MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği af konusu gündemdeki yerini koruyor. Hükümet, af konusunda olumsuz görüş çizerken konu ile ilgili Kırıkkale Keskin T Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı'dan açıklama geldi. Çakıcı, seçime az bir süre kala Basın Danışmanı Ferhat Aydoğan aracılığı ile kamuoyuna flaş açıklamalarda bulundu.
ALAATTİN ÇAKICI'NIN AÇIKLAMALARI ŞU ŞEKİLDE:
Kamuoyuna Saygılarımla arz ederim.
Tarihin her evresinde devletler kuran, Devletleri tarih sahnesinden
silen, Aziz Türk milletini Dünya literatüründen Türk kelimesini
hangi güç silmek isterse milletlerin tarihi bir kaos yaşar.
Dünyanın 5000 yıllık tarihi yerle bir olur. Resulullah
Efendimiz’den başlayarak, Emevi ve Abbasiler döneminde kitleler
halinde Hak Dini olan İslam'ı Seçen Aziz Türk milleti, Selçuklu ve
Osmanlı döneminde, Üç kıtada İslam'ın bayraktarlığını yapan,
Allah nizamını 1000 yıla yakın Türk milleti İslam'ın sancağını
şerefle taşımıştır. 1. Dünya Harbi'nde başarılı
Emperyalistlerini yönlendiren masonlar ve siyonistler, Osmanlı'nın
dağılma sürecini hızlandırarak, Osmanlı İmparatorluğu’nu tarih
sahnesinden sildiğini zanneden bu Emperyalist üst akıl, Türk
milletinin küllerinden yeniden doğan bu millet, 20. yy son Haçlı
seferine Anadolu'da şok yaşatarak, Selçuklu ve Osmanlı'nın devamı
olan Türkiye Cumhuriyeti'ni yeniden inşa eder. Esareti hiçbir dönem
kabul etmeyen bu aziz Türk Milleti, Osmanlı coğrafyasını zifiri bir
karanlığa boğan bu Haçlı zihniyetinden, zifiri karanlığın
içinden bir güneş gibi doğmuştur. 29 Ekim 1923'ten günümüze
kadar Osmanlı'nın son Vatan parçası olan 780000 kilometrekarelik
Vatan toprakları üzerinde; sömürgeci batı ve dünyayı yöneten
siyonist üst akıl, dünyanın en güçlü devletlerini kullanarak,
topraklarımızın üzerinde Cumhuriyet’in kurulduğundan bugüne
kadar, defalarca Doğu’da ve Güneydoğu'da Değişik zaman diliminde,
tarih süreci içinde, 1000 yıldır et tırnak olduğumuz en yakın
akrabamız Kürt vatandaşlarımızı kullanarak, kardeşi kardeşe
kırdıran bu haçlı zihniyet 2. Dünya Harbine kadar başarılı
olamayıp, iki kutuplu Soğuk Savaş bitimine kadar askıya alarak,
derin dondurucuda 1945'ten sovyetlerin dağılması sürecine kadar 46
yıl difrizde dondurulmuş olan Türk'ün tarihten silinme projesini, 46
yıl müttefikimiz olan batı ve okyanus ötesi soğuk savaşın
bitimine müteakip, tekrar hortlayan Haçlı zihniyet Zerdüşt ve
Marksist Olan PKK'yı devreye sokarak, Türk milletine, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olan Müslüman Kürtlere, 1984 Eruh ve
Şemdinli baskını ile PKK'nın ilk eylemi ile başlayıp günümüze
kadar binlerce Kürt kardeşlerimizi, Türkleri, Zazaları, Çerkez,
Boşnak Arap kökenli devletimizin değişik birimlerinde görevli
askerimizi, polisimizi, öğretmen ve doktorlarımızı,
kaymakamlarımızı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Kürt kökenli
insanlarımızın küçük bebeklerini katleden bu bebek katillerini
yönlendiren - yöneten silah mermi mühimmatını veren, askeri
eğitimde Arap Atlantik Ötesi ve NATO müttefikimiz Olan ABD batılı
