banner388
banner390

Teknoloji; ilmin, terakkinin çocuğudur. Bu çocuğa sahip olmayan milletler yok olurlar.

Yok olmamak ve var olmak için şüphesiz teknolojiye sahip olmamız şart. Kendi ilmi

tecessüsümüzle ve gayretimizle kendimize mahsus yerli bir teknoloji üretemezsek, kaçınılmaz

olarak teknoloji pazarı oluruz. Başka ülkelerin ürettikleri teknoloji mamullerini kullanarak

varlığımızı devam ettirmeye çalışırız. Bu ise bir millet için aynı sel felaketi gibidir.

Kendimizin üretemediği ve başkalarının ürettiği teknolojiyi kullanmak demek; ülkenin ve

milletin geleceğini, teknolojisini kullandığımız ülkelere ipotek ettirmek demektir. Bu ise yok

oluş veya teknolojisini kullandığımız ülkelerin ve milletlerin bağımlısı olmak demektir.

Şahsiyetli ve hür yaşamak isteyen bir millet için bütün bunlar bir züldür. Onun için mutlak

surette kendi yerli teknolojimize sahip olmamız gerekir.

Bu,meselenin maddi boyutu. Bir de manevi-ruhi boyutu var ki; parayla pulla ölçülemez.

Teknoloji kendi patentimiz olmayınca, bunu üretip bize pazarlayan ülkeler hastalık

derecesinde bağımlılık kazandırıyorlar. Bunları bize adeta uyuşturucu gibi yutturuyorlar.

Bir sene geçmeden ürettikleri modelleri değiştirerek daima bizi pazar olarak ve kobay olarak

kullanmaktadırlar.

Televizyon, bilgisayar ve cep telefonu hayatımıza girdi gireli, toplumda savrulma ve büyük

bir yalnızlaşma meydana geldi. 70’li yıllarda evlerimize giren televizyon, komşuluk

ilişkilerimizi ve misafirlik kültürümüzü sıfıra indirdi. Artık kimse kimseye gitmez- gelmez

oldu.

Herkes kendi televizyonuna misafir oldu. Bilgisayar ve internet ise beyinlerimizi tembelliğe

sevk etti. Okuma, araştırma ve öğrenme kabiliyetlerimizi törpüledi. Hazırcı ve tembel bir nesil

meydana getirildi.

Ve cep telefonu afyon gibi hepimizin hayatına girdi. Şimdi herkesin cep telefonu var.

Yaşasın! Artık kimseye ihtiyaç yok. Çocuğunla, bir yakınınla veya bir ahbabınla ağız tadı ile

bir sohbet yapamıyorsun. Cep telefonlarından kimse kopamıyor. Uyuşturucudan daha tehlikeli

ve zararlı bir hal almış vaziyette. Gece- gündüz, herkes cep telefonunun başında… Korkunç

bir şekilde zaman harcanıyor. Gelecek namına bir düşünce yok. Varsa yoksa cep telefonu ve

bir sevgili. Tamam.. işte hayatımız bu!

Peki, televizyon, bilgisayar, internet, cep telefonu olmayacak mı? Elbette olacak; ama yerli

üretime geçerek, kendimizin olmak kaydıyla…

Ve ihtiyaç olduğu yerde ve ihtiyacımız kadar kullanmak kaydıyla…

24 saat bilgisayarın, internetin ve cep telefonunun başından ayrılmamak üzere değil…

Toplum olarak bu teknoloji hastalığından derhal kurtulmamız gerekiyor. İnanın bu hastalık

uyuşturucudan, sigaradan, alkolden daha tehlikeli ve zararlı.

Çünkü topyekûn toplumu bitiriyor. Ferdi değil.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
muzaffer kurt 2021-02-13 04:15:56

kelimenin bittiği yer