Koronavirüs aşısıhakkında açıklama yapan Prof. Dr. Ercümen Ovalı, Kovid-19'a karşı 2 farklı aşı üretiminin laboratuvar kısmının tamamlandığını açıkladı.
Koronavirüs salgının yayılmasını önlemek amacıyla aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları devam ederken Prof. Dr. Ercümen Ovalı'dan açıklama geldi.
AŞI ÜRETİMİNİN LABORATUVAR KISMI TAMAMLANDI
Koronavirüs aşısı için 23 Nisan'ı işaret eden Prof. Dr. Ercüment Ovalı, beklenen açıklamayı sosyal medya hesabı üzerinden yaptı. Koronavirüse karşı 2 farklı aşı üretiminin laboratuvar kısmının tamamlandığı belirten Ovalı, "Sıra hayvan deneylerinde" dedi.
TÜRKİYE, VİRÜSE KARŞI AŞI GELİŞTİRİYOR
Ovalı, "Son 1 aydır gece gündüz çalışarak 6 proje 4 ürün ve 3 makale çıkaran kahramanlarıma teşekkür ediyorum. Canım ülkem artık Covid-19 a karşı aşı geliştirebilen az sayıdaki ülkeler arasında" dedi.
Prof. Ovalı'nın, "Acıbadem Labcell Hücre Laboratuvarı'nda Mart ayının ortasında ekibimizle başladığımız çalışmalarda geldiğimiz aşamaları kısaca paylaşmak istiyorum" diyerek yaptığı açıklamaların tamamı:
Ovalı: "Covid-19 İnaktif Virüs Aşısı; preklinik invitro test aşaması tamamlanmış olup, 24.04.2020 tarihinde hayvan üzerinde deneylere başlanacaktır. Bütün dünya korona virüsüne karşı aşı geliştirme çabasında. Dünyada çok sayıda merkezde aşı geliştirmek için çalışmalar sürdürülüyor. Bu aşı araştırmalarının büyük bir kısmı, rekombinant yani sentetik aşı üretimi üzerine. Aşılar canlı virüslerin kullanıldığı atenue-inaktif veya virüsün sentetik parçalarından oluşturulan rekombinant olmak üzere iki yöntemle hazırlanıyor. İnaktif aşılar, rekombinant aşılardan çok daha hızlı hazırlanabiliyor, viral mutasyonel değişikliklerden daha az etkileniyor ve daha uzun süre etkin kullanılabiliyor. Öte yandan dezavantajları da var; kitlesel olarak çok yüksek sayıda üretilemiyor, daha yüksek maliyetli, virüsü canlı olarak laboratuvarda çoğaltmak gerektiği için maksimum düzeyde güvenlik uygulamaları gerekiyor, bağışıklık oluşturma yüzdesi rekombinant aşılara göre daha düşük. Acil müdahalelerin hayat kurtarabileceği bu özel süreçte, inaktif aşının olumlu taraflarına odaklanmak ve kısa dönem avantajlarını göz önüne almak gerekiyor. Yüksek sayıda üretilebilecek rekombinant aşılar geliştirilene kadar, doğası gereği az miktarda üretilebilen inaktif aşılar, özellikle risk altındaki sağlık personelini, ileri yaşlıları ve yine kanser, astım gibi ek hastalıkları bulunan risk altındaki kişileri koruyacak sayıda üretilebilir ve çok önemli bir yarar sağlanabilir.
Biz, TÜBİTAK'ın destek verdiği Covid-19 inaktif virüs aşısı çalışmamızda üretimi tamamlayarak hayvan deneylerinin yapılacağı noktaya geldik. Hayvan deneylerinden sonra Faz-1 çalışmaları başlıyor, gönüllülerde 3 hafta süren yan etki ve antikor oluşturma açılarından değerlendirme yapılıyor. Sonrasında daha geniş bir popülasyonda aşı çalışmaları devam ediyor, yeterli güvenlik ve etkinlik elde edildikten sonra yine çalışma daha da genişletilebiliyor… İdeal koşullarda tüm bunlar, ortalama 3 ayda sonuçlanabilir. Tüm bu aşamalar, Sağlık Bakanlığı'nın onay süreciyle gerçekleşiyor. Peki, başarılı olunamazsa?… Pek çok bilimsel araştırmanın başına geldiği gibi, hayvan deneylerinde ya da sonrasında istenmeyen bir etki ile karşılaşabiliriz, bu durumda yine laboratuvara girer, yine çalışırız."
Diğer yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçen hafta gerçekleşen Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Twitter'dan koronavirüs için Dornaz Alfa'nın tedavide kullanılabileceğini açıklayan Prof. Dr. Ercüment Ovalı'ya "Sözü edilen ilaç uluslararası bir ilaç firmasının patentli ilacı. Dünyada araştırmanın nasıl yapılacağı bellidir, sosyal medya üzerinden insanların umudu ile oynanamaz. İlaç ve aşı işi hem milli hem stratejik bir iştir. Sosyal medya üzerinden yapılmaz" demişti.
Haber: Cansu KIRCALI