Samsun Haber - Yüzyıllardır aynı tarifle yapılan Bafra Nokulu, sofralara ve damaklara tat vermeye devam ediyor.
Bu meşhur tadın üreticilerinden olan ve en eski lokumcu olarak da bilinen Faris Yüksel,uzun yıllardır bu tadı yaşatmaya devam ederken gelecek nesillere de varlığının sürmesi için çalışmalarını sürdürüyor.
Uzun yıllar yaşayan, sofralara tat veren bir zenginlik
Lokumculuk işini Osmanlı sarayında tatlıcı başı Hacı Bekir Efendi'den öğrendiğini söyleyen Bafralı Faris Efendi, yüzyıllar önce dededen kalan bu değeri yaşatmaya çalıştıklarını belirtti. Bu güzel tat hakkında bilgiler veren Neşet Faris Yüksel, "Eskiden Bafra'da tütün üreticileri tütünlerini satmak için Samsun'a götürmek zorundaydı. Tabii o zamanlar motorlu araç falan olmadığı için kağnı, at gibi ulaşım imkanlarından faydalanıyorlardı. Tütünler kağnılara yüklenerek Samsun'a yürüme geliniyordu. Mesafe uzun olduğu için yanlarına fazla yemek alma imkanları da olmuyorlardı. Bafra nokuluda o zaman ki zor şartlardan ortaya çıkan yiyecek. Fazla yer kaplamaması hem de enerji vermesinden dolayı insanların sürekli tükettiği bir yiyecek haline geldi. Hem enerji veren hem de kullanım süresi oldukça fazla olduğundan yöre halkı Bafra nokulunu yüzyıllardır yapıyor" dedi.
Ramazanda tok kalmak için birebir
Peki içerisinde bulunduğumuz 11 ayın sultanı Ramazan ayında vatandaşlar üzerindeki etkisinden de söz eden Faris Usta, "Hamuru elde incecik açılması lazım. Isırıldığında kıtır kıtır olmalı. Bafra nokulu yumuşak olmaz. Bir ay sonra da yeseniz aynı şekildedir, bayatlamaz. Cam kavanoz veya tencerede bir ay saklanabilir. İçerisinde toz şeker veya herhangi bir tatlandırıcı madde olmadığı için şeker hastaları da bunu yiyebiliyor. Tamamen doğaldır. Sabah kahvaltısında 3-4 dilim nokulla kahvaltı yaparsanız ikindiye kadar rahatlıkla tok tutabilir. Ramazan'da, özellikle sahurda yenilebilir. Hem fazla yemek ihtiyacı duyulmaz hem de tokluk hissi verir" dedi.