Samsun haber - Haber Medya Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Necdet Uzun, bugünkü köşe yazısında Karadeniz'de PKK sorununu kaleme aldı. PKK'nın son yıllarda Trabzon-Giresun kırsalına yönelmesi hususunda İran ve Ermenistan'ı incelemek gerektiğini söyleyen Uzun'un o köşe yazısı;
Terör örgütü PKK;
40 yıldır taban bulamayıp,
güvenlik güçlerinden
üst üste yediği büyük darbeye
rağmen Karadeniz'de ne aramaktadır?..
Geçmişte; Ordu'nun Mesudiye İlçesi
kırsalından
Karadeniz'e sızmayı
deneyen
terör örgütünün;
son yıllarda
Trabzon-Giresun kırsalına
yönelmesi de
asla tesadüf değildir...
Bu soruların
cevabını
bulmak için başta
İran ve Ermenistan'ı
takip etmek gerekir...
Her iki ülkenin,
Anadolu toprakları
üzerinden
Karadeniz'e açılacak bir koridorla
Avrupa'ya ulaşma
hayali vardır...
Ermeni diasporası
bu hayali
saklamamış,
haritaları da paylaşmıştır...
İran tarafına gelince...
PKK ile İran ilişkisi,
uzun yıllara dayanmaktadır...
Terör örgütünün
yıllarca Kandil'de konuşlanması,
İran'ın lojistik desteğiyle
mümkün olmuştur...
Amerika'nın besleyip
büyüttüğü
PKK'ya sırtını
çevirip,
yerine YPG-PYD'yi
ikame etmeye
çalışmasının
nedeni de İran'la olan ilişkidir...
ABD'nin, PKK'yı terör örgütü
olarak nitelendirip,
bu mücadelede Türkiye'yi
desteklediğini ifade etmesi,
bu örgüte
artık güven
duymadıklarını
göstermektedir...
Türkiye'nin anlatmakta
zorlandığı konu da
YPG'nin PKK'nın uzantısı olduğu
gerçeğidir...
Amerika'nın hesabı
başkadır. İran'ı
bir biçimde
köşeye sıkıştırma
projesinden de asla
vazgeçmiş değildir...
Filmi yeniden
başa saralım!..
Karadeniz'e
gemilerle gelen
malların
sevkiyatının
en kestirme biçimde
yapıldığı yer, Trabzon limanıdır...
Yani, İran bu limanın
önemini çok iyi bilmektedir...
Diğer yandan
PKK'nın "taşeron" bir terör örgüt
olduğu gerçeğinden
yola çıkarsak,
meselenin özü
daha iyi ortaya çıkar...
Her ülkenin
"büyük ülküleri" vardır elbette...
Mesela; Yunanistan'ın, Karadeniz'deki
"Megalo ideası"
sona ermiş midir?..
Bu "büyük ülkü" ateşinin
üzeri sadece küllendirilmiştir...
Bazıları, bu gerçekleri "komplo
teorisi" gibi
algılıyorsa;
"O zaman PKK terör örgütü,
büyük kayıplara rağmen
neden yıllardır Karadeniz'e sızmak için
çalışmaktadır"
diye sormak
gerekmez mi?..