banner388
banner390
banner408

Görünmez katil: Hava kirliliği her yıl 7.5 milyon can alıyor

Git gide artan hava kirliliği insan sağlığına büyük tehdit oluşturuyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şevket Özkaya geçtiğimiz Dünya Temiz Neges Günü kapsamında hava kirliliğine dikkat çekti. Hava kirliliğinden “görünmez katil” olarak bahseden Özkaya, “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, dünya nüfusunun yüzde 99’u, kılavuz sınırları aşan kirli havayı soluyor ve bu durum her yıl 7,5 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açıyor” sözlerini aktardı.

Görünmez katil: Hava kirliliği her yıl 7.5 milyon can alıyor

Git gide artan hava kirliliği insan sağlığına büyük tehdit oluşturuyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şevket Özkaya geçtiğimiz Dünya Temiz Neges Günü kapsamında hava kirliliğine dikkat çekti. Hava kirliliğinden “görünmez katil” olarak bahseden Özkaya, “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, dünya nüfusunun yüzde 99’u, kılavuz sınırları aşan kirli havayı soluyor ve bu durum her yıl 7,5 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açıyor” sözlerini aktardı.

08 Ağustos 2024 Perşembe 23:06
Görünmez katil: Hava kirliliği her yıl 7.5 milyon can alıyor

Dünya Temiz Nefes Günü her yıl olduğu gibi bu yıl da 5 Ağustos’ta kutlandı. Dünya Temiz Nefes Günü kapsamında yapılan etkinliklerde ise solunum sağlığı ve temiz havanın önemi; hava kirliliğinin insan sağlığı üzerinde oluşturduğu tehdit gibi etkenler, dünyanın çeşitli yerlerinde işlendi.  Bu bağlamda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafınca aktarılan rapora göre; dünya nüfusunun yüzde 90’lık kısmı kirli hava soluyor. Kirli hava solunmasının sonucunda ise her sene 7 milyon erken ölüm gerçekleşiyor.

ÖZELLİKLE BÜYÜKŞEHİRLERDE YAŞAYANLAR RİSK ALTINDA

Büyükşehirlerde bolca gözlemlenen endüstriyel aktivite, araç trafiği, çevre kirliliği gibi birçok etken solunan havaya büyük oranda zarar vermekte. Bunun sonucunda ise solunan hava; kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), astım ve akciğer kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlıyor. Türkiye’de gerçekleştirilen son araştırmalar ışığında; İstanbul ve Ankara gibi büyük metropollerde; hava kalitesinin sınır değerlerinin üzerinde seyrettiği, metropollerde yaşayan bireylerin sağlıksız hava soluduğu kaydedildi. Dünya Temiz Nefes Günü bu bağlamda; halkın son dönemlerdeki en büyük sağlık tehditlerinden biri olan hava kirliliğine dikkat çeken kritik bir platform olmaktadır. Özellikle hava kirliliğini önleme politikaları ile ön plana çıkmakta. Konuyla ilgili daha detaylı bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Şevket Özkaya; hava kirliliğine maruz kalan bireylerin; ortalama ömrünün 3-5 yıl azalttığına dikkat çekti.

İNSAN SAĞLIĞI İÇİN TEMİZ HAVA ÖNEMLİ

Prof. Dr. Şevket Özkaya, Dünya Temiz Hava Günü’nü işaret ederek, "Hayat nefesle başlar ve nefes alarak devam eder. Akciğerlerimiz, her nefeste kalbin, beynin ve diğer organların ihtiyacı olan oksijeni sağlamak için dış çevredeki atmosfer havasını içimize çekeriz. Bu atmosfer içindeki havada sadece oksijen değil, toz, partikül ve diğer kirletici maddeleri de akciğerlerimize alırız" sözlerini aktardı. Özkaya, sözlerinin devamında bir insanın bir gün içerisinde, neredeyse 20 bin kez nefes alıp verdiğini ve bu esnada neredeyse 10 bin litre hava soluduğunu ifade etti.

GÖRÜNMEYEN KABUS HER SENE 7,5 MİLYONDAN FAZLA KİŞİNİN CANINI ALIYOR

Sözlerine devam eden Prof. Dr. Şevket Özkaya, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine değindi. Veriler bağlamında dünya nüfusunun yüzde 90’lık kısmı; belirlenen  limiti aşan kirli havayı soluduğunu aktarırken, “Bu durum her yıl 7,5 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açıyor. Hava kirliliği, solunumsal, kardiyovasküler, nörolojik ve endokrinolojik hastalıkların patogenezinde rol oynayan küresel bir tehdit olarak tanımlanıyor. WHO, yıllık PM2.5 konsantrasyonundaki 10 g/metreküplük bir artışın, yetişkinler arasındaki genel ölüm oranını yüzde 6 artırdığını bildiriyor” ifadelerine yer verdi.

