Samsun haber - TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Tosun da şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Şeker pancarı fabrikalarının çok yönlü bir sanayi olduğunu belirten Tosun, “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sadece Samsun için değil, tüm Türkiye genelinde birincisi bu nişasta bazlı şeker ayağından dolayı yanlış. İkincisi sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik önemi olan bir ürün. Dolayısıyla burada şeker pancarı tarımı diye düşündüğümüzde şeker pancarının ülkeye kattığı hem yaklaşık 3 milyar TL civarında bir carisi var, yaklaşık 250 bin çiftçiyi direkt ilgilendiriyor. Yani bunun taşıyıcısı, mevsimlik işçisi olarak düşünüldüğünde direkt veya dolaylı kendi içerisinde bulundurduğu havzaları ticari olarak düşündüğümüzde 10 milyon insan için bir katma değer” dedi.
“EN FAZLA ŞEKER ÜRETEN 5. ÜLKEYİZ”
Bugün sanki zarar ediyormuş gibi gösterilen bir ürün olduğunu söyleyen Tosun, “Bu önümüzdeki süreç içerisinde zaten fiyatları artarak devam eden, karlılığı da artacak olan bir ürün. Aynı zamanda bulunduğu bölgedeki arazilerde, tarımsal anlamda baktığımızda önemli, kendisinden sonraki ekilen bütün ürünlerde verimi arttıran önemli bir ürün. Dünya genelinde bugün Avrupa’da ikinci veya üçüncü sırada. Dünyada beşinci sırada en büyük üretim alanına sahip, en fazla şeker üreten 5. ülke durumundayız. Böylesine stratejik ve güçlü olduğumuz bir ürünün kontrolünün nişasta bazlı şeker grubuna geçmesi hem ülke insanı, hem de ülkenin cari olarak hasılatı için kesinlikle yanlış. Hem ekonomik hem de sosyal anlamda baktığımızda ki bugün şeker pancarına baktığımızda, bunun üretimi Cumhuriyet döneminde 1926 yılından başlar. Bir beyaz devrimdir, o şekilde belirtilir ve Türkiye genelinde yayılmış örgütlü bir sanayidir” şeklinde konuştu.
“ARTIK KENDİNE YETEN BİR ÜLKE DEĞİLİZ”
Türkiye’nin tarımsal anlamda artık kendine yeten bir ülke olmadığını vurgulayan Tosun, “Tarımda kendi kendine yeten bir dünya ülkesinden bir tanesiydik, bugünkü geldiğimiz noktada bir üretim planlamasının olmamasından ve yanlış politikalardan dolayı artık değiliz. İthalatçı net tarımsal anlamda 2017 sonunda 700 milyon dolarlık cari olarak eksi vermiş, yani artık kendi kendine yeten bir ülke değiliz ve bu da artarak devam ediyor. Ülkede bir yandan cari açık verip, bir yandan da oluşan faizle enflasyonun arttığını düşünürsek ülkeyi dolaylı bir şekilde bu baskıyla beraber ekonomik olarak zorlayacaktır. Geçmiş yıllarda 500 bin civarında şeker pancarı üreticisi vardı, bu süreç, bir şekilde oluşturulan bu baskıyla beraber 100 binin biraz üzerine kadar indirildi. Bir taraftan milli tarımdan bahsediyoruz, şehirden köye dönmekten bahsediyoruz ama bugün tarımı bitire bitire ne millet ne de millilik kaldı” dedi.