Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şubesi, "2020 yılı fındık alım fiyatı ne olmalıdır?" başlığı altında basın açıklamasında bulundu.
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Fındık meyvesi, yağı, kabuğu, yaprağı ve zurufu ile çok çeşitli alanlarda kullanılabilen, ülkemiz için çok önemli ve ekonomik değeri olan bir tarım ürünüdür. Fındık %80 oranında çikolata sanayinde, % 10-12 oranında pastacılık ve unlu mamuller sektöründe, %3-4 oranında da çerez olarak kalanı dondurma ve yağ sanayinde kullanılmaktadır. Fındığın kalite ve özellikleri, besinsel bileşenleri çeşitten çeşide farklılıklar göstermekle beraber mevsim şartları, teknik ve kültürel özellikler gibi faktörlerden de etkilenmektedir.
Türkiye' de yaklaşık 440 bin üretici, 7.344,087 da alanda fındık üretimi yaparak 776.046 ton ürün elde etmiştir. Samsun' da ise aynı dönemde 1.164,384 da alanda fındık yetiştiriciliği yapılmış, 137.841 ton ürün elde etmiştir. Ancak bu veriler 2019 yılına ait olup verimde yıllara göre bazı nedenlerden dolayı önemli dalgalanmalar görülmektedir. Bunların başında optimal büyüklükte tarım işletmesinin yetersizliği gelmektedir. Yapılan araştırmalara göre Türkiye' de işletmelerin ortalama büyüklüğü 14 dekar iken, en elverişli şartlarda normal bir ailenin fındık tarımı ile geçimini sağlayabilmesi için en az 22 dekar bir fındık bahçesine sahip olması gerekmektedir. Bunun dışında iklim şartlarında bazı yıllar olumsuzluklar yaşanması, çeşit seçimi, sıraya dikim ve sulama gibi kültürel işlemlerin yeterince doğru yapılmaması ve fındık bitkisinde görülen periyodisite gibi etkenler verimdeki dalgalanmayı artırmaktadır.
Fındık bitkisel ürün ihracatımız içinde önemli bir paya sahiptir. Toplam ihracat içindeki payı %1-1,5 düzeyindedir. Türkiye' de üretilen fındığın %80-85' i ihraç edilmekte, %15-20' si ise iç piyasada tüketilmektedir.
Ülkemiz fındık üretimi ve ihracatında belirleyici olmakla birlikte çok az miktarda da olsa fındık ithalatı yapmaktadır. İthal edilen bu fındıklar fındık üretimi olmayan, çikolata sanayinin geliştiği, ithal ettiği fındığı işlenmiş olarak ihraç eden ülkelerden alınan ürünlerdir.
Türkiye' nin birim alandan, diğer üretici ülkelerden daha düşük verim elde etmesi üretim maliyetlerini artırmakta,uluslar arası piyasadaki rekabet gücümüzü azaltmaktadır. Çikolata sanayinde faaliyet gösteren firmaların hammadde tedarik fiyatlarını azaltmak amacıyla fındık yetiştiriciliğini teşvik ettikleri Azerbaycan ve Gürcistan' ın üretim artışının ve piyasaya yeni girecek ülkelerin üretimleri gelecek yıllarda fındık ihracatımızı olumsuz yönde etkileyecektir.
Binlerce ailenin yaşamı ile yakından ilgili olan fındığın önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen kilogram fiyatı ne olmalıdır?
2015 yılında destekler dahil bir kilogram fındık ile yaklaşık 26 kilogram gübre satın alınırken; 2019 yılında yaklaşık 15 kilogram fındık ile yaklaşık 15 kilogram gübre; gene 2015 yılında destekler dahil bir kilogram fındık ile 4,5 litre mazot satın alınırken 2019 yılında 2,9 litre mazot satın alınabilmektedir. Bu da çiftçimizin ürettiği fındığın üretilebilmesi için gerekli olan tarımsal girdiler karşısında alım gücünün düştüğünü göstermektedir.
Ayrıca TMO 2019 yılı içerisinde üreticiden 16,5 - 17,00 TL./kg dan fındığı aldığı fındığı 4-31 Mayıs 2020 tarihleri arasında KDV hariç olmak üzere 24,00 T./kg fiyattan fındık ihracatçıları ve sanayicilerine satarak kar elde etmiştir. Bu veriler esas alındığında Haziran ve Temmuz 2020 ayları enflasyon oranları TMO' nin belirlediği bu fiyata eklendiğinde 2020 yılı fındık alım fiyatının 25,00 T./kg olarak açıklanması gerekmektedir. Alımlarında hiçbir şekilde bu fiyatın altına düşmemesi zorunluluktur.
