1992’de Erzincan’da Mart ayında
Deprem yaşandı...
Yüzlerce insanımızı kaybettik.
Binlerce bina yok oldu..
Acıyı toplum olarak yaşadık.
Ve rahmetli Valimiz
Recep Yazıcıoğlu can hıraş
çalıştı..
Ve Erzincan ayağa kalktı..
Dünya bankasından
krediler buldu..
Alt yapıda hummalı çalışmayla
Ülkemize örnek bir şehir
gerçekleştirdi..
Gazetecilerle kaç kez gittik.
Yerinde gördük çalışmaları.
Şimdi nerede öyle Valiler?
Ara ki bulasın???
Erzincan kentinin tüm
atıklarını-evsel-,pis sularını
bir merkez de topladı.
Ve içme suyuna dönüştürdü.
Şaşırdınız mı?
İçme suyundan içtik.
Yani evlerden gelen pis
suların arıtılmış halini
yudumladık..
Ve böylesine bir örnek
Ülkemizde ilk kez oldu.
Erzincan da normal sular
akmasa,
Arıtılan pis su
ihtiyacı karşılıyor.
Su normalse, arıtılan su
tarım alanlarına veriliyor.
Demek ki arıtma önemli.
Karadeniz de önemli.
Ege’de de.
Hele Marmara’da.
Bilimsel çalışmadan uzak
Ve alt yapıya önem vermeyenler
Kentlerin canına okuyorlar.
Taş-beton dağı yaptılar
her yeri..
Ne utanmak var
Ne sıkılmak.
Ülkenin yeşil dokusunu
griye çevirdiler..
Örneğin Rize de,
Prof.Dr. Şaban Şimşek gibi
Saygı değerlerimizin dediklerine
kulak asmıyorlar..
Yazık.
Cehalet diz boyu.
Utanma da yok.
Ar da yok.
Ruh da yok.
Memleketin geleceğini
düşünenlere saygı da yok.
Rahmetli Valimiz Recep YAZICIOĞLU'nun
Erzincan örneği
Rize'ye yeter,
Memlekete de yeter.
Ama beyin gerek beyin..
Bilim,bilim ve Bilim gerek.
Karadeniz cahillerce
kirletiliyor..
Bunu durduracaklara da
Cahilce karşı çıkılıyor.
Türkiye turizme inanıyorsa
Çevreye inanıyorsa
Alt yapı sorunlarını aşmalı.
Evdeki pisliği de
Sanayi deki pisliği de
Teknolojik olarak
Arıtmalı...
Yoksa Turizmin de
Canına ot tıkanacak.
Denizlerin kirliliği de
Hem ülkemize
Hem insanımıza
her alan da zarar vermeyi
sürdürecek...
Gelecekle ilgili projelerin de
Arıtma olmayanların..
Beyinlerindeki
Kirliliğe bilimsel anlamda
son vermelerini dilerim.