Samsun Haber - Suriye’de oynanan oyunun dünya emperyalizmini 21. yüzyılda Orta Doğu projesini yeniden şekillendirme çabalarının bir parçası olduğunu söyleyen Memur Sen Samsun Temsilcisi Nejdet Güneysu. “Bu Orta Doğu’yu devletsizleştirme projesidir. Bugün Libya diye bir devlet yok. Irak diye bir devlet yok. Suriye diye bir devlet de hemen hemen yok. Dünya emperyalizmi Orta Doğu ülkelerinin artık sınırlarının kaldırılıp terör örgütlerinin, aşiret reislerinin elinde oyuncak olan ve batının istediği gibi sömüreceği istediğini yöneteceği bir proje hazırladılar. Suriye de böyle bir proje ile karşı karşıya. Daha önce biliyorsunuz Suriye’de Esed Rejimi yine kimyasal silah kullandı ve Amerika yönetimi ‘Kimyasal silahlar bizim kırmızı çizgimizdir’ dedi. Biz O devlete o gün de inanmadık. Bu gün yine dediler yine inanmıyoruz. Kimyasal silahlar eğer Amerika’nın çıkarlarının dışında kullanılıyorsa karşı çıkar, Amerika’nın çıkarlarına karşı çıkmıyorsa kaç masumun, kaç yaşlının, kaç sivilin öldüğü onları hiç ilgilendirmiyor” diye konuştu.
“Bu Samsun’a Düşen Bomba gibidir”
Suriye’de Esed rejiminin yaptığı saldırının sadece sivillere yönelik olduğunu belirten Güneysu, “Asıl sıkıntımız İdlib’e atılmış bomba Türkiye’ye atılmış bomba gibidir. Düşünün Samsun’a bomba atılıyor, Terme’de onu yaşıyorsunuz. Yani İdlib’le Hatay arası 60 kilometre kadardır. Samsun ile Terme arasında ki mesafe gibi. Bu insanlarda bizim gibi düşünen, konuşan, masum insanlardır. Burada kimyasal silahtan zarar görenleri gördük. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, mazlum halk yani anneler zarar gördü. Burada bir askeri bölgeye kullanılmış olsa ki oda doğru değil. Bir başka güce kullanılmış da değil. Halka karşı kullamılmış bir sindirme politikası. Daha önce Suriye’de savaştan kaçan insanlar İdlib’e Hatay yakınlarına getirilmiş Türk Kızılay’ı sahiplenmişti. Bu şu anlama geliyor: Esed rejimi diyor ki Ey Türkiye yardım için bile bu topraklara gelmiş olsan da bu topraklardan elini çekeceksin. Ben burada dünya emperyalizminin uşaklığını yaparak kendi halkıma zülüm yapacağım diyor” ifadelerini kullandı.
“Bu Sözleşmeyi Eğer Varsa, Kalplerine Yazsınlar”
Orta Doğu topraklarında yaşanan bu olayların sadece Amerika ve Rusya’nın ticari çekişmelerinden kaynaklandığını belirten Başkan Güneysu, “Kimyasal silahlar nerede üretiliyor. Bu zayıf Orta Doğu ülkeleri mi üretiyor? Hayır. Emperyalist ülkeler tarafından üretilerek bu zayıf ülkelere pazarlanıyor. Alın bu silahları kendi halkınıza karşı kullanın deniliyor. Bugün İdlib’de kimyasal silahları kullanan Esed rejimi ne kadar zalimse bu kimyasal silahları bu cahillerin eline tutuşturanlar da o kadar zalimdir; o kadar vahşidir. Sadece Amerika Orta Doğuya bir yılda 40 Milyar Doların üzerinde silah satıyor. Orta Doğu’da savaşın durması, kavganın durması Amerika’nın ve Rusya’nın İşine gelmiyor. Bu gün kendi halkına silah doğrultanlar eninde sonunda kendi kanlarında boğulacaktır. Bu ‘Evrensel İnsan Hakları Sözleşmesi’ cümlesine insanlar artık inanmıyor. Evrensel İnsan Hakları Sözleşmesi kağıtlara değil, eğer varsa kalplerine yazılmalıdır. Başka söylenecek hiçbir söz yoktur” şeklinde konuştu.
Ekrem BİRCAN