NATO üyesi devletler, Türk milletini tarih sahnesinden silinmesi için
PKK ve Güneydoğu'daki Suriye'deki, Irak'taki, İran'daki Zerdüşt
inançlı Marksist Kürtleri kullanarak, 34 yıldır ülkemizi ve
coğrafyamızın kan gölüne çevirirken, dost bildiğimiz ABD ve
batılı ülkeler, son 50 yıldır devletimizin her birimine bir virüs
gibi Devletin tüm kadrolarına çözülmesi mümkün olmayan bir virüs
enjekte etmiştir. Güney sınırlarımızda Suriye’den başlayıp,
Kuzey Irak'taki Kandil’e kadar, Irak ve Suriye coğrafyasındaki bu
terör faaliyetlerini, devletimizin 1. derecede beka sorunu olan Kuzey
Irak'tan Suriye'nin batısına kadar, Akdeniz'e yerleştirilmek istenen
terörist bir Kürt devletini, eyleme dönüştüren Suriye'de
Türkiye'yi kana bulayan PKK ve PYD batılıların kurduğu IŞİD denen
özünde dinsiz olan, IŞİD'in PKK'yı PYD’yi silahlandırarak, ABD
önderliğinde, Siyonist üst aklın yönlendirmesiyle, ABD'nin doğal
müttefikinden aynı kültürden gelen, sözde NATO üyesi olan, sözde
NATO'da ortağımız olan bu devletler; 21. yy başından, günümüze
kadar İslam coğrafyasında, Tunus'ta başlayıp İran'a kadar, bir de
ülkemizi kan gölüne çeviren Müslüman Kürdün, Arabın şükür
düşmanı olan Yecüc ve Mecüc’ün Artığı PKK'yı, PYD, IŞİD'i,
El Kaideyi kullanarak; İslam’ın ve insanın düşmanı olan,
Siyonist üst akıl İsrail'in güvenliği için ve okyanus ötesi
batılı eski sömürgeci NATO üyeleri, Ortadoğu'daki yeraltı
zenginliklerini sömürerek mezhepsel ve etnik kimliklere göre
devletler oluşturmak kaydıyla, bu büyük Ortadoğu projesini 34
yıldır zaman dilimi içerisinde hayata geçiren kısmi muvaffak olan,
İslam dünyasının en gelişmiş Devleti ve İslam dünyasına
liderlik yapabilecek kapasitedeki devletimizi, ülke içinde -
sınırlarımızın ötesinde yok edebilmek için, 50 yıldır
devletimizin kadrolarına enjekte ettiği uyuyan vatan hainlerini, 15
temmuzda devreye sokarak son darbeyi vurmak isterken, Aziz milletimiz
dünyaya ve ABD ye şok yaşatarak üst akılı hüsrana
uğratmıştır. PKK, PYD ve IŞİD’i arkasına alan Sözde
müttefikimiz ABD ve NATO üyelerini bir kasırga gibi paramparça
ederek BM’de sesini yükselten, gerektiğinde elini masaya
olabileceğini gösteren; Devletimiz, Şanlı ordumuz, Güvenlik
görevlilerimiz, Yurt içi ve sınır ötesinde Türk düşmanı üst
akıla Türk düşmanı olan devletler ve Siyonist üst akıl, Vurgun
Yemiş sahile vuran şaşkın bir köpek balığına çevirmiştir.
Evet! AK Parti'nin iktidarı döneminde, devleti yöneten Siyonist
kadronun içerisindeki ABD’ye köpeklik yapan fetö'cüler, Amerika'ya
hizmet eden bu hainleri kullanarak; Amerika ve batı barış süreci
söylemleri ile kurdukları bu çirkin senaryoyu, devletimize baskı
yaparak silahlarını bırakmak kaydıyla dağa çıkan PKK'lıları
topluma kazandırmak için böyle bir Barış sürecine girilmiştir.
AKP Hükümeti tarafından, 1980 ihtilallerine müteakip dillerini
konuşamayan gazete, tv olmayan Kürt Vatandaşlarımızın yasaklanan
dillerini özgürce konuşmalarını sağlayan, Kürtçe TV kanalları
açan, Kürt Enstitüsü kurduran AK Parti iktidarıdır.
