik ile özel okulları besleyen MEB yeni sınav sistemiyle özel okullara yeni bir teşvik mi getiriyor?” sorusuyla gündeme getirmiştik.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı sayın İsmet Yılmaz ve müsteşar Yusuf Tekin bu apaçık gerçeğe rağmen anlamsız bir ısrarla “Hiçbir öğrenci istemediği okula gitmeyecek” diyerek kamuoyunu alenen yanlış yönlendirmişlerdi.
İşte önceki gün lise yerleştirme sonuçları açıklandı ve 91.687 öğrencimiz açıkta kaldı. Yüzde 5’lik-6’lık dilimdeki başarılı öğrencilerimiz açıkta kalırken, arazlı yerleştirme/tercih sistemi sayesinde daha düşük yüzdelik dilimdeki öğrenciler adrese bağlı tercihten dolayı iyi okullara yerleşti.
Önümüzdeki süreçte göreceğiz ki, Anadolu lisesi okumak istediği için sadece üç tercih yapan fakat sınavla yerleşme imkanını yakalayamayan ve adresindeki okullara da kriterlerde kendisinden daha gerilerde bulunan öğrencilerin yerleştiğini gören öğrenciler bu durumu dava konusu yapacaklardır. MEB belki de binlerce dava konusuyla karşı karşıya kalacaktır.
Şu görülüyor ki, açıkta kalan öğrencilerin önemli bir bölümü, sınav puanına göre tercih yapan fakat yerleşemeyen başarılı öğrencilerden oluşmaktadır.
Bu tablo kabul edilemez. Bu durumu hem öğrencilerimizin emeklerinin heba edilmesi hem de ülkemizin en büyük zenginliği olan başarılı öğrencilerimizin adeta cezalandırılması olarak görüyoruz.
Bu skandal sistemi kucağında bulan Milli Eğitim Bakanı sayın Ziya Selçuk’a kolaylıklar diliyoruz. Fakat işinin kolay olmadığını da biliyoruz. Pek tabii ki, sayın Selçuk, önümüzdeki sene sahadan aldığı izlenimler ve paydaşlarla yapılacak istişarelerle uygulanabilir bir sistemi ihdas edecektir. Ancak şu anda neresinden tutsanız elinizde kalan ve dört bir yanından sızdıran mevcut sistemi pansuman tedbirlerle olabildiğince onarmalıdır. Öncelikle şu yapılabilir; Anadolu liselerindeki sınıf kontenjanları artırılarak ve kaynakların verimli kullanılması amacıyla kapasitesinin %50’sinin altında eğitim veren okullar birleştirilerek Anadolu lisesine dönüştürülmeli ya da bu okullarda Anadolu lisesi sınıfları açılmalıdır. Böylece başarılı olan ve akademik lise eğitimi almak isteyen öğrencilerimiz açık lise ya da özel okul mahkumiyetinden kurtarılacaktır.
MEB öğrencilerimizin istek, kabiliyet ve kişisel hedeflerine uygun bir eğitim ortamını hazırlamakla yükümlüdür. Çocuklarımızın eğitim ihtiyaçları siyasal ya da ideolojik saiklerle değil, onların talep ve beklentileri doğrultusunda tespit edilmeli ve ona göre planlanmalıdır.
Türk Eğitim Sen olarak, çocuklarımızın hayallerinin çalınmasını, daha hayatlarının başında motivasyon ve ümitlerinin kırılmasını kabul etmiyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda alacağı kararları ve atacağı adımları yakınen takip ettiğimizin bilinmesini isiyoruz.
Unutulmasın ki, çocuklarımızın hayalleriyle birlikte ülkemizin geleceğini de kaybediyoruz.
Talip GEYLAN
TÜRK EĞİTİM SEN GENEL BAŞKANI
İmam Hatip okullarında atıl yani boş kapasite çok bu okulların bir kısmını Anadolu Lisesine çevirmeli Bakanlık her ilde 1-2 tane düzgün İmam Hatip okulu yeterlidir bu kalitesini arttırır diğerleri dönüştürülmelidir.
Oyle bir aciklama yapmış ki, sanki öğrenciler sokakta kalmış. 3 dönem nakil sürecinde niye kapanmıyor. 350 bin Türkiye geneli boş kontenjan var. Samsunda da yeterince kontenjan yok mu ki açıkta kalsın. Milli eğitimin yaptığı olumlu çalışmaların biriyle ilgili açıklamanızı da görmek isteriz. Sorsan tarafsız sendika. O yüzden sormuyor kimse.!
Bencede bu durumu buzeltmeleri gerekiyor .Çünkü bu zamana kadar çok çalışıp çabaların .Ortalamaya gayet yüksek ama hiçbir okula yerleşmesi. Aynı okuldaki arkadaşımın ortalaması benden düşük ama o bir okula yerleşti. Lütfen bu duruma bir açıklık getirebilirsiniz.
Göz göre göre çocukları perişan ettiler.oğlum 8 dönemdir aynı okulda.her dönem iftihar belgesi aldı.not ortalaması 92 milli okçu.buna rağmen 750 mt. Yakınimızdaki okula değil 9 km uzaklıktaki okula vermişler.haksızlığın bu kadarına da pes doğrusu.hazmedemiyorum.bunca hem çocuğun hem bizim emeklerimize yazık.bu memlekete yararlı adam yetiştirmek için cabalamak boşuna.okutmayacaksın.ya da çekip gideceksin bu memleketten , çoğunun yaptığı gibi.istedikkeri de zaten bu.
BOŞ BOŞ KONUŞMA. O KADAR ÇOK BİLGİLİSİN MADEM 350 BİN BOŞ KONTEJYANIN HANGİ LİSELER OLDUĞUNU DA ARAŞTIR. NEDEN ÇOCUKLAR İSTEMEDİKLER İMAM HATİP LİSELERİNDE OKUSUN. 95 ORTALAMA ALAN ÇOCUKLAR İMAM HATİPLERDE OKUMAK ZORUNDA BIRAKILACAK VEYA DURUMU OLANLAR ÖZEL OKULLARA BAŞVURACAK.
Bakanlık açıklaması! Bu tercihler çok dikkatli ve doğru yapılmalı. Özellikle rehberlik öğretmenlerinden destek alınması gerekiyor. Bu dört tercih döneminde de öğrenci istediği bir lise türüne yerleşemezse, Anadolu lisesini isteyen öğrenci yerleşemezse, Anadolu lisesi kontenjanları artırılacak. Gerekirse ikili eğitim yapılacak. Mutlaka istediği okula öğrencilerimizi yerleştireceğiz. Hiçbir öğrencimizi üzmeyeceğiz.. Bakanlik bunu da açıkladı.. niye okumuyorsunuz zor mu geliyor.