Samsun haber - Plastik şişelerde bulunan suyun ne kadar faydalı olduğu ve plastiklerin kullanımıyla ilgili konuşan Samsun Tabipler Odası Başkanı Murat Erkan, “Pet şişelerin saklanma koşulları itibari ile yani suyu şişede depolama ve saklama koşulları itibari ile önem arz ediyor. Plastiklerin su muhafaza eden ürünlerde belli özellikte olması gerekiyor. Eğer sağlık koşulları göz ardı etmezsek belli özelliklerde olması gerekiyor. Belli ürünlerin bu tür plastiklerde belli özellikte olması gerekiyor. Belli ürünlerin ancak kullanılabildiğini, plastiklerin ürünlerin bu tür sularda kullanılabildiğini biliyoruz. Belli ürünlerin de sakıncalı olduğunu biliyoruz. Hatta bir dönem şişelerin altındaki numara ibarelerinden de ibareleriyle ilgili bir takım şeyler vardı. Benim vurgulamak istediğim önemli bir nokta ise özellikle şişeleme, depolama noktasının da ayrı bir önemi var. Çünkü özellikle yaz aylarında uzun süre güneşin altında kalan suların içeriğine bu plastik materyalin daha fazla teneffüs ettiğini biliyoruz. Ne yazık ki bunların depolanması, satış sunulmadan önce ki perakende aşamasında bile bu güneşe maruziyet noktasında sorunlar olduğunu görüyoruz. Bunlara özellikle dikkat edilmesi gerekiyor” diye ifade etti.
“Doğru bir iş yapıyor”
Bakanlığın su ile ilgili yapmış olduğu çalışmaları doğru bulduğunu söyleyen Erkan, “Sağlık Bakanlığı Türkiye’de doğru bir iş yapıyor. Zaman zaman bu su ürünleriyle ilgili, piyasadaki markalarla ilgili ürünlerden aldıkları numunelerle sağlıkla ilgili değerlendirmeler yapıyor. Tüketicilerin uyarılması noktasında uç noktalardan, damacanalardan bir dönem numune alınıyordu. Bunu da bakanlık çok doğru bir noktada kamuoyu ile paylaşıyor ve toplum da ona göre hareket etmiş oluyor. Aynı zamanda üretim yapan su ya da diğer gıda üretimi yapanlar açısından da kendilerini kontrol etmeleri noktasında daha kaliteli ve daha sağlığa uygun, toplum sağlığını zedelemeyecek ölçüde ürünler üretmeleri açısından da kontrol mekanizması haline geliyor” şeklinde ifade etti.
“2 temel sorun oluşturmaktadır”
Özellikle sularda 2 tür sorun oluyor diyen Erkan, “Biri kimyasal problemler oluyor. Plastiğin kendisinden kaynaklı ya da suyun dolum aşamasından kaynaklı olur. Diğeri de mikrobiyolojik içerik olur. Yani bildiğiniz mikrobiyolojik organizma içeriği açısından bulaşmış şekilde içerikler olabiliyor. Bakanlıkta bunu ayrıntılı olarak kimyasal mikrobiyolojik değerlendirmeyi yapabiliyor ve kamuoyuyla paylaşıyor. Kimyasal ve mikrobiyolojik sorun olarak 2 temel sorun oluşturmaktadır” diye ifade etti.
“Numuneler düzenli olarak analiz edilir”
Alt yapısı iyi kentlerin sularının iyi olduğunu söyleyen Erkan, “En güvenilir su çeşme suyudur. Bunun sebebi de şudur. Alt yapısı iyi kentlerin çeşme suyu kullanılabilir. Mesela Samsun kentinin suyu bence gayet ideal ve temiz bir sudur. Alt yapıda iyi olduğu zaman bunun erişim ağları da iyi olduğu zaman kolay kolay mikrop bulaşmış olmaz. Mikroorganizmalar ya da kimyasal içeriği açısından temiz olur. Sürekli düzenli bir şekilde hem suyun ana merkezinden hem de belli uç noktalardan çevre sağlığı aracılığıyla numuneler alınır. Bu numuneler düzenli olarak analiz edilir” dedi.
Müberra TAŞÇI