Cumhuriyet tarihinde yaşayamadıkları her şeyi, AKP iktidarı
döneminde kültürlerini yaşamaları için devletimiz böyle bir adım
atmıştır. Türk'ün, tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının
düşmanı olan Zerdüşt ve Mecusi inancında olan bu Yecüc ve Mecüc
artığının arkasındaki üst akıl, okyanus ötesi ve batılı
müttefiklerimizin dayatmasıyla eylemlerini ulaştırarak, doğuda öz
yönetim kurma teşebbüsünde bulunan bu terörist unsurlarını
devreye sokarak, Türkiye'yi kan gölüne çevirmişlerdir. AK Parti'nin
iyi niyetle, sözde barış süreci adı altında, AK Parti'nin
içindeki gizli PKK severler, ABD iti olan fetö'cülerin, devletin
kılcal damarlarına kadar işlemiş, uyuyan vatan hainlerini de devreye
sokarak, yanlışa yönlendiren üst akıl ülkemizi bir bataklığın
içine soktuğunu, Aziz Türk milleti bilmektedir. Bu sürece kadar, bu
süreçten dolayı, milletimiz derin bir üzüntü içerisinde esef ile
İzlemiş olduğu milletin hafızasından silinmemiştir. 2014’e
kadar, bilerek veyahut iyi niyetinden dolayı, batılı müttefiklere
inandığı için bunlara alet olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu
çirkin senaryonun amacının Türkiye'nin bölünmesini hissettiği an
Güneydoğu'da sözde öz yönetim denilen bölgeyi ve teröristleri
yerle bir ettiğini, Aziz milletimiz ve Dünya kamuoyu bilmektedir.
Sayın Erdoğan başarılı tutumuyla okyanus ötesi ve batıya ülkemiz
ve coğrafyamızın üzerindeki oynanan, 20. yy geniş kapsamlı Haçlı
seferine çok sert tavır koyduğu için; 15 Temmuz'da devletin kılcal
damarlarında uyuyan hücreleri, fetö'cü hainleri, 15 Temmuz'da
devreye sokarak boğacaklarını zanneden hainlere ve onların
patronlarının heveslerini kursaklarına tıkayan Sayın Erdoğan ve
Aziz milletimiz, şaşkına dönen bu Gafil üst akıl Fırat Kalkanı
Operasyonu’nda ve Zeytin Dalı Harekatı'nda kafa tutan Devletimiz,
milletimiz, her etnik gruptan oluşan Vatansever halkımız
kenetlenerek, batılı süper güçleri Dünyanın değişik milletlerin
gözü önünde rezil etmiştir. 24 Haziran'da ülkemizin kaderini
belirleyecek, devletimizin bekası için bir seçime gidiyoruz.
Devletimizin bekası söz konusu olduğu an Ülkücü, Milliyetçi
kesim, gerçek Atatürk’çüler, Sayın Erdoğan'ı sevmeseler bile
hep devletimizin yanında olmuşlardır. AK Parti dönemi sürecinde;
batılı Güçler ve kullandıkları teröristler devletimizin,
devletimizin tüm birimlerini, devlet otoritesini hukukun
üstünlüğünü dinamitleyip ülkemizi bir çorbaya çevirmişlerdir.
Devletin temel direği olan Adalet yok olursa devlet yıkılır. Din ve
vicdan özgürlüğünü, yaşam hakkı beslenme ve korunma insanın
temel hakları olan bu haklar, adalet yok olursa devlet çöker. Bu
haklar çöken devletin altında kaybolur gider. Devletin her
sıkıntılı döneminde, Türk Türkmen boylarının son Türkmen beyi
olan Sayın Bahçeli, Ülkücüler, gerçek Vatansever Atatürkçüler,
her zaman Devletimiz için bedenlerini feda etmekten asla
çekilmemişlerdir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Devletin bekası
söz konusu olunca MHP lideri Ülkücü ve Milliyetçi kesim hep
yanında olmuştur.
15 Temmuz'da Türkiye'nin her yerinde sokağa çıkan insanların yüzde
yetmişi; Ülkücü ve Ülkücü ailelerin çocukları ve de gerçek
Atatürkçüler 15 Temmuz'da sokaktaydılar . Sayın Cumhurbaşkanımız
bu seçimde bu millet sizi Başkan seçerse, hep beraber Türkiye
olacaksak bozulan Adalet kavramını Adil inşa etmek devletimizin
ayakta kalmasıdır. Ülkemizdeki tüm etnik unsurları, farklı
dillerde olanları ve 81 Milyonu kucaklayıp yasaları ihlal etmediği
sürece Adalet herkese eşit mesafede olması için adaletin terazisinin
üzerinden lütfen elinizi çekin. Adalet kişiler için değil tüm
toplum içindir. Titizlikle Alevi Bektaşi kardeşlerimizin düşünce
ayrımı gözetmeksizin, Alevi-Bektaşi konusunda Sayın MHP Genel
Başkanı Bahçeli'nin bu talebine asla hayır demeyiniz. Ülkücülerin
abisi olan son Türkmen beyi Bilge devlet adamı Sayın Bahçeli'nin af
konusu ile ilgili talebini geriye çevirmeyiniz.