Ülkemiz fındık üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için;
1. Ekonomik ömrünü tamamlamış fındık bahçeleri iklim ve arazi koşullarına göre yenilenmelidir.
2. Üretim yapısı ve karlılığı dikkate alan etkin ve sürdürülebilir bir destekleme modeli ve politikası oluşturulmalıdır. Alan bazlı destekleme ödemeleri yerine verim ve kaliteyi ön planda tutan bir modelle devam edilmelidir.
3. Ülkemizin üretimden gelen avantajı ile dünya piyasalarında ürün arzında düzenleyici ve belirleyici bir aktör olarak rol alması sağlanmalıdır. Üretimin az olduğu yıllar göz önüne alınarak piyasayı regule edebilmek için her yıl belirli bir miktar ürünün stokta tutulmasını sağlayacak bir mekanizma kurulmalıdır.
4. Az sayıda alıcının bulunduğu piyasada çok sayıda üreticinin yalnız kalması önlenmeli etkin ve güçlü bir üretici örgütlenmesi desteklenmelidir. Üretici örgütlerinin destekleme ve ürün satışlarında etkin bir rol üstlenmesi sağlanmalı, piyasayı olumsuz etkileyen emanete fındık bırakma önlenmelidir.
5. Mevcut fındık alanlarında verimliliği, birim alandan daha fazla ve kaliteli ürün elde edilmesini sağlayacak çalışmalar desteklenip teşvik edilmelidir.
6. Fındık üretimine izin verilmeyen alanlardaki ve taban arazilerdeki üreticiler cazip bir destekleme politikası ile alternatif ürünlere yönlendirilmelidirler.
7. Geleneksel olarak fındık satışı yaptığımız pazarlar dışında yeni alternatif pazarlara fındık ihracatı yapılabilmesi için gerekli pazar araştırmaları yapılmalıdır. İhraç politikası, naturel iç fındığın yanı sıra katma değeri yüksek işlenmiş mamul ve yarı mamul fındık ürünlerine yönelik geliştirilmeli, ihracat gelirlerinde istikrar sağlanmalıdır.
8. Üretimden, tüketim ve dış ticarete kadar olan süreçte fiyat ve arz istikrarı sağlanması için ürün borsaları ve lisanslı depoculuk gibi tarım ürünleri ticaret ve pazarlama alt yapılarının etkin olarak rol alması sağlanmalıdır.
Türkiye' nin fındık üretiminde ciddi bir reforma, yenilenmeye ve verimliliği artırmaya ihtiyacı bulunmaktadır. Türkiye dünya fındık üretiminde ilk sırada olmakla birlikte, fiyatların belirlenmesinde etkili olamamaktadır. Fındık fiyatları, fındık üreticisi olmamasına rağmen çok düşük fiyatla satın aldığı fındığı işleyip ihraç eden Almanya' da HAMBURG fındık borsasında belirlenmektedir.
Tarım birliklerinin işletme ve tesislerinin özelleştirilmesini amaçlayan 4572 sayılı Kanunun çıkarılması sonrası FİSKOBİRLİK' de diğer tarımsal birlikler gibi üreticiden koparılarak bir tabela örgütüne dönüştürülmüştür. Piyasaya az sayıda şirketin hakim olmasının engellenmesi, çok sayıda ve örgütsel gücü zayıf çiftçilerin bir araya gelip pazarlık gücü elde etmesi ile mümkün olabilecektir.
TMO' nin tavrı fındıkta üreticinin firmaların REKOLTE oyunlarına maruz bırakılarak istedikleri fiyatı belirlemelerinin önünü açmamalıdır. Bunun önüne geçmek için en temel koşul rekolte açıklaması ve TMO' nin üretici lehine fındık alımı yaparak üreticiyi korumasıdır.
Fındık için söylenecek son söz; mevcut iktidar ve ona bağlı TMO şirketlerinin yanından daha çok ÜRETİCİNİN yanında yer almalıdır. 2020 YILI FINDIK ALİM FİYATI 25,00TL./kg olarak açıklanmalıdır. Fındık piyasası bu rakamın altına düşmeyecek şekilde oluşturulmalıdır."