Samsun Haber- Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Samsun Büyükşehir Belediyesi Çok Amaçlı Şehit Ömer Halis Demir Konferans Salonunda sanayici, iş adamları, esnaf ve sanatkarlar ile bir araya geldi. Canikli, toplantıda Türkiye, Avrupa ve dünya ekonomisi hakkında önemli açıklama ve öngörülerde bulundu.
“Dünyaya karşı mücadele veriyoruz”
Derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ekonomisini bozma çabaları karşısında konuşan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Ekonomimize sadece bankalar üzerinden saldırmadılar. Ülkenin de notunu düşürerek yatırım yapılabilir seviyedeki notumuzu 2 derece düşürerek bu alanda çok ciddi anlamda olumsuz tahribatların ortaya çıkması için ellerinden gelen her türlü gayreti gösterdiler. Böyle bir değerlendirme yapmamız için elimizde yeteri kadar delil var. En somut delil, derecelendirme kuruluşunun not düşürmesinden sonra TL dolar karşısında değer kaybederken Avrupa Konseyi’nin kararı geldi. Bu piyasalarda olumlu bir hava olmasına yol açtı. TL böylece bir anda değer kazanmaya başladı. Tam o anda derecelendirme kuruluşu bugüne kadar hiç yapmadığı bir yöntemi uyguladı. Derecelendirme kuruluşları ne zaman değerlendirme yapacağını önceden ilan ederdi. Ondan önce hiçbir açıklama yapmazdı. 1 ay sonra vereceği notla ilgili önceden açıklama yapmazdı. Ama Fitch Türkiye ile ilgili yaptı. Piyasanın olumluya döndüğü bir anda Londra merkezli bir açıklama yaptı. 28 Ocak’ta ‘Türkiye ile ilgili notu düşüreceğim’ dedi. Türkiye piyasasındaki olumlu havayı aşağıya çekmek için, TL’nin değer kaybetme trendini kuvvetlendirmek için bu açıklamayı yaptılar. Bu açıklamanın ardından TL, dolar karşısında değer kaybetti. Bu derecelendirme kuruluşları bir projenin bir parçası gibi hayata geçirmeye çalışıyorlar. Zaten yedi düvele karşı mücadele ediyoruz. Bir de diğer taraftan derecelendirme kuruluşlarıyla uğraşıyoruz. Dünyadaki hiçbir ülke bu tür komple saldırılarla karşı karşıya kaldığında tarumar olur, ayakta kalamaz. Bugün geldiğimiz noktada bütün saldırıları savuşturduk. Derecelendirme kuruluşları da bütün mermilerini tükettiler. Türkiye ekonomisiyle ilgili olarak bundan sonra başka atacak barutları kalmadı. Artık zarar verme imkanları söz konusu değil. Yapılan hamlelerden sonra Türkiye’nin bir daha belini doğrultamayacağını, altından kalkamayacağını ve işinin biteceğini düşünüyorlardı” diye konuştu.
“Türk bankacılık sisteminin durumunu durağandan negatife çevirdiler”
Türk bankacılık sistemi hakkında da açıklamalarda bulunan Canikli, “Bir taraftan da uluslararası derecelendirme kuruluşlarının haksız ve rasyonel olmayacak şekilde saldırıları söz konusudur. En son Fitch uluslararası derecelendirme kuruluşunun 5 Türk bankasına yönelik olarak bir not indirimi gerçekleştirdi. Türk bankacılık sisteminin görünümünü durağandan negatife çevirdiler. Bunu yapmaları için hiçbir neden yoktu. Onlar da biliyorlar. Türk bankalarının yapısı o kadar sağlam ki içeriden ve dışarıdan en ufak bir sarsıntı geçirmeden yoluna devam ediyor. Stres testlerini reel olarak yapıyoruz. Bütün bunlara rağmen Türkiye’nin notunu düşürdüler. Bu not düşürülme olayının 8-10 gün öncesinde AB’nin en üst resmi organı Türk bankacılık sisteminin yönetim ve denetim içeriğinin AB müktesebatıyla uyumlu olduğuna karar verdi ve AB resmi gazetesinde yayınlandı. AB, ‘en üst seviyede Türk bankacılığı güçlüdür, AB müktesebatıyla uyumludur’ diye tescil etti. Derecelendirme kuruluşlarının da not baskısı tam bu dönemde geliyor. Ama sistemden hiçbir şey koparılamıyor. Bütün gücüyle ayakta. Sermaye oranları, maliye yapısı güçlü kalmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
“Dünyanın en güçlü bankacılık sistemi bizim”
Yapılan tüm saldırılara rağmen Türk bankalarının sağlam bir şekilde durduğunu açıklayan Canikli, “Aslında Avrupa ve ABD bankacılık sistemini uyarmak lazım. Batı bankacılık sistemin çok kırılgan bir noktası var. Türk bankacılık sistemi dünyanın en güçlü bankacılık sistemidir. Bütün bu saldırılara rağmen ayakta kalabiliyorsa halen kendini ispat etmiştir” açıklamasında bulundu.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ise toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Ben 1999 yılında belediye başkanı oldum. Aday olduğum partinin de seçimde tek başına iktidar olacağını ve bu sayede Samsun’da çok işler yapacağımızı düşündüm ama öyle olmadı. Ben koalisyon ortağı bir partinin belediye başkanı oldum. Koalisyonun bir ortağı MHP diğer ortağı da DSP olmuştu. Koalisyon ortaklarının Samsun’a bakanları geliyordu. Bizler de valimiz ile birlikte havaalanına gidip karşılıyorduk. Benim partimin bakanları önce Valilik sonra belediye başkanlığını ziyaret ediyorlardı. Koalisyonun bakanları ise belediyeyi ziyaret etmezlerdi. Böyle bir şey olabilir mi? Ben şehrin belediye başkanıyım. Hangi partili olursa olsun herkesin belediye başkanıyım. Büyükşehir Belediyesini ziyaret ettikleri zaman bir şey kaybedeceklerini düşünüyorlardı. Bu zihniyetle bu ülkeye hizmet etme yönünde nasıl yarışırsınız. Nasıl mücadele edersiniz. Türkiye böyleydi işte. Çocuklarımız için iddialı bir yarın hedeflemeyen o dönemler inşallah 16 Nisan ile birlikte tarihin çöplüğüne atılacak. O referandumda mutlaka ‘evet’ çıkacak.”
Konuşmaların ardından basına kapalı bir şekilde devam eden toplantıya ayrıca Samsun Valisi İbrahim Şahin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, AK Parti Samsun Milletvekilleri Ahmet Demircan, Fuat Köktaş, Orhan Kırcalı ve AK Parti Samsun İl Başkanı Muharrem Göksel, İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, Tekkeköy Belediye Başkanı Hasan Togar, iş adamları ve esnaflar katıldı.