Devlete ihanet etmiş, ( cinsel istismar kadın katillerinin
dışındaki ) mahkumların evlatlarına anne ve babalarını, eşlerini
lütfen sevindiriniz. Sayın Bahçeli'nin bu onurlu talebini geriye
çevirmeyiniz. Nerede kaldı yol arkadaşlığınız? Rabbim şahit
ömrümde kimseye yalakalık yapmadım, yapmam da! Yeter ki Sayın
Bahçeli ile birlikte bu affı gerçekleştirin. Oraya da bir madde
koyup “Alaattin Çakıcı bu kısmi aftan yararlanamaz”. Lütfen siz
Yeter ki kader mahkumlarına kısmi af veriniz. Bu cümleyi kalbi
söylediğime Allah şahittir. Siz İster inanın, ister inanmayın
Babam Ali'ye bile yalakalık yapmam. Türkiye'de batıya tavır koyarak
devletimizin bekası için sizden başka ve Sayın Bahçeli’den başka
kendini ateşe koyacak bir lider yok. Siz zaten gemileri
yakmışsınız. Lütfen milletimizin bekası, halkımızın mutluluğu
için Ömer Bin Abdülaziz gibi devlet ve milletimiz söz konusu
olduğunda, milletimiz ve Devletimiz için nefsinizi ayaklar altına
alınız. Alaattin Çakıcı'nın Beyin hücrelerinin her zerresi ve
aile üyelerinin yönü devlet bekasına çıkar. HDP hala şu ana kadar
PKK ve PYD nin terörist bir örgüt, Kürtlerin ve Türklerin
düşmanı diyemediği için, bu Türkiye'nin partisi değil PKK'nın
siyasi kanadıdır. Şimdi soruyorum CHP içindeki gerçek bulur Devleti
savunan gerçek atatürkçüler Parti içinde bulunmaktadır. Aynı
zamanda, PKK sever DHKPC sever, Etkin üyeler de bulunmaktadır. 1.
turda kazanamazsanız, bütün amaçları Tayyip Erdoğan
düşmanlığından HDP, CHP, Meral Akşener'e oy vererek size
düşmanlıklarından, Batı ile birlikte hareket etmek kaydıyla, yeni
15 temmuzları milletimize yaşatacaklarını bu millet iyi bilmektedir.
İyi Parti'nin içerisinde tabanda ve yönetimde vatanına gönülden
bağlı ülkücüler, böyle bir oluşumdan vicdanları sızlayağından
eminim. Bir Amerika projesi bu ittifak gerçekleşirse tabandaki ve
tavandaki İyi parti’deki Ülkücü kadrolara oy veren milliyetçi
kesimin ahı; sadece Meral Akşener'in üzerindedir.
Seçimlerde oy kullanma hakkına sahip değilim. Çünkü ceza almış
bir mahkumum. Ailem ve çocuklarım, kardeşlerim ziyaretime geliyor.
Onların Özgür iradelerine hiçbir dönem müdahale etmedim. Sordum
kendilerine seçimlerde Kime oy vermeyi düşünüyorsunuz? Bana
verdikleri cevap; “Milletvekili seçimlerinde MHP'ye oy vereceğiz,
Cumhurbaşkanlığı için Tayyip Erdoğan'a oyumuzu vereceğiz”
dediler. Çocuklarım aklı başında insanlar. Biri üniversitede
hocalık yapıyor, biri uluslar arası hukuk doktoru bir akademisyen,
biri de Kolombiya Üniversitesi mezunu. Bu oy kullanma tercihleri; kendi
özgür iradesi doğrultusundadır, erkek ve kız kardeşlerim de aynı
düşünce içerisinde olduklarını ziyarete geldiklerinde ifade
ettiler. Ben ülkücüyüm Beyin hücrelerimin her zerresi, devlet
bekasına endekslidir. Hiçbir seçmene “şu lidere, şu partiye oy
veriniz” deme hakkına sahip değilim. Herkesin kendi Özgür iradesi
vardır.
Yalnız 2014 den beri 15 temmuz'u Fırat ve Zeytindalı Harekatı'nda
nasıl et tırnak olmuşsak devlet bekası için geçmişteki hataları
bilerek veya bilmeyerek iktidarın uzun dönemini de bu uzun yazdığım
mektubun içinde ifade ettim ama; 2014'ten 2018 günümüze kadar bu
milletin onurunu siz ve Devletin bekası ile ilgili gövdesini feda
etmeye hazır olan MHP liderinin de siz ve devlete gönül vermiş her
Vatansever, bu bilge insanı unutursa çok yazık olur.
