Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberleri | Samsunspor

Sinema salonu olmayan şehirde film yaptılar

KÜLTÜR-SANAT

Sinema salonu olmayan Sinop şehrinde üniversite öğrencileri film çektiler.

Sinop haber - Gerze Meslek Yüksekokulu Radyo ve Televizyon programcılığı öğrencilerinden Pars Olgar'ın yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği 'Uyanış' filminin galası 26 Mayıs Cuma akşamı Gerze Sedat Işıdı Kültür ve Sanat merkezinde yapıldı. Sinop'ta bir ilk olan bu sinema, Gerze meslek yüksekokulu öğrencilerinden oluşan kadro ile izleyenleri kendine büyüledi.


Sinop’ta sinema salonu olmayıp filmi yapan bu ekip belki de bir ayak olup sinema salonunu açtırabilir. Biz de bu ekibin başarısını Pars Olgar’dan dinleyelim dedik.


Merhaba Pars bey kendinizi tanıtır mısınız ?


Ben Pars Olgar, Manisa doğumluyum Erzulumluyum. Gerze Meslek Yüksek Okulu’nda radyo ve televizyon programcılığı öğrencisiyim. Bir hedef koyduğumda koparabilen bir tipim. Disiplinin olduğu yerde başarıya inanan bir kişiyim. 


Buradaki insanlar sizi nasıl tanımaya başladı?


Sinop ve Gerze’yi çok seviyorum burada bir şeyler yapacağımı çok iyi biliyordum. Bunun için de ‘hedefleriyle meşgul’ hastagi açtım ve herkes beni bu hastagle tanımaya başladı. Bu benim çok hoşuma gitmeye başladı ve bir şeyler yapmaya başladım. Bu hastag altında bir sürü fotoğraf video biriktirmeye başladım. 


Sinemaya yönelmeniz neden peki?


Haberle, Sinema arasında gidip geldim ama en sonunda sinemaya karar verdim. Sinemayı seçmemdeki neden; hayatım sinema kısa film v.b durumlar üzerine kurulu.


Sinop’ta bir film çektiniz (Uyanış) yapım sürecini anlatır mısınız?


Bu filmi ben okula ilk geldiğim dönemlerde yazmaya başladım ve basit bir şey hazırlıyorken bir anda bunun basit bir şey olmasını değil, ilerde güzel kaliteli bir hale getirip bir proje haline getirip, kullanırım diye düşündüm. İlk yılın bitimine doğru az çok toparladım ve bitirdim senaryoyu. İlk yıl çekmeye çalıştım ama hiçbir yardım alamayınca çekemedim. 2. yılın sonlarına doğru yaklaşık 2 ay kala bunu tekrar gerçekleştirmeye çalıştım. Ekibin oluşması şu şekilde oldu; sadece radyo televizyon bölümünden değil okulun her bölümünden istekli kişileri çağırdım, bu bölümü isteyip gelemeyen içinde ukte kalan kişileri çağırdım. Çünkü bizim bölümde olup bu bölümü sadece hobi olarak okuyanlar var.


Oyuncular genelde Gerze meslek yüksekokulu öğrencilerinden kurulu o zaman?


Aynen Gerze’nin halkına da teklif götürdük, her insanın içinde bir oyunculuk sevdası vardır ve bizde bu sevdayı insanlara sunduk. 2 – 3 kişi de halktan çıktı ve inanılmaz bir performans sergilediler. Oyuncu seçmeleri yaptık ve halktan da öğrencilerden de bayağı bir katılım oldu ve böylelikle bu ekibi oluşturduk.


Peki bu film için yardım aldınız mı?


Halkın gözdesi olarak bilinen bir kuaför var oradaki abimiz dedi ki; Umudunuz kırılmasın arabamı tahsis edeyim ne yaparsanız yapın. Bir araba sayesinde kelebek etkisi oluşturup halktan baya yardım ve destek aldık. Ama tek sponsorumuz Yaşar abiydi. Okul bize yardımcı olmaya çalıştı ama burnumuzun dikine gittiğimizi söylediler. Biz öğrenciler, inandığımız şeylerin üstüne gitmemiz gerektiğini düşündüğümüz için okulun desteğini almamaya başladık.

O zaman sadece siz kendi ekipman ve elinizdekilerle bu filmi çektiniz?


Bu film sadece ekipteki öğrencilerin kamerası tripodu v.b ekipmanlarıyla çekildi. Bu filme şu kadar para verelim şunu yaparım bunu yapalım diyenler oldu ama biz bu filmi para almadan bütçesiz çekmek istedik. Çünkü para almadan neler yapabileceğimizi göstermek istedik. Bunu da başardığımıza inanıyorum ekipçe çok güzel bir film çıkardık kendi imkanlarımızla.

Bütçesiz çıkan bu filmin başarısını neye bağlıyorsunuz peki?


Ekibime bağlıyorum, çünkü bu ekip olmasa ben gerçekten ilerleyemezdim. Bana köstek olmak yerine destek oldular. Ne kadar ben onlara bağırsam da kızsam da hiçbir zaman bana karşı gelmediler. Tamam hocam dediler Tamam yönetmenim dediler, beni asla kırmadılar, ben de onları kırmadım ve her zamanda birlikte olduk. Ben ekibimin desteğini alarak bu filmi başarmış olduk.


Peki idolünüz var mı örnek aldığınız bir kişi? 


İdolüm tamamen Acun Ilıcalı. Bunun nedeni de şu; bir çok hareketimiz uyumlu, ben bunu sonradan fark ettim. Örnek veriyorum rahat takılması, hedefleriyle meşgul olması, yanında fazla eşya taşımaması gibi. Ben de bunları görünce ilk başta güldüm. Daha sonra espiri anlayışları olsun projeleri olsun aynı benim de düşündüğüm projeler gibi.Kendisi de Erzulumlu ben de Erzulumluyum. Ortak noktalarımızı görüp ve sıfırdan şimdiki geldiği nokta benim de hayalimdeki ve hedefimdeki nokta. Umarım bu hedefler doğrultusunda bende onun gibi hatta ondan daha iyi bir noktaya gelirim.


Röportaj: Kamil Çağatay Balcı
 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.