KAZALARDAN DERS ALMIYORUZ
İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapmış olduğu konuşmada, “41 evlat, baba ve eş şehit verdik. Ne zaman memlekette bir felaket olsa, gerek deprem gerek sel felaketi gerekse bu tür büyük kazalar, her seferinde kürsüye çıkıyoruz, diyoruz ki Yaralar sarılacak, devlet gerekeni yapacak. Ama maalesef bunların hiçbir tanesi bu olaylarda bize bir ders olmuyor, yine aynı kazaları her seferinde tekrar yaşıyoruz” dedi.
ÜSTESİNDEN GELEBİLİRİZ
Ülke olarak bundan sonra artık bu kazaları konuşmak istemediklerine dikkat çeken İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Yaşar, “ Biz muhalefet olarak diyoruz ki değerli arkadaşlar: Gayet tabii ki devlet büyüktür, gayet tabii ki devlet yaraları saracaktır. Buna hiçbirimizin bir itirazı yok, olamaz da ama bu sorunları irdelememizin ve bu problemleri çözmeniz gerekmektedir. Gelişmiş ülkelere baktığımız zaman bu tür kazalar olmuyor. Bilim ve teknolojiyle bu işlerin üstesinden biz de ülke olarak gelebiliriz.” şeklinde konuştu.
‘BİR DAHA EYVAH’ DEMEYELİM
İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, bu konuyla ilgili çok ciddi bilim adamlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın bulunduğunu vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Komisyon kurulacak ve sonuç raporlar ortaya çıkacak. Ortak akılla ortaya çıkacak olan bu sonuç raporları mutlaka uygulanmalıdır. Türkiye Taşkömürü İşletmeleri zarar eden bir kurumunuz. KİT Komisyonu toplantılarında da hep söylüyoruz. Ne lazım geliyorsa biz de size katkı sağlayalım, ilave finansman mı, bunun adı her neyse ama bunlar yapılsın, bunları bir daha konuşmayalım, bir daha 'Eyvah!' demeyelim.
ÖNCE TEDBİR SONRA TAKDİR
Gayet tabii ki hepimiz kadere inanıyoruz, bu salonda kadere inanmayan bir insan olur mu ama takdir var, önce tedbiri alacağız, sonra takdir diyeceğiz.
Sizin, dalgalı denizlerde gemiyi ne kadar ustalıkla kullandığınızın hiçbir önemi yok, sağ salim limana ulaştınız mı, ulaşmadınız mı? Bizler sonuçlarla ilgileniyoruz. Ama bu yaşadığımız kazaların sonucunda, maalesef, bu tedbirlerin alınmadığını görüyoruz.
VAY MİLLETİN HALİNE
Şunu da söyleyeyim, aslında, bugün, özellikle Türkiye Taşkömürü İşletmeleri bu konuda en iyi olanlar; yani Amasra da dâhil, Kozlu da dâhil, diğer maden alanları da dâhil, özellikle iş güvenliği açısından, üretim açısından çok ciddi denetimleri olan bir kurum. Peki, burada böyle oluyorsa siz bu kömür işletmelerinin önemli bir kısmını da redevansla özel sektöre devrettiniz, vay milletin hâline; bakın, ben bir kürsüden uyarıyorum, vay milletin hâline.
Siz Türkiye Taşkömürü İşletmelerinde özel bir yapı gibi bir model oluşturun, bu model diğer üreticilere de örnek olsun. Maalesef biz orada 41 canımızı kaybettik. Artık bundan sonra biz her türlü katkıyı vermeye, her türlü desteği vermeye hazırız.
Bu olan hadiseler, bu vakalar iş kazaları da dâhil, maden kazaları da dâhil artık bu ülkenin kaderi olamaz; bu ülke, bunun altına sığınamaz. Yani problemleri halının altına süpürmekle bu işleri çözmemiz mümkün değildir.
PARASAL DEĞERİ OLAMAZ
Kaybettiğimiz canların parasal karşılığı olmaz. "Şunu sağladık, bunu sağladık; ailelere şu bedeli ödedik, bu bedeli ödedik." Bu, çözüm değil. Yüce Türk milletinin hiçbir evladının karşılığını parayla pulla ölçemezsiniz.”