HAVA KİRLİLİĞİ VE SAĞLIK

Hava kirliliğinin sağlık açısından yarattığı tahribatı gözler önüne seren Prof. Dr. Özkaya, "Hava kirliliği, solunum yolu hastalıklarından kalp rahatsızlıklarına, nörolojik bozukluklardan metabolik sendrom ve diyabete kadar birçok ciddi sağlık sorununa yol açmaktadır. Ayrıca, kronik maruziyetin obstrüktif uyku apnesi ve diğer uyku bozukluklarına neden olduğuna dair araştırmalar bulunmaktadırAyrıca epidemiyolojik çalışmalar, hava kirliliğinin burun akıntısı, burun tıkanıklığı, laringospazm gibi üst hava yolu semptomları ve öksürük, nefes darlığı, hırıltı gibi alt solunum yolu semptomlarını artırdığını göstermektedir. Astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, akciğer kanseri, konjestif kalp yetmezliği ve inme gibi ciddi sağlık sorunları, hava kirliliğinin temel mortalite ve morbidite nedenleri arasında yer almaktadır.” Şeklinde konuştu.

HASTA BİNA SENDROMU VE BİLİNMESİ GEREKENLER

Yeni çağın hastalıkları arasında yer alan "Hasta Bina Sendromu" (Sick Building Syndrome) konusunda açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Özkaya, kapalı ortamlardaki iç hava kirliliğinin çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Özellikle kapalı ofisler ve evlerde yaşanan bu durumun, baş ağrısı, göz, burun ve boğazda tahriş, kuru öksürük, baş dönmesi, konsantrasyon zorluğu ve yorgunluk gibi semptomlarla kendini gösterdiğini ifade etti. Prof. Dr. Özkaya, Hasta Bina Sendromu’nun yetersiz havalandırma, arızalı ısıtma ve klima sistemleri gibi faktörlerden kaynaklanabileceğini vurguladı. Bina sakinleri genellikle binayı terk ettiklerinde semptomların hafiflediğini gözlemlese de, uzun süreli maruziyetin nörotoksinlerin kalıcı etkilerine neden olabileceğini belirtti. Özellikle kapalı ofis çalışanları arasında bu sendromun yaygın olduğuna dikkat çekti.

GELECEK NESİLDE RİSK ALTINDA

Özkaya, hava kirliliğinin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine de değindi. 2004 yılında New England Journal of Medicine’de yayınlanan bir çalışmaya atıfta bulunarak, güney Kaliforniya’daki hava kirliliğinin çocukların akciğerlerine zarar verdiğini belirtti. Bu çalışmanın, hava kirliliğine maruz kalan çocukların 18 yaşına geldiklerinde akciğer kapasitelerinde belirgin bir düşüş tespit ettiğini ortaya koyduğunu söyledi. Türkiye’de doğalgazın yaygınlaşması ile kömür kullanılan şehirlerin azaldığını belirten Özkaya, ancak kırsal kesimlerde hala kömür, tezek ve odun gibi yanıcı maddelerin kullanıldığını vurguladı. Bu durumun hem ev içi hem de ev dışı hava kalitesini olumsuz etkileyerek sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade etti.

HAVA KİRLİLİĞİ ÖLÇÜMLERİ

Hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çeken Özkaya, Çin’de 2013 yılında yapılan bir araştırmada kömürün yaygın kullanıldığı kuzey bölgelerinde yaşam beklentisinin, kömürün kullanılmadığı güney bölgelerine göre ortalama 5 yıl daha kısa olduğunu belirtti. Hindistan hükümetinin 2015 yılında hava kirliliğinin son 9 yılda 35 bin kişinin ölümüne neden olduğunu açıkladığını ve bu durumun ülke genelinde ortalama yaşam süresini yaklaşık 3 yıl kısalttığını söyledi.Son olarak, ev içi ve dışı hava kalitesinin izlenmesinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Özkaya, “Ev içi ve dışı soluduğunuz hava kalitesini hem çocuklarınız hem de kendiniz için yakından takip edin. Meteoroloji tarafından düzenli olarak yapılan hava kirliliği ölçümlerine göre hayatınızı planlamanızı öneriyorum” dedi.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.