1 Kasım sonrasında tam 180 bin üye kaybedecek olan Hak-İş'in hükümetten sorunun çözülmesini istemesiyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çalışma başlattı. Fakat durumun düzeltilmesi için yasanın düzelmesi gerektiği ve bununda olanaksız olduğu ortaya çıkınca hükümet Hak-İş'in talebini yerine getirmek için yeni yöntemler aramaya koyuldu.
Hükümet tarafından 2018 yılında belediyelerdeki taşeron işçiler belediye şirketlerine, kamudaki taşeron işçilerde kadroya geçirildi.Yaklaşık 1 milyon işçiyi kapsayan düzenlemede geçiş süreci belediyelerdeki işçiler için 1 temmuzda sona erdi. Belediyelerde yeni toplu sözleşme süreçleri başladı. Fakat kamudaki işçilerin sürecinde kriz baş gösteriyor.
HAK-İŞ FORMÜL BULUNMASI İÇİN ISRARCI OLUYOR
Hak-İş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile AKP’den konu ile ilgili bir çözüm bekliyor. Bu durumun üzerine çalışma başlatan Bakanlık Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nda değişiklik yapılmadan bunun söz konusu olamayacağını gördü. Ancak Hak- İş konunun çözümü için ısrarcı oluyor. Bakanlık 1 Ekim’de Meclis’in açılmasının ardından yasada değişiklik için çalışmaları sürdürüyor. Türk-İş ve DİSK ise yardımcı işlerin de asıl işin girdiği işkolundan sayılması gerektiğine vurgu yaparak, yasanın uygulanmasını istiyor. Türk-İş bu konuda kararlı. Son yapılan Başkanlar Kurulu toplantısında da konu tartışıldı. Artık taşerondan kadroya geçirilen işçilerin de asıl işin girdiği işkolundan sayılması gerektiğinin altı çizildi. Türk-İş Başkanlar Kurulu bildirisinde bu durum şöyle dile getirildi:
“696 sayılı KHK’yle, kamuda istihdam edilen işçilerin başta ücret olmak üzere özlük hakları ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi mücadelemiz olumlu sonuçlanmış, yapılan yasal düzenlemeler eksiklikler taşımasına rağmen, olumlu bir adım olmuştur. Mahalli idareler bakımından, 1 Temmuz 2020 tarihinde hiçbir uygulama sorunu yaşanmamıştır. Benzeri şekilde, kamu kurum ve kuruluşları yönünden de 1 Kasım 2020 tarihi itibarıyla 6356 sayılı kanunun öngördüğü düzene geçilmelidir. Böylece, kanunda öngörülen işkoluna göre sendikalaşma ilkesi de muhafaza edilmiş olacaktır. Türk-İş Başkanlar Kurulu süreci kararlılıkla izlemeye devam edecektir.”