Mehmet YAZICI
Cahillik ne güzel şey…
Her şeyi biliyorsun!
***
İnsanlığın varoluşundan bu yana
Halklar,
Hastalıkla, savaşla, afet gibi birçok zorlukla mücadele ettiler…
Ancak, “geri zekalılıkla” mücadele eden tek halk biziz!
***
Düşünün;
Yabancılara kızıp portakal bıçaklayan,
Gofret yakan,
Çokoprens idam eden bir kitleyle karşı karşıyayız…
***
Bu insanlara yıkılmış, parçalanmış sömürgeleşmiş,
Emperyalizmin şamar oğlanına dönmüş tek adam rejiminden nasıl kurtulduğumuzu…
Dahası, bu ülkenin nasıl yoktan var edildiğini,
Cumhuriyet için ne bedeller ödendiğini anlatmaya çalışıyoruz…
***
Emekli 104 Amiral,
Birçokları gibi kaygılılar demek ki…
Bir açıklama metni hazırlamışlar…
Ertesi sabah yayın organlarına verecekleri açıklamayı birileri gece yarısı servise soktu!
Ee! Haliyle iyi niyetle yapılan bu girişim ters tepti!
Bu durum her hafta yeni bir düşman yaratmak zorunda olanların tam da aradığı şeydi!
“Ahan da darbe yapacaklar”, “Demokrasiyi yıkacaklar” diyerek emekli amiraller apar topar gözaltına alındı…
Hala içerdeler!
Hınzırlar!
Darbe yapmak için emekli olmayı beklemişler demek ki!
***
Benim aklıma takılan şey şu;
Hiç kimse emekli amirallerin bildirisinde ne var diye merak etmedi mi?
Ne yazıyor bildiride?
"Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına, masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz…"
Hepsi bu!
Sonra…
Sonra olanları biliyorsunuz!
***
Sahi “Montrö” nedir?
Ne anlama geliyor?
Neden bu cümleyi ağzına alanlar sürüm sürüm süründürülüyor?
Malumunuz, Mustafa Kemal sayesinde…
“Emperyalizm” 85 yıldır boğazları geçemiyor…
Çünkü 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi buna izin vermiyor…
***
Bu sözleşme,
Türkiye'ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veriyor…
***
Bu sözleşme,
Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verirken, barış zamanı da sivil gemilerin özgürce geçişini garantiliyor...
***
Bu sözleşme,
Karadeniz'e kıyısı olmayan İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya ve Amerika gibi emperyalist devletlere Karadeniz'in kapılarını kilitliyor…
***
Bu sözleşmenin,
18. maddesi nedeniyle Amerikan donanması, denizaltıları, uçak gemileri Karadeniz'e giremiyor. Çok özel durumlarda girseler bile 21 günden fazla kalamıyor…
Bu sözleşme nedeniyle “Karadeniz Barış Denizi” olarak kalabiliyor…
***
Türkiye için çok çok önemli bir sözleşme…
Çok çok önemli bir kazanım…
Ama perde arkasında bazı güçler, bir süredir bunu tartışmaya açmak istiyor…
Dahası emperyalist güçler bir yolunu bulup boğazları geçmeye çalışıyor…
Kanal İstanbul Projesi durup dururken gündeme gelmedi yani…
Eğer bu sözleşme iptal edilemezse
Kanal İstanbul, boğazı geçmelerinin belki de başka bir yöntemi…
Emperyalist savaş gemileri Karadeniz’e açılamıyor başka türlü…
***
Elin emperyalleri boğazları aşmak için de her yolu deniyor gördüğünüz gibi…
Önlerindeki tek engel ise Montrö Boğazlar Sözleşmesi…
İyi ki bu sözleşme var yani…
***
Beğendiğim, takdir ettiğim Tarihçi-Yazar Sinan Meydan da diyor ki;
“Hâlâ geçerli olan “uluslararası ana kurucu metinler” durumundaki Lozan'ı ve Montrö'yü tartışmaya açmak, Türkiye Cumhuriyeti'nin “toprak bütünlüğünü” ve “bağımsızlığını” tartışmaya açmaktır.”
***
“Montrö'yü ve Lozan'ı tartışmaya açarsanız Sevr'i kucağınızda bulursunuz.
Hangi yurtsever böyle bir şey isteyebilir?”
***
Benim anlayamadığım ise şu;
Hadi dıj güçleri anladık, niyetleri belli…
İyi de yabancılara kızıp portakal bıçaklayan,
Gofret yakan,
Çokoprens idam eden bizimkilere ne oluyor?
***