Kurban Bayramına sayılı günler kala vatandaşların kurbanlık telaşı devam ediyor. Kurbanlıklarını kurban pazarlarından alanların yanı sıra pek çok kişi son yıllarda büyük artış gösteren marketlerin kurbanlıklarını tercih ediyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, kurbanlıklarını marketlerden alan vatandaşlar için uyarıda bulundu.
Diyanet İşleri Başkanlığı, market gibi ticari kurumların düzenlediği kurban organizasyonları ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:
"Koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvanlardan her biri yalnız bir kişi adına kurban edilir. Deve veya sığır gibi büyükbaş hayvanlar bir kişiden yedi kişiye kadar ortak olarak kurban edilebilir. Hissenin tek sayı veya çift sayı olması arasında bir fark yoktur. Ancak bu ortakların hepsi Müslüman olup, her birinin, Allah rızası için kesilen kurbanlık hayvanın en az yedide birine sahip olması gerekir. Koyun veya keçinin, iki kişi adına kurban olarak kesilmesi caiz değildir (Mevsıli, îhtiyar, İstanbul, tsz. V, 723). Her bir büyükbaş hayvana ortak olan kişilerin adına kesilen kurbanların hisseleri, yedide birden daha az olarak belirlenmemelidir.
Hisseler belirlendikten sonra kurbanı, kişinin kendisi kesebileceği gibi, vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir (Fetâvâyı Hindiyye, 1991, V, 302). Vekâlet yoluyla kurban kestiren kişi kendi bulunduğu yerde birisine vekâlet verebileceği gibi, başka bir yerdeki kişi veya kuruma da vekâlet verebilir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları ile verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum aldığı vekâleti gereği gibi yerine getirmelidir. Ancak vekilin kurban kesilirken vekâletini aldığı kişinin ismini zikretmesi şart değildir.
Buna göre böyle bir usulle kurban kestirme işleminde dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır;
1.Her ortağın, kurbanlık sığır veya devenin en az yedide birine sahip olması gerekir. Yani bir büyükbaş hayvan en fazla yedi kişi adına kesilmeli ve kurban edilen hayvanın eti hissedarlara eşit olarak bölüştürülmelidir. Ancak ortaklar hisselerine düşen etten daha az bir miktara razı olurlarsa bu da caiz olur. (Bkz. Kâsânî, Bedâî, V, 71; İbn Nüceym, Bahru'r-Râik, VIII, 202).
2.Her bir hissedar, kurban edilecek bir büyükbaş hayvanın en az yedide bir hissesine kaydedilerek belirlenmelidir. Bundan sonra kesim esnasında her bir hissedarın isminin zikredilmesi evla olsa da, isimlerin tek tek söylenmesi şart değildir. (Bkz. Kâsânî, Bedâî, V, 71).
3.Vekâletle kurban kesen kuruluşların daha önce satın aldıkları hayvanları, hissedarlarını belirlemeden topluca kesmeleri caiz değildir.
4.Birden çok büyükbaş hayvan, önceden belirlenen hissedarlar adına kesildikten sonra, bir başkası bu kurbanlara ortak olmak isteyip kesilen hayvanların etinden pay almak isterse bu caiz olmaz. Mesela 60 kişi adına kesilen 10 büyükbaş hayvana, sonradan başkalarının ortak olmak istemesi caiz değildir.
5.Hisseleri belirlendikten sonra kesilen kurbanlıkların etlerinin, ortakların rızaları doğrultusunda karıştırılıp kemikli veya kemiksiz olarak hisselere ayrılmasında bir sakınca yoktur.
6.ilgili kuruluşlar, vekâletlerini aldıkları kişiler adına kesecekleri hayvanların tüm etlerini hissedarlara ulaştırmalı, bunların bir kısmını et reyonlarında satmamaları veya belirlenen kg. üzerindeki et miktarlarını bir araya getirerek yeni bir hisse oluşturmamalıdırlar.
7.ilgili kuruluşlarca kesilen hayvanlar, kurban bayramı günlerinde kesilmelidir. Kurban kesim vakti, bayram namazı kılınan yerlerde bayram namazı kılındıktan sonra başlar; Hanefîlere göre bayramın 3. günü, Şâfıîlere göre ise 4. günü akşamına kadar devam eder. Kurban bu süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Buna göre belirtilen vakitten önce veya sonra kesilen hayvanlar kurbanlık olmazlar.
8.Hayvan kesim ücretleri; kesilen kurbanlık hayvanların etleri, derileri veya sakatatından karşılanmamalıdır.
Belirtilen bu şartlara riayet edilmesi halinde tahmini kilosu belirtilerek kurban hissesi satın alınmasında bir sakınca yoktur.
Bilgilerinize sunulur."