Samsun haber - Türk Ocakları Samsun Şubesi, “Adanmışlık Ruhu” konulu konferansı düzenleyerek Türkiye İnsiyatif Merkezi Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’nu Samsun’da misafir etti. Türkiye’nin yaşadığı zorlu dönemlerden bahseden Ağıralioğlu, “Çetin bir coğrafyada, çetin bir tarihin mensuplarıyız biz. Yanı başımızda, her gün yüreğimiz ağzımızda, evlatlarımızın her gün acı haberlerini aldığımız kötü günlerdeyiz. Vefat eden, şehit olan çocuklarımız ‘Bozkurt’ sembolünün arkasında ölüme koşmaktalar. Silahın kabzasına ‘Bozkurt’ kazıyarak ölmeli insan. İşin tabiatı gereği Türk yurdu koç olanların yurdu ise, ölmek başka bir şeydir. Onu göğüsleyecekseniz silahınızın kabzasına başak, ampul, ok gibi semboller kazıyamazsınız” dedi.
“BİZ BEDEL ÖDEMEYE RAZI OLMUŞ BİR MİLLETİZ”
Türkiye’nin topraklarını hakedenlerin Türkler olduğunu vurgulayan Ağıralioğlu, “‘Kendimize ölerek yaşayacağımız bir yurt tutma kaderini, yaşayarak medeniyete kaydettiğimiz zamanları özlüyoruz.’ Bu cümle 1919’un cümlesi. 1919’un cümlesi, 100 yıllık değişmez tarihimizin kanaati olarak yine gelip önümüze dayandı. Biz aslında yine, bu coğrafyada bizden başka bedel ödemeye razı olmamış, biz kadar bu topraklar için ölmemiş bir millet olmadığı için bu coğrafyada kalmış bir milletiz ama sadece ölerek ve ölenlerle değil; yaşayanlarının da büyük olmak zorunda olduğu bir milletiz” diye konuştu.
“ADANMIŞLIK DUYGUSU CESARETTEN GELİR”
‘Adanmışlık Ruhu’ adını neden bu konferansa koyduğunu açıklayan Ağıralioğlu, “Peygamberlerden, peygamberlerin sahabelerinden ya da şanlı Peygamberimizin yanında savaşan, tereddüt etmeden, bir saniye sonrasını düşünmeden kendini adamış bir sürü isimden, sahabelerin şöhretlerinden, gerek Peygamber Efendimiz’in yanında onun yüklerini taşıyanlardan, gerek Kurtuluş Savaşı’nda savaşanlardan, Peygamberimizin zamanından 20. Yüzyıl’a gelmiş bir sürü insanın adanmışlık duygusundan, ölümü bir vuslat sayıp kurşunların üstüne cesaretle giden kişiler için koyduğumuz bir addır ama nezaketsizlik saymazsanız, artık hamasetin bu topraklarda taşıyamayacak kadar ağırlaştırdığı bir yükün altında konuşmak zorundayız” şeklinde konuştu.
“TÜRK’ÜN İSTİKBALİ SIKIŞTI”
Herkesin kendi yaşamı ve duygularıyla hareket ettiğini belirten Ağıralioğlu, “Hasat duygusuyla, şimdiye kadar tohuma yapacağımızı yaptık, artık hasatı elde edeceğiz duygusuyla bir talan psikolojisini birleştirdiği zamanlarda, Türk’ün istikbali sıkıştı. Dolayısıyla ben, ukalalık saymazsanız, cümlelerimi artık şöyle kurmaya başladım; Türkler sadece ölenleri büyük olduğu için büyük bir millet değildir, Türkler ölenlerinin büyük olduğu kadar yaşayanlarının da büyük olduğu için ayakta kalmış bir millettir. Dolayısıyla ölenleri büyük ve kalanları küçük bir millet bu coğrafyada kalamaz” dedi.
“TÜRKLER KORKUSUZDUR”
Türklerin çok korkusuz bir millet olduğunu söyleyen Ağıralioğlu, “Çok beylik laflarımız var. Şimdi başımızdakiler milletimizin çok korkusuz bir millet olduğunu keşfetti; güçlü, korkusuz millet, biz zaten şahidiz diyorlar. Çok değişik ve korkusuz bir millet diyorlar. Allah’tan başka kimseden korkmaz diyorlardı. Türklerin akılalmaz cesaretlerini gösteren kanıtlar vardır. Biz bunu 15 Temmuz alçaklığında da gördük, helikoptere levye atan, F16’ya atlamaya çalışan bir millet daha yoktur. Ama siyasi kadromuz şunu görmek zorunda; bu milletin adanmışlık ruhuna suikast etmemeniz gerekir. Açıyorum cümlemi, Allah’tan gayrı kimseden korkmayan millet, Cumhurbaşkanı’ndan korkuyor. Allah bizim günahlarımızı affeder, o affetmez diye korkuyorlar” diye konuştu.
Haber: Dilek Alabulut
