Teknoloji; ilmin, terakkinin çocuğudur. Bu çocuğa sahip olmayan milletler yok olurlar.
Yok olmamak ve var olmak için şüphesiz teknolojiye sahip olmamız şart. Kendi ilmi
tecessüsümüzle ve gayretimizle kendimize mahsus yerli bir teknoloji üretemezsek, kaçınılmaz
olarak teknoloji pazarı oluruz. Başka ülkelerin ürettikleri teknoloji mamullerini kullanarak
varlığımızı devam ettirmeye çalışırız. Bu ise bir millet için aynı sel felaketi gibidir.
Kendimizin üretemediği ve başkalarının ürettiği teknolojiyi kullanmak demek; ülkenin ve
milletin geleceğini, teknolojisini kullandığımız ülkelere ipotek ettirmek demektir. Bu ise yok
oluş veya teknolojisini kullandığımız ülkelerin ve milletlerin bağımlısı olmak demektir.
Şahsiyetli ve hür yaşamak isteyen bir millet için bütün bunlar bir züldür. Onun için mutlak
surette kendi yerli teknolojimize sahip olmamız gerekir.
Bu,meselenin maddi boyutu. Bir de manevi-ruhi boyutu var ki; parayla pulla ölçülemez.
Teknoloji kendi patentimiz olmayınca, bunu üretip bize pazarlayan ülkeler hastalık
derecesinde bağımlılık kazandırıyorlar. Bunları bize adeta uyuşturucu gibi yutturuyorlar.
Bir sene geçmeden ürettikleri modelleri değiştirerek daima bizi pazar olarak ve kobay olarak
kullanmaktadırlar.
Televizyon, bilgisayar ve cep telefonu hayatımıza girdi gireli, toplumda savrulma ve büyük
bir yalnızlaşma meydana geldi. 70’li yıllarda evlerimize giren televizyon, komşuluk
ilişkilerimizi ve misafirlik kültürümüzü sıfıra indirdi. Artık kimse kimseye gitmez- gelmez
oldu.
Herkes kendi televizyonuna misafir oldu. Bilgisayar ve internet ise beyinlerimizi tembelliğe
sevk etti. Okuma, araştırma ve öğrenme kabiliyetlerimizi törpüledi. Hazırcı ve tembel bir nesil
meydana getirildi.
Ve cep telefonu afyon gibi hepimizin hayatına girdi. Şimdi herkesin cep telefonu var.
Yaşasın! Artık kimseye ihtiyaç yok. Çocuğunla, bir yakınınla veya bir ahbabınla ağız tadı ile
bir sohbet yapamıyorsun. Cep telefonlarından kimse kopamıyor. Uyuşturucudan daha tehlikeli
ve zararlı bir hal almış vaziyette. Gece- gündüz, herkes cep telefonunun başında… Korkunç
bir şekilde zaman harcanıyor. Gelecek namına bir düşünce yok. Varsa yoksa cep telefonu ve
bir sevgili. Tamam.. işte hayatımız bu!
Peki, televizyon, bilgisayar, internet, cep telefonu olmayacak mı? Elbette olacak; ama yerli
üretime geçerek, kendimizin olmak kaydıyla…
Ve ihtiyaç olduğu yerde ve ihtiyacımız kadar kullanmak kaydıyla…
24 saat bilgisayarın, internetin ve cep telefonunun başından ayrılmamak üzere değil…
Toplum olarak bu teknoloji hastalığından derhal kurtulmamız gerekiyor. İnanın bu hastalık
uyuşturucudan, sigaradan, alkolden daha tehlikeli ve zararlı.
Çünkü topyekûn toplumu bitiriyor. Ferdi değil.
kelimenin bittiği yer