Samsun Haber – Samsun’da sayısız yetiştirdikleri öğrencileri çeşitli görevleri üstlenmiş olarak gördüklerinde kendilerinin doğru yolda olduklarına inandıklarını söyleyen Necati, Faruk ve Bülent öğretmen, “Öğretmenler bir inşaat yapar gibi küçük yaştaki çocukları bilgiyle inşaa ediyor. Bu nedenle öğretmenlerin insanlar üzerindeki çabası büyüktür. İcra ettiğimiz mesleğimizle gurur duyuyoruz” dedi.
“İşte onlar bizim eserlerimiz”
Bir öğretmenin anıları çok olur diye sözlerine başlayan Samsunlu emekli öğretmen 67 yaşında ki Bülent Babaoğlu yetiştirdiği öğrencileri sonradan görmek hele onların meslek sahibi olduğunu bilmenin başka bir gurur olduğunu söyleyerek, “Biz öğretmenler bütün zamanımızı öğrencilerimizle geçirir onlara bir harf öğretebilmek için varımızı yoğumuzu ortaya koyarız. Emek verdiğimiz öğrencilerimizin hepsi bizim için aynı derecededir. Yani eşittir... İşte bu öğrencilerin birer meslek sahibi olduğunu görmek bize doğru yolda olduğumuzu gösterir. Bir öğretmen bir öğrenciyi kafası tamamen boşken ve hayatta oyundan başka birşey bilmiyorken yanına alır tıpkı bir inşaat gibi onu işler ve ondan sağlam bir birey yetiştirmeye çalışır. Yıllar sonra bu öğrenci karşısına çıkıp eğer bir meslek sahibi olduğunu onu okutan öğretmenine söylüyorsa işte o her şeydir. Şunu söylemeliyim ki geçmişe baktığım da o çeyrek asrın nasıl bittiğini inanın hatırlamıyorum. Çok öğrenci yetiştirdim. Kimi doktor, kimi avukat, kimi de benim gibi öğretmen... İşte bunlar bizim meslek hayatımızda övünebileceğimiz tek eserlerimiz” diye konuştu.
“Halen dizlerimin bağı çözülür”
Çeyrek asırı geride bırakan ve Samsun’un birçok yerinde çok sevdiği öğretmenlik mesleğini yerine getiren 63 yaşındaki Necati Ertürk geçmişe baktığında meslek anılarının çok olduğunu söyleyerek anılarını şöyle yad etti: “Biz öğretmenler bu mesleği gerçekten severek yaptık. Bugünlere baktığımızda emek verip bir harf öğrettiğimiz öğrencilerimiz bizleri hatırlayıp aradığında inanılmaz derecede duygulanıp gurur duyuyoruz. Bu bir öğretmen için herşey demek. Yola çıkıp yürüdüğümde yıllar önce ki bir öğrencim beni tanıyıp hocam deyip hal hatır sorduğunda inanın halen dizlerimin bağı çözülür çok duygulanıp göz yaşlarıma hakim olamam. Türkiye’den ve bazen de dünyanın çeşitli ülkelerinden değişik öğrencilerim beni arar hal hatır sorup öğretmenler günümü kutlar. İşte bu benim için herşey demektir”
“Her doğrunun her yerde söylenmeyeceğini kendim öğrenmiş oldum”
Samsun’da 34 yıllık öğretmenlik mesleğini geride bırakan 60 yaşındaki Faruk Karadeniz mesleğindeki geçirdiği günlerini gururlanarak anlatıyor. Faruk öğretmen Samsun’da bir köyde öğrenci velisi ile yaşadığı hatırayı anlatırken “nerede o eski günler” diyor. Faruk öğretmen, “Samsun’un bir köyünde öğretmenlik yapıyorum. O zamanlar mesleğimde çok yeniydim. Bir gün bir öğrencimin velisi beni evine davet etti. Davetine icazet ettim. Evin içine girdiğimde hiç duymadığım kokuyla karşılaştım. Zaman geçtikçe kendimi tutamayıp o kokunun kaynağını sordum. O öğrenci velisi çok da utanarak evin altında ahır olduğunu söyledi. Ben bu sorduğum sorudan çok utanmıştım ve halen de aklıma geldikçe kendim utanıyorum. Daha sonra o veli evin altındaki ahırı başka bir yere taşıdı. Ben öğretmen olarak her doğrunun her yerde söylenmeyeceğini öğrenmiş oldum. O velinin çocuğu yani o öğrenci modern hayvancılık sektöründe çok yol kat ettiğini söylüyor. Sürekli beni arıyor. İşte bunlar bizim en büyük eserlerimiz” şeklinde konuştu.
Haber: Ekrem BİRCAN, Müberra TAŞÇI