Edinilen bilgiye göre, Atakum ilçesinden 17 Aralık 2020 tarihinde evinden ayrılan ve ailesinin 24 Aralık'ta polise kayıp başvurusu yaptığı 2 çocuk annesi Arzu Aygün'den (35) bir daha haber alınamadı. Olayla ilgili kayıp kadının akrabası olduğu ileri sürülen Muharrem Coşkun (37) gözaltına alındı. Muharrem Coşkun suçunu itiraf etti ve cesedin bulunduğu yeri gösterdi. Arzu Aygün'ün cesedi Samsun'un Terme ilçesinin Gökçeağaç mevkisinde sahil yolundaki ormanlık alanda çuval içinde çürümüş halde bulundu.
Olayla ilgili gözaltına alınan 2 çocuk babası Muharrem Coşkun ise Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu'ndaki sorgusunun ardından 28 Ocak'ta çıkardığı mahkemece tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Tutuklu sanık Muharrem Coşkun hakkında Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Bugün görülen davanın son duruşmasına Arzu Aygün'ün babası Seyfullah Aygün, annesi Semine Aygün, kızı ile avukatı Özlem Sezgin Azal ile sanık Muharrem Coşkun ile avukatı Cihan Şahin hazır bulundu.
"YAPTIĞINDAN PİŞMANLIK DUYMUYOR"
Tutuklu sanık Muharrem Coşkun son sözü sorulduğunda, "Ben Arzu'yu para için öldürmedim. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Mahkeme Muharrem Coşkun'u "kasten adam öldürmek" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırarak tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Aygün ailesinin avukatı Özlem Sezgin Azal duruşma çıkışı açıklamada bulundu. Avukat Azal, "Öncelikle tüm Türkiye'nin merak ettiği bir davayı sonuçlandırdık. Muharrem, davanın sanığı müebbet hapis cezası aldı. Zaten beklediğimiz bir karardı. Aksi bizim için bir sürpriz olurdu. Bunu bekliyorduk. Sonuçta mutluyuz gerekli cezayı aldığı için. Adalet tecelli ettiği için mutluyuz açıkçası. Hakkında iki tane daha suç vardı. 'Ruhsatsız silah ve hırsızlık' suçu. Silah dosyayı ayriyeten görülecek. Hırsızlık suçundan beraat aldı ama aleyhte olan hususlardaki itiraz hakkımızı yasal süreç içinde kullanacağız. Duruşmada başta itiraf ettiği her şeyi değiştirdiği için açıkçası yaptığından pişman olduğunu biz düşünmüyoruz. Aynı kanaat mahkemede de oluşmadı. Yaptığından pişmanlık duymuyor. Sadece ağır tahrik altında cinayeti işlediğini beyan ediyor. Bizde bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Zaten bu dosyadaki bütün belgelerde cinayetin kasıtlı olarak işlendiğinin kanıtı. Bu suçların işlenmemesi adına önleyici yaptırımlar olması lazım. Türkiye'deki kadın cinayetlerin biran önce son bulmasını temenni ediyoruz" dedi.
"BİZİM KIZIMIZ GERİ GELMEYECEK"
Arzu Aygün'ün babası Seyfullah Aygün ise, "Bizim yangınımız hiçbir zaman söndürmeyecek. Ama müebbet alması bir nebze sevindirdi. Ne kadar sevinsek de sevinemeyeceğiz. Bizim kızımız geri gelmeyecek. İnşallah böyle olaylar bir daha olmaz. Önemli olan kötülüğe giden yolları kapatabilmek. Cinayet işlendikten sonra hiçbir şey çare değil. Önemli olan adaletse kötülüğe giden yolu kapatmaktır. Devletin işi de budur" diye konuştu.