Bakınız Sayın Cumhurbaşkanım; daha evvel de bir yazımda
belirtmiştim Karadeniz'in mertine “herif” derler. Alevi
Bektaşilere hukuki statü getireceğiniz söylemini sakın
unutmayınız ve af konusunda da lütfen duyarlı olunuz. Yol
arkadaşınız bilge devlet adamı; Sayın Bahçeli'nin en özel
isteklerinden ikisidir. Geriye çevirirseniz yukarıda belirttiğim gibi
Karadeniz'de erkeğin mertine herif denir. Asırlardır Karadeniz'de
dilden dile dolaşan bu herif kavramına lütfen Sadık kalınız. Bu
seçim ortamında ülkemizi kaos ortamına çevirmek için, Türk
düşmanı batılıların kullandıkları bu piyonlar; Şahsınıza CHP,
CHP'li bazı isimlere, Sayın Akşener'e, hatta Demirtaş'a bir suikast
düzenleme ihtimali olabilir. Sinsi çakallar yarı puslu havayı çok
severler. Son Türkmen Bey'i dünyaya adımını arttığından
günümüze kadar şerefiyle, kefeni ile dolaşmaktadır. Bu vatan haini
gafiller Sayın Bahçeli'ye düşünce de dahil böyle bir yanlışın
içinde olursalar faturası tahmin bile edemeyecekleri şekilde duvara
çarparlar. Sayın Cumhurbaşkanım; Şahsınız ve milletimiz adına,
kalbi Allah katında, milletin sorumluluğunu üstlendiğinizde, Devlet
başkanlarıyla sizi bu aziz millet ödüllendirdirdiğinde, barış
süreci gibi çevrenizdekiler geçmişteki batının zorlamasıyla
barış süreci gibi bir hataya düşerseniz insanlarımız hayali
sükuta uğrar. Biliyorsunuz; Allah katında en büyük Hak kul
hakkıdır. Siz seçildiğinizde bu milletin Allah katında vasisiniz.
80 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ile hep birlikte Türkiye
olacaksak, Allah sizin için hayırlısını nasip etsin. Aziz
milletimize, Sayın Bahçeli'ye, Tüm duyarlı Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarına ve şahsınıza Saygılarımla arz ederim.
NOT: Hiç kimsenin Özgür iradesini yönlendirme hakkına sahip
değilim. Lütfen 2014 ile 2018 arasındaki videoları basın
açıklamaları iyi izlemelerini ve daha evvel dile getirdiğim 2002'den
2014'e kadar video ve basın açıklamalarını izlemelerini, 2014
başından itibaren - 15 temmuza kadar ve 15 Temmuzdan günümüze
kadar, tüm videolarda basın açıklamalarını milletimizin izleyip
gelinen çizgi doğruysa vicdanınıza danışın. Allah rızası için,
doğru olan kararı özgür iradenizle vermelisiniz. Tüm oy verecek
kitlelere sesleniyorum; İçinizde Recep Tayyip Erdoğan'ı sevenler ve
sevmeyenler olabilir. 8-9 yıl yanlış insanlarla yol ortaklığı
yapmış olabilir. İşte o yol arkadaşları; Siyonist üst akıl ve
ABD'nin kullandığı Hitler olduğunu da sakın unutmayın.
Sözlerimden yanlış anlam çıkaranlara sesleniyorum; ömrümde babama
bile yalakalık yapmadım. Bu benim gördüğüm fotoğraf. 9 sayfalık
yazımda gördüğüm doğru ve yanlışları, devletimizin bekası
için yapılması gerekenleri şahsım adına kaleme aldım. Bu 9
sayfalık kaleme aldığım konuları ister ciddiye alın, ister
almayın. Yukarıda belirttiğim gibi; benim gördüğüm fotoğraflar
bu. Rabbim ülkemiz ve coğrafyamız üzerindeki 21. yy en geniş
kapsamlı Haçlı seferinden ülkemizi ve insanlığı korusun. Bu
yazdığım, bu seçim sürecindeki son mektubumdur. Başta Bilge insan,
Bilge devlet adamı; Sayın Devlet Bahçeli'ye Aziz Türk milletine ve
Sayın cumhurbaşkanına Saygılarımla arz ederim.