Önümüzdeki bir kaç yazımızı, her yıl yaklaşık iki buçuk milyon öğrencinin girdiği, aileleriyle birlikte hesap ettiğimizde ülke nüfusunun hatrı sayılır bir kesimini ilgilendiren üniversite sınavlarına ayırmak, herhalde yanlış bir karar olmaz.
Üniversiteye giriş sınavları, değişen isimlerine, içeriklerine ve soru sayılarına karşın, değişmeyen bir haliyle yıllardır karşımızda duruyor. " Eleme özelliği"
Gençlerimiz, hayatlarının en ümitli olmaları gereken dönemlerinde, bu acı gerçekle yüzleşmiş olacaklar ki, kendi aralarında bile bu konuyu espri malzemesi yapabiliyor ve sınıf içerisinde bir arkadaşları yanlış cevap verdiğinde, " elendin!" diyerek arkadaşlarını alaya alabiliyorlar.
Tabi ki her öğrenci bu ciddi süreci mizahla karşılayamayabiliyor.Beklenmeyen agresif tavırlar, dikkat dağınıklıkları, uyuyamama yahut sürekli uyuma isteği, uzun süren depresyon dönemleri ve niceleri.
Meselenin bu boyutunu psikoloji uzmanlarına bırakıp, biz, asıl ilgili olduğumuz konuya dönelim ve iki oturumlu sınav sistemimizi yakından inceleyelim.
İLK OTURUM: TYT
TYT( Temel Yeterlilik Testi), isminden de anlaşılacağı üzere, alan farkı olmaksızın bütün adayları ilgilendiren bir sınavdır.Bu oturumda yer alan Türkçe, sosyal bilimler, matematik ve fen bilimleri soruları, standart sapmaları hesaba katmazsak, neredeyse eşit bir puana sahiptir.
TYT, öğrencinin özellikle 11.sınıfa kadar almış olduğu temel eğitimi ve kazanımları kapsayan, öğrenciyi zamanla yarıştıran, analitik düşünmeyi ve problem çözebilme özelliğini ön plana çıkaran, farklı düzeydeki liseleri ortak bir yeterlilik paydasında buluşturmaya çalışan bir sınavdır.
Bu sınav elbette bilgiyi ölçer ama asıl hedef, öğrencinin mevcut bilgisini, sınırlı bir süre içerisinde kullanabilmesidir.Bu yüzden TYT'de, hızlı bir şekilde okuyup anlayan, problem çözerken fazla zaman harcamayan, fen bilimlerinde temel konulara hakim olan ve sosyal bilimlerde bilgiyi doğru bir şekilde yorumlayan öğrenciler elbette bir kaç adım öne geçecektir.
Sınav puanının yüzde 40'ını etkileyen TYT, 200 puanın üzerinde olmak şartı ile isteyen öğrenciler tarafından bir sonraki sene de kullanabilmektedir.
İlerleyen yazılarımda "TYT ve AYT' ye nasıl çalışmalıyız" sorularını kendimce cevaplamaya çalışacak,AYT'nin özelliklerini ayrıntılı anlatacak ve kaynak seçiminden, program hazırlamaya kadar bir çok konuda tavsiyelerde bulunacağım.
Bu arada en az öğrencilerimiz kadar heyecanlı olan velilerimize de bu konuyla ilgili bir yazı ayıracak ve elimden geldiğince önemli noktaları paylaşacağım.
Şimdilik, öğrencilerimizden hiçbir şeyin( hatta üniversitenin bile!) kendi sağlıklarından değerli olmadığını bilmelerini istiyor ve sonuç ne olursa olsun, ailelerinin gözünde her zaman en kıymetlileri olacaklarını hatırlatıyorum.
Yazı dizimizin ikinci bölümünde buluşmak ümidiyle, sevgiyle...
Orhan DOĞANGÜNEŞ
Samsun Açı Özel Öğretim Kursu
Kurucu Öğretmen/Eğitim Koordinatörü