Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberleri | Samsunspor
2021-02-08 13:52:29

Babanızın parası mı?

Mehmet Yazıcı

mehmetyazici@samsunhaber.com 08 Şubat 2021, 13:52

Mehmet YAZICI
Yine birilerine fena halde dalasım var!

Haksızlık görünce dayanamıyorum, ne edeyim!

Başım da bu yüzden dertten kurtulmuyor zaten…

***

Türk-İş’e bağlı Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası ile

Ondokuzmayıs Üniversitesi yönetimi arasında görüşmeler sürüyor…

Malum yılın başı, işçilerin maaşları yeniden hesaplanıyor…

Sendikaya bağlı işçiler toplamda Bin 200 kişiler…

Taşeronken kadroya alındılar…

Ama devlete yük filan değiller… 

Tam aksine…

Çalışıp kazanıyor, kazandırıyorlar…

Ve maaşları da kendi alın terlerinden, döner sermayelerinden karşılanıyor…

Buraya kadar iyi, güzel…

***

Bildiğiniz gibi döner sermaye geliri hastane çalışanları arasında paylaşılır…

Seviyesine göre herkes oradan bir pay alır…

Böylece çalışanların performansı daha da artar…

Daha verimli olurlar…

Düşünün işte, “İşçi, çalıştığı fabrikaya ortak!”

Bu da öyle bir şey…

***

Ama burada bir çarpıklık var!

Bin 200 sendikalı sağlık çalışanı en alt düzeyden döner sermayeden maaşlarını alırken,

Devletten ayrıca maaşını alan 657 sayılı devlet memuru kadrosunda bulunanlar,

Hemşireler, sağlık teknisyenleri,

Vesaireler…

Hem hazineden maaşlarını tıkır tıkır alırken,

Hem de hastane gelirlerine ortak oluyor…

***

Düşünün işte, aynı işi yaptıkları halde,

İki çalışanın arasındaki maaş farkı birkaç katına çıkıyor…

Örneğin, biri 3 bin 500 lira aylık alıyorsa öteki 7 Bin, hatta 10 Bin lira alan var…

Olacak iş mi bu?

Böyle bir ortamda iş barışı filan olur mu?

Siz, bugüne kadar kavga çıkmadığına dua edin…

Ben olsam dalarım!

***

Sabah geldin, işinin başına geçtin…

Akşama kadar uğraş, didin…

Aynı odada seninle birlikte aynı işi yapan arkadaşın…

Ay sonu cukkaları cebe indirsin…

Sen boğaz tokluğuna çalış, sefalet ücretiyle yetin!

İsyan çıkmaz mı?

*** 

Peki!

Bu işin müsebbibi kim?

Rektörlükteki yöneticilerden tutun, hastane yöneticilerinin tamamı bu haksızlıktan sorumlu…

Çünkü onlar da döner sermayeden pay alıyor…

Ee! Haliyle böyle olunca da…

Garibana ne kadar az verirlerse ceplerinde o kadar çok para kalıyor…

***

Buna  “Antagonist çelişki” ya da Türkçeleşmiş haliyle “Uzlaşmaz çelişki” diyorlar…

Birinin “lehine” olan şey, ötekinin “aleyhine”,

Birinin “yarar”ı, öbürünün “zarar”ı haline geliyor…

Terazinin kefeleri gibi…

Burada da aynı “uzlaşmaz çelişki” söz konusu…

Haliyle…

Böyle olunca da tüm yöneticiler,

Kendi kefelerini düşünüyor!

Ve elbette tarafsız düşünebilmeleri de olası değil…

Çünkü para sıcak!

İşçilere haklarını vermemek için ağaca çıktıklarına göre!

Hatta daha önce kazanılmış hakları bile vermek istemediklerine göre, 

Anlaşılan bu beyler de parayı pek seviyor…

***

İhtiyaçları olsa vallahi gam yemem!

Ama bu işin sonu nereye varır onu da bilemem…

Umarım bu işin sonunda mal varlıklarını açıklamak zorunda kalmazlar…

Her şey mümkün!

Ona göre, her ihtimali şimdiden hesap etsinler!

***

Akıl vermek bana düşmez!

Ama bence…

Döner sermayeden nemalanan kim varsa bu görüşmelerden derhal çekilsin!

Hepsi mevcut bende, isim isim…

Emekçiye hakkını verirken cebinden para çıkmayacak, kardan zarar etmeyecek, cimrilikten içi yanmayacak kim varsa, onlar karar versin… 

Aksi takdirde o hastaneden verim filan beklemeyin…

***

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.