Samsun Haber – İlkadım ilçesinde Sıradışı Hediyeci firmasında 2 yıl çalıştıktan sonra dükkan sahibinin işlerinin yoğunluğundan dolayı çalıştığı iş yerini devralan 29 yaşındaki Yasemin Kabadayı, çalışma azmiyle tüm kadınlara örnek oluyor.
Samsun’da yaşayan, eşinden ayrılmış ve iki çocuk annesi Yasemin Kabadayı’nın (29), başarı hikayesi görenlerin takdirini kazanıyor. Eşinden ayrıldıktan sonra 2 çocuğu ile birlikte hayat mücadelesi veren Kabadayı, 2 yıl önce Sıradışı Hediyeci firmasında çalışmaya başladı. 2 yıl eleman olarak çalışan Kabadayı, 7 ay önce dükkanın işletme hakkını satın alarak patron oldu.
EN UZUN 7 AY, EN KISA 17 GÜN ÇALIŞTIM
Bir işyerinde en uzun 7 ay, en kısa ise 17 gün çalıştığını belirten Kabadayı, “Birçok yerde çalıştım. En uzun çalıştığım yer 7 ay sürdü. Çünkü ben gittiğim yerde insanlardan emir almaktan hoşlanmıyorum. Her gittiğim yerde de yeni eleman olduğum için ‘şunu yap, bunu yap’ oluyor. O zamanda çok fazla çalışamıyorum. En az çalıştığım gün ise 17 gün sürdü. En sonda buraya geldim. Buraya geldiğimde de patronuma burada ne satacağımı söyledim. Oda bana birkaç gün beklememi söyledi. O zamanlar burada çok fazla çalışabileceğimi düşünmedim. Patronum burada çalışmaya başladıktan 1 ay sonra maaşıma zam yaptı. 2 ay sonra da sigortamı başlattı” dedi.
GECE GÜNDÜZ DUA ETTİM
Sıradışı Hediyeci firmasına 27 Aralık 2015 tarihinde işe başladığını ifade eden Kabadayı, “Sigortam olunca ben bu işi daha çok sevmeye başladım. Patronum benden önceki elemanlarının başında duruyordu. Ben ilk başladığım gün patronumun kız kardeşi doğum yapınca mağazadaki bin 800 ürünün fiyatlarını bilmeden satış yapmaya başladım. Daha sonra bunların fiyatlarını öğrendim. Bilgisayarla ilgili hiçbir şey bilmememe rağmen photoshop programını kullanmayı öğrendim. Dükkanın patronu gibiydim. Buraya iyice alışmıştım. Sonra tek hayalim bu dükkanı almak oldu. Dükkanı devretmek istediğini duydum. Sonra buraya 2 kişi geldi ve fiyatta anlaşamayınca almaktan vazgeçtiler. Burayı ben almayı çok istiyordum. Gece gündüz dua ediyordum ama elimde hiçbir şey yoktu. Ne kredi çekebiliyordum nede birikmiş bir param vardı. Eşimden ayrıldıktan sonra 2 evladım ile birlikte tek başıma mücadele ettim. Daha sonra patronum bana bir teklifte bulundu. Burayı çok istediğimi söyledi ve başkasına vermek istemediğini söyledi. Sonra şartlarda anlaşınca 24 Mart 2017 tarihinde burayı devraldım” diye konuştu.
"İNANMAK BAŞARMANIN YARISIDIