Doğu Karadeniz Bölgesi sahil kesimlerinde 2017 yılında türeyen Ricania Simulans isimli vampir kelebek türü rakımı yüksek alanlarda da görülmeye başladı. Bitkinin özünü emen kelebeğe Rizeli vatandaşlar vampir kelebek diye isim taktı. Bahçelerde görülen kelebek artık evlere de girmeye başladı. Çarptığında insanın canını yakan ve giderek güçlenen kelebekler ev kadınlarının korkulu rüyası haline geldi.
Doğu Karadeniz Bölgesi'nin bu kelebek türünden kurtulması için acilen proje hazırlanması gerektiğini vurgulayan Fındıklı Organik Meyve Üreticileri Derneği Başkanı Mehmet Gürkan, “Gerçekten bir canavar bu vampir kelebek. Şu anlık sadece belli bitki türlerine gelmiyor. Onların dışında bütün sebzelere, bütün otlara, üzümünden tutun, dutuna kadar her türlü meyveye hatta çaya dadandı. Bizim buradan yetkililere çağrımız, Türkiye’de ki bütün bilim insanları, yada dünyada varsa bu iş ile uğraşan Karadeniz Bölgesi’ni kurtarma projesi yapılmalı. Yani bu şekilde organik çay yapmamızın da bir anlamı yok. Çünkü öz suyunu içince bitkinin kurumasına sebep olan bir canlı bu. Kimyasal ilaçların kullanılmasını kimseye önermiyoruz” dedi.
Başkan Gürkan bir çalışma yürüttüklerini de hatırlatarak “Bizim bir çalışmamız var, thiobacillus adı verilen sıvılaştırılmış bakteriyi bitkinin alt üst yapraklarına ve gövdesine vurduğunuzda bitkinin bünyesine giriyor. Kelebek gelip oraya konduğunda 2-3 gün içerisinde kelebeğin öldüğünü görüyoruz. Ama 10 günlük bir süresi var bunun tekrar ilaçlama yapmamız gerekiyor. Yani biz üreticiler için pahalı bir yöntem bu. 250 miligramı 25 lira civarında satılıyor. Kelebekler 3 ay yaşıyor, 10 gün aralıklarla vurmaya kalktığımızda çok maliyetli oluyor. 250 miligramı yarım dönümlük bir araziye uygulanabiliyor” ifadelerini kullandı.
Tarlada kendilerini bezdiren kelebeklerin evlerine kadar girdiğini ifade eden Fatma Gürkan ise “Hiçbir şeyimiz kalmadı. Fasulyeyi yedi, biberi yedi, mısırı yedi. Bir bakın bahçelerde hiçbir şey kalmadı, bu yıl 1 tane fasulye alamadık. Bu yıl evlere uçtu, ama nerden girdi bizde anlayamadık. Şeytan mıdır nedir, nereden giriyor eve anlamadık. Geliyoruz siliyoruz yine aynı, siliyoruz yine aynı. 10 gün önce gelmiş olsaydınız buradan yukarıya çıkamazdınız, her yer doluydu. Arı peteğe nasıl uçarsa bunlarda eve öyle uçuyor. İnsanı ısırmıyor ama vuruyor, öyle bir vuruyor ki vurduğu yeri de acıtıyor. Kaşıntı yapıyor, kaşına kaşına yara oluyoruz. Ya dünyanın sonudur, ya bu kelebek bizi yiyecek” diye konuştu.