banner388
banner390
banner408

Ümit Özdağ'dan Samsun'da çarpıcı açıklamalar

16 Nisan'da yapılacak olan Anayasa değişikliği referandum oylaması için Türkiye'nin her yerinde yaptığı 'Hayır' çalışmaları kapsamında Samsun'da düzenlenen kahvaltı programında basın mensupları ile bir araya gelen Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Ümit Özdağ'dan Samsun'da çarpıcı açıklamalar

16 Nisan'da yapılacak olan Anayasa değişikliği referandum oylaması için Türkiye'nin her yerinde yaptığı 'Hayır' çalışmaları kapsamında Samsun'da düzenlenen kahvaltı programında basın mensupları ile bir araya gelen Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

08 Nisan 2017 Cumartesi 14:55
Ümit Özdağ'dan Samsun'da çarpıcı açıklamalar

Samsun Haber - Ülkenin kuvvetler ayrılığının ortadan kalkıp, kalkmayacağını belirleyecek olan bir referanduma gideceğini belirten Özdağ, kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılıp kuvvetler birliği sistemine geçilmesinin demokrasinin intiharı olacağını, Türkiye’yi aslında Anayasasız bir toplum haline getireceğini söyledi. Özdağ, “Cumhurbaşkanı, konuşmasında 'Türk demiyorum. Kürt demiyorum. Tek millet diyorum' diyor. O zaman milletimizin adı tek milletse bu ülkenin adı da Tekiye. Arkasından devam ediyor. 'Türkiye için projesi olan herkesle yol yürürüz. Yeter ki elinde silah olmasın' diyor. Bahsettiği açıkça PKK terör örgütüdür. Demek ki PKK ile müzakereler tekrar başlama konusunda kararlı. Sonra geliyor Ankara'da da 'Eğer evet çıkmazsa, ezanlar susar gönderden bayrak iner' diyor. Yetmedi, 'Ahiretinizi kaybetmemek için evet deyin' diyor. Meselenin ne noktaya geldiğini aziz milletimiz herhalde takdir ediyordur. Hayır çıktığı zaman ezan susmayacak. Bu topraklarda ezan susmadı. Bu gönderden bayrak inmedi. Hayır çıktığı zaman bayrak inmeyecek Sayın Cumhurbaşkanı, hiçbir endişeniz olmasın. Ahiret konusunda ben bir şey söyleyecek değilim. Onu Diyanet İşleri Başkanına bırakıyorum” dedi.

"Kilis'te okul müdürü 14 çocuğa tacizde bulundu"

Özdağ, Kilis’te yaşları 7, 8, 10 ve 11 olan toplam 14 çocuğa bir ilköğretim okulu müdürünün cinsel tacizde bulunduğunu ileri sürerek, “Yargı bağımsızlığının ne kadar önemli olduğu Kilis'te 16 Mart 2017'de yaşanan bir tutuklama sonrasında bir kez daha ortaya çıkmıştır. 16 Mart 2017'de Kilis'te bir ilköğretim okulu müdürü yaşları 7, 8, 10 ve 11 olan 14 çocuğa cinsel taciz suçlamasıyla tutuklanmıştır. Savcılık iddianameyi dün mahkemeye teslim etmiştir. Ancak olayın ortaya çıkması üzerine 5 ailenin daha savcılığa suç duyurusunda bulunduğu bilgisi bana ulaşmıştır. Tutuklama sonrası yayın yasağı konulduğu gibi Kilis'te basın üzerinde büyük bir baskı başlatılmıştır. Milli Eğitimde şube müdürü olduğu ifade edilen ve ismi bende olan bir kişi aileleri dolaşarak şikayetlerin geri alınması için baskı yapmıştır. Bu inanılır ve kabul edilebilir de değildir. Olay adeta kapatılmaya çalışılırken, Milli Eğitim Bakanlığı tutuklanan kişiyi sadece açığa almakla yetinmiş, fakat meslekten ihraç etmemiştir. Kilis Baro Başkanı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Kilis'te ki yetkililerini ihraç konusunda uyarmış ancak 'yargılama bitmediği için ihraç etmiyoruz' cevabını almıştır.  Aile bakanlığı yetkilileri de Kilis Baro Başkanı tarafından uyarılmalarına rağmen taraf olmak için kısa bir süre öncesine kadar harekete geçmemişlerdir. Bugün itibariyle geçip geçmedikleri de belli değildir” diye konuştu.

"Avrupa'yı yeterince titrettiniz, gelin Kilis'te de suçluları titretin" 

Özdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya seslenerek şunları söyledi: “Bu olayı gizli tutmak için gösterilen yoğun çabanın arkasında ki neden? İddia edildiği gibi tutuklanan okul müdürünün bir AK Parti milletvekilinin akrabası ve köylüsü olması mıdır? Olaya benim dün müdahil olacağımı ve kamuoyunun gündemine taşıyacağımı açıklamam üzerine bütün kademelerde hummalı bir faaliyet başlamıştır. Aldığım duyum Kilis Valisi’nin süreç ile ilgili sorumlu bürokrat olarak gelişmelerden yaşananlardan çok rahatsız olduğudur. Başbakanın kendisinden rica ediyorum. Hollanda'ya gitmesini engelleyemediği Aile Bakanını Kilis'te yaşanan ve en az olayın kendisi kadar vahim olan ağırdan alma, ailelere baskı süreçlerini gelip incelemek üzere buraya yollamasıdır. Sayın bakandan da rica ediyorum. Sayın bakan Avrupa'yı yeterince titrettiniz gelin Kilis'te de suçluları titretin. Sayın Başbakan, Milli Eğitim Bakanınız beni ararsa kendisine şube müdürünün ailelere şikayetlerini geri almaları gerektiği hususunda baskı yaptığını söyleyebilirim. Ayrıca bir başka okulda öğrencilere taciz gerçekleştiği olayın kapatıldığı, işlem yapılmadığı ve öğretmenin başka okula atandığı bilgisi olacak. Eğer ilgilenirse Sayın Milli Eğitim Bakanı araştırır ve gerçeği bulur. Başta Sayın Başbakan olmak üzere bu olan üzerine en şiddetli biçimde gidip, gerçeklerin ortaya çıkartılması konusunda ve hukuki sürecin yürütülmesi konusunda yardımcı olmaları içinde çağrıda bulunuyorum” 

Ekrem BİRCAN

Son Güncelleme: 08.04.2017 15:36
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.