Mehmet YAZICI
Gazetecilik böyle bir şey…
Ömrümüzün yarısı adliyelerde geçiyor…
Sadece yazılarımıza dava açıldığı için değil…
Biz de zaman zaman saldırıya uğruyoruz…
Linç ediliyoruz…
Haliyle yargıdan başka gidecek yerimiz de yok!
Elimiz kolumuz bağlı, adalete sığınıyoruz…
***
Ama hiç adliye yüzü görmeyen arkadaşlarımız da yok değil!
Hayatları boyunca kimsenin tavuğuna “kışt” dememişler…
Fincancının katırlarını ürkütmemişler!
Olsun, onlara da saygı duyuyoruz…
Onların durumu bizden daha zor!
***
Bize yapılan saldırılar genellikle takma isimlerle, sahte hesaplarla yapılır…
Ancak teknoloji gelişti…
Emniyet birimleri de bu gelişmeleri yakından izliyor, en son yeniliklerden yararlanıyor…
Anında faili bulup hakim karşısına çıkarıyorlar…
Ben bu vesileyle Sayın Vali Zülkif Dağlı’yı
Ve sevgili Emniyet Müdürümüz Ömer Urhal beyefendiyi,
Özellikle de uyuşturucuyla mücadele konusunda verdikleri kararlı mücadeleden dolayı tebrik ediyorum…
***
Gelelim bizim meseleye…
TBMM’de “Yeliz” takma adıyla paylaşımlar yapan bir vekilimiz vardı…
Kimliği sonradan ortaya çıktı!
“Yeliz” diye yayın yapan kişi aslında erkek bir vekildi!
Herhalde bizimkiler de o vekilden özendi!
Samsun’da “Çiğdem” diye bir hanım kızımız ortaya çıktı!
Fotoğrafını görseniz pek de güzel, çok şirin!
Hanım hanımcık bir şey!
Biraz dekoltesi filan var…
Ama orası önemli değil!
***
Öte yandan bu sevimli kız,
Üstelik adımı sanımı da vererek benimle ilgili öyle abuk-subuk paylaşımlar yapıyor ki!
Kızın güzelliğine bakıyorum…
Dalıp gidiyorum!
Yazdıklarını okuyorum, “Allah Allah” diyorum…
Benim için demediğini bırakmıyor!
Artık dayanamadım!
***
Sevgili Çiğdem hanım…
Dün üzülerek sizi mahkemeye verdim!
Daha önceleri adınız “Çiğdem” değildi biliyorum…
Daha kaba-saba isimlerle sahte hesaplar açmıştınız!
Ama bu böyle iyi!
Bize hakaret etsen, iftiralar da atsan en azından gözümüz-gönlümüz açıldı!
Sağ olun, var olun!
***
Bu arada Çiğdem hanım…
Bugün sizin mahkemeye verdim ama…
Başka kötü haberlerim de var!
Diğer çakma hesaplarınızdan şahsıma yaptığınız hakaret ve iftiralardan dolayı açtığım 10’dan fazla davadan üçü sonuçlandı…
Çiğdem hanım, maalesef kaybettiniz!
***
2. Asliye Ceza Mahkemesi 2020/553 dosyasından 3 ay 8 gün hapis cezası aldınız!
Üstelik kararda şöyle diyor;
“… Sanığın Cumhurbaşkanına hakaret suçundan verilip kesinleşen 11 ay 20 gün hapis cezasına yönelik ve hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına elverişli ilam bulunduğu anlaşıldığından sanık hakkında TCK’NIN 58. MADDESİNE GÖRE TEKERRÜR HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASINA…”
Yani, mükerrirlere özgü infaza tabi tutulacaksınız!
***
Çiğdem hanım, daha bitmedi…
Başkaları da var;
6. Asliye Ceza Mahkemesinde açtığım 2018/508 Esas sayılı dava da sonuçlandı…
3 ay 3 gün de bu davadan şahsıma hakaretten ceza aldınız…
Bu da ikinci kez mükerrir kapsamına giriyor…
Yani durumunuz ağır!
***
Üstelik bunlar hiçbir şey değil…
Asıl karpuzcu arkadan geliyor!
10. Asliye Ceza Mahkemesinde açtığım,
“Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak”
Ayrıca “Kendisi ile yapılan haberleşmenin gizliliğini alenen ifşa etmek” suçundan hakkınızda açtığım dava da sonuçlandı…
Birinden 1 Yıl 6 ay…
Diğerinden ise 3 Yıl hapis yatacaksınız…
***
Çiğdem hanım,
Sizi tebrik ederim!
Bütün bu cezaların tamamı 2. kez mükerrirlere özgü infaz sistemine tabi olduğu için
5 yıldan uzun bir süre ayrı kalacağız demek ki!
Açık cezaevi ve denetimli serbestlik hakkından yararlanamayacağınız için
Çakma hesaplarınızdan da artık böyle paylaşımlar yapamayacaksınız!
İnanın çok üzüldüm!
Onun için vakit varken elinizden geleni yapın!
***
Çiğdem hanım…
Güzelliğinize herkes gibi ben de hayranım…
Sevgiyle kalın…
***