Mehmet YAZICI
Bir süredir sağlık sorunuyla boğuşuyoruz!
İstanbul Yenikapı’da SAMKON tarafından düzenlenen
Samsun Tanıtım Günlerinde üşütmüşüz!
Pek çok kişinin başına gelmiş… Biz de bronşit olmuşuz!
Ciddiye almayınca da bizimki zatürreye çevirmiş iyi mi?
Hepsi bu yani!
***
Tedavi gördüğüm Gazi Devlet Hastanesinden
Göğüs Hastalıkları Hastanesine sevk edilirken,
Gazeteci Osman Kara da aynı dertten muzdarip!
OMÜ TIP Fakültesi Hastanesinde yatıyor!
İkimizin de ne zaman çıkacağı meçhul!
***
Biz bunlarla uğraşırken dünyalar güzeli can dostum…
Tiyatrocu kardeşim,
SES Rize Şube Başkanı Cemal Melemşe’yi kaybetmişiz!
Oysa Cemal için Beşiktaş Çarşı Grubu seferber olmuş,
Bir imkansız başarılmış,
Uygun organ bulunmuş,
Ve Karaciğer nakli yapılmıştı!
Hepimiz ne çok sevinmiştik!
Sevincimiz kursağımızda kaldı!
***
Göz göre göre gitti!
Oysa hepimiz!
Biliyorduk öleceğini!
Daha kötüsü, kendisi de biliyordu bunu…
Biliyordu hepimizden önce o ipi göğüsleyeceğini…
***
Arkasından methiyeler düzecek değilim!
O olsa bu duruma gülerdi…
Eminim, artık her neredeyse yine gülüyordur şimdi!
***
Filiz ve Cemal, benim Rize’deki evim…
Bir tek orada rahat ederim…
Gönülleri köşk gibidir…
Bir de kedileri, kaprisli mi kaprisli!
Doğru dürüst sevemezsin…
Ama sabah kalktığında yatağında bulursun…
Hani akşamki kaprisin?
***
Yapacak bir şey yok!
Cemal Melemşe hayatımda değer verdiğim çok önemli bir isim…
En zor günlerimde yanımdaydı…
Benim de son yolculuğunda yanında olmam gerekirdi!
Gitmesem olmazdı yani, hastaneden kaçtım, gittim!
Yağan sağanak yağmurun altında,
Rize Rize olalı böyle bir veda görmemiştir!
Ancak, Cemal’in ardından ağlayan kimseyi de görmedim,
Cemal, kendisi gibi geride kalanları da bu güne hazırlamıştı!
***
Filiz…
Dünya güzeli… Cemalin yol arkadaşı…
Kedicikleri, Yumi ve Pati…
Onlar da son yolculuğa hazırdı…
Cenaze evinde yas tutulur, oysa Cemal’i düşününce yas tutmak ne mümkün!
Filiz anlattı, “Dostlarla anılarını paylaştık, paylaştıkça da güldük” dedi...
Onunla, O istemedikçe ciddi bir konu konuşamazdınız!
Cemal herkesi güldürürdü çünkü!
Giderken de yaptı bunu!
***
Edebiyatçı dostum sevgili Şeref Bilsel…
Daha Burhan Mahrebel’in acısı geçmeden…
Cemalin gidişine nasıl dayansın?
Çektiği acı ruhuna sinmiş!
Acının izleri, çatlamış toprak gibi yüzüne yansımış!
Şairlerin acı çekmesi de kendine özel…
Bu yüzden mi şairler hepimizden daha çok intihara meyilliler!
***
Ölümü kabullenmek kolay değil elbet!
Fahrettin Melemşe’nin veda sonatıyla bitirelim!
***
“Gün sızarken
Hayalinle aldatıyorum
Rakı burcundaki güneşi
Boşuna oyalanmasın kurbağa prensler
Çıkarsın peçesini göğün gelini
Aryalarda notalansın cümbür cemaat renkler
Ve bütün zemberekler an'a-son lansın!
Kaç insan kapında bir iz bırakır?
Güle güle kardeşim...
Güle güle yoldaşım...
Güle güle sırdaşım...
Güle güle halefim...
Güle güle selefim...
Güle güle.”
***