Samsun haber - Samsun Eğitim İş Sendikası Şube Başkanı Rüstem Kara, “Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın öğrencilerin okula düzenli devam etmesi için ‘Şartlı Eğitim Yardımını’ başlattıklarını evlatlarını düzenli olarak okullara gönderen annelere, her gönderdikleri erkek evlat için ilkokulda 35, kızlar için 40 TL, ortaöğretime ve liselere gönderen annelere ise erkekler için 50, kızlar için 60 TL ödeyeceklerini söyledi. Bu zamana kadar annelerin hesabına yaklaşık 6 milyar lira para aktardık’ bilgisini paylaştı. Eğitim öğretimin 1.dönemini hep beraber değerlendirdik. Eksiklikleri yine kamuoyunda paylaşmıştık. Kalabalık sınıflarda eğitim öğretim almaları öğrencilerin bir sorunuydu. Taşımalı eğitimde sorunlar vardı. İkili eğitimle ilgili genel bir sorun vardı. Samsun’da ve Türkiye’nin genelinde Milli Eğitim bu sorunların çözümü için çalışmıyor dersek doğru olmaz. Ancak bize göre Milli Eğitimdeki bütçeden ayrılan pay % 6,5 dolaylarında olduğunu Milli Eğitim Bakanımız açıkladı. Bu ayrılan payların doğru kullanılması gerekir diye düşünüyoruz” dedi.
“Sistemin çok doğru olacağını düşünmüyoruz”
4+4+4 sistemiyle birlikte böyle bir uygulamaya gerek duyulduğunu belirten Kara, “Özellikle özel okullara gidecek olan öğrencilere 3 bin 700 lira gibi özel öğretim desteğinin devlet okullarının başına da yapılması gerekir diye düşünüyorum. Veliye yapılan bu destek kamuoyu ile yeni paylaşıldı. Bu yıl içerisinde erkek evlat ilkokulda 35, kızlar için 40 TL, ortaöğretime ve liselere gönderirseniz erkekler için 50, kızlar için 60 TL verip öğrencileri okula yöneltme, 4+4+4 sistemiyle birlikte azalma görüldü. Bu azalmayı önlemek için Bakanlığımız böyle bir tedbir almış olabilir. Bu sistemin çok doğru olacağını düşünmüyoruz. Bu sistemin yerine bizim beklentimiz, bütün öğrencilerimize ilkokullarda veya ortaokullarda sağlıklı beslenebileceği yemekhanesi olan okullarımız, ihtiyaç sahiplerine yurtları olan okullarımızın olmasıdır” diye ifade etti.
“Ticari alt yapısı olduğunu düşünüyoruz”
Okullara cemaat ve tarikatların sokulmaması gerektiğini dile getiren Kara, “Türkiye Cumhuriyetinin eşit yurttaşları olarak gelişmesi için laik bilimsel eğitimin tamamen okullarımızdan kaldırmaya yönelik bazı uygulamalar var. Bu uygulamalardan vazgeçmeleri gerekiyor. Okullara vakıfları, cemaatleri, tarikatları sokmamaları gerekiyor. Önceki yıllarda yaptıkları tablet yanlışlığını kendilerinde görmeleri sevindiricidir. Ülkenin 20 milyar doları çöpe gitmiştir. Yeni dönemde de klavyeli bilgisayar vereceğiz denilmesini çok doğru bulmuyorum. Bunun bir ticari alt yapısı olduğunu düşünüyoruz. Öğrencilerimizi okula çekebilecek bir sınav sistemimizin ve müfredatın olması gerekiyor. Bununla ilgili acil adımların atılmasını bekliyoruz. Para alarak çocuklarını okula göndermek doğru değil, velinin gerçekten buna inanması lazım” şeklinde konuştu.
“Maddi yardım dar gelirli ailelere doğrudan yapılmalıdır”
Maddi yardımın dar gelirli ailelere yapılması gerektiğini vurgulayan Kara, “Buradan anlıyoruz ki eğitime güven azalmış. Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir annenin eğitime özendirmek amacıyla maddi yardım yapıldığı görülmemiştir. Maddi yardım dar gelirli ailelere doğrudan yapılmalıdır. Bu şekilde öğrenci başına maddi yardım doğru değildir. Sınavlı sistem her zaman olacak ama öğrencilerimizin sınavsız de gidebileceği okulların olması gerekiyor. Şu anki sınav sistemi öğrencilerin yeteneklerini geliştirmesine zaman ayırmadığı için bu zaman içerisinde atıl duruma geldi. Hatta birçok resim atölyesi, müzik sınıfı, laboratuvar dersliği normal sınıfa dönüştürüldü. Bu da eğitim sistemiyle alakalı bir değişiklik” diye konuştu.
Müberra TAŞÇI