Çayı Bu Şekilde Tüketiyorsanız Kalp Krizi Geçirme İhtimaliniz Yüksek!

Çay tiryakilerinin vazgeçemediği tek içecek olan çay günün her saatinde sevilerek tüketiliyor. Bazı kişiler acı ve demli çayları severken bazıları ise açık çayları tercih ediyor. Bu durum şeker kullanımında da değişiklik gösteriyor. Özellikle son yıllarda şekerin sağlık üzerindeki zararlarının kanıtlanması tüm dünyayı şeker yerine alternatif yiyecekler tüketmeye itti. Prof. Dr. Canan Karatay'da şekere karşı çıkan uzmanlar arasında bulunuyor. Karatay, çayın içerisine şeker yerine tereyağ eklemenin çok daha sağlıklı olduğunu savunuyor.

ESKİDEN ŞEKER YERİNE TEREYAĞ KULLANILIRDI

Prof. Dr. Canan Karatay, "Bana 'Çayı şeker koymadan nasıl içelim?' diye soruyorlar. Ben de 'Tereyağı koyun' diyorum. Tereyağı, İngiltere gibi batı ülkelerinde krema olarak çayın içine koyulur. Bizde de şeker fabrikaları yapılmadan önce tereyağı şeker olarak kullanılırdı. Bunu halen uygulayanlar var. Bu adettir, yeni bir şey değil. Tabii ben bunu söylediğimde yeni yetmeler, yeni bir şey gibi gördükleri için kıyamet koptu. Tibet'te, Everest'e tırmanan dağcılara yol gösteren Tibetli kılavuzlar, enerjilerini tereyağlı çaydan alıyor. Hem sıcak, hem de tereyağının verdiği enerji uzun sürer, süreklidir, sizi dinç tutar, genç tutar. Bol bol tereyağı yiyebilirsiniz."

ÇAYA TEREYAĞ EKLEMENİN FAYDALARI

ENERJİYİ ARTIRIR VE GÜÇ VERİR

Yüksek kafein içeriği nedeniyle, bu zengin içecek enerjiyi artırmak için mükemmel bir yol olabilir. Geleneksel olarak, Tibetliler zorlu koşullarda uzun saatler çalışma yeteneğini geliştirmek için kullanmışlardır. Tereyağındaki yağlardan elde edilen enerji ile birleştiğinde, bu çay yorgunluk yaşamadan güç kazanmanıza yardımcı olabilir.

ALZHEİMER HASTALIĞINI ÖNLEYEBİLİR

Bu eski çay uzun zamandır antioksidan özellikleri ve vücuttaki serbest radikallerin tehlikeli etkilerine karşı koyma yeteneği ile bilinmektedir. Bu, plağın ve beta-amiloid birikiminin hafıza, odaklanma ve konsantrasyondan taviz vermeye başlaması beyin için de geçerlidir. Yaşlandıkça, tereyağlı çay içmek demansın ve hatta Alzheimer hastalığının başlangıcını önlemeye yardımcı olabilir.

İŞTAHI BASTIRIR

Uzun bir iştah kesici olarak bilinen, tereyağı çay kilo vermek isteyenler için iyi bir seçimdir. Kafein içeriği, açlıktan etkilenmeden metabolizmayı uyarmaya çalışırken, yağların zengin kaynağı vücudunuzu tam olarak hissettirebilir, yemek aralarında aperatifler ve aşırı yemeden kaçınmanıza yardımcı olur. Ancak kullanım sıklığına dikkat etmeniz gerekir.

SİNDİRİME YARDIM EDER

Bu çayın reflü ve diğer hoş olmayan koşullarla sonuçlanabilecek mide asidi seviyelerini azalttığı bilinir, aynı zamanda metabolizmayı daha hızlı ve daha verimli bir şekilde sindirmek için metabolizmayı uyarır, bu da her öğünden daha fazla fayda almanızı sağlar.

CİLDİ NEMLENDİRİR

Tibet'te bu çay, dağlık bölgenin sert rüzgarlarında dudakların çatlamasına engel olma kabiliyeti nedeniyle büyük övgü topladı. Diğer insanlar için, bu nemlendirme özelliği cildinizi ve dudaklarınızı taze ve pürüzsüz hissetmenizi sağlarken, aynı zamanda vücudunuza yardımcı olabilir.

İRTİFA HASTALIĞI

İrtifa hastalığı birçok kişiyi etkiler, ancak anekdot niteliğindeki kanıtlar, bu eşsiz çay türünün, bu hastalığa sıklıkla eşlik eden baş dönmesi ve mide bulantısı etkilerine karşı olabileceği düşünülmektedir. Yoğun bir şekilde seyahat ediyorsanız veya herhangi bir zamanda bir seyahat planlıyorsanız, bu çayı irtifanın etkilerini ortadan kaldırmak için denemeyi düşünebilirsiniz.

KALP SAĞLIĞINA İYİ GELİR

Genellikle çayların büyük bir kısmı yüksek kolesterol seviyelerine neden olurken, bu çayda önemli miktarlarda linoleik asit vardır, bunlar kalp sağlığı için iyidir ve “kötü” kolesterol seviyelerini düşürmek için gereklidir. Günlük hayatta tereyağı yenilirken kalp sağlığı için en iyi seçim gibi gelmez, ancak uygun bir şekilde tüketildiğinde kardiyovasküler sisteminize çok ihtiyaç duyulan desteği sağlayabilir.

BAĞIŞIKLIĞI ARTIRIR

Tereyağlı çayda bulunan kateşinler ve diğer antioksidanlar, bağışıklık sisteminizin hücresel mutasyona, doku iltihabına, oksidatif strese ve kronik hastalığa neden olabilen serbest radikallere verdiği yanıtın gücünü artırmaya yardımcı olabilir.

DİYABETİ KONTROL EDER

Linoleik asitlere, diyabetik hastaların şeker seviyelerindeki dalgalanmalarını hafifletmeye ve diyabetik durumu gelişmekte olan risk altındaki kişilerin riskini azaltmaya yardımcı olabilecek bazı anti-diyabetik özellikleri vardır.

Kaynak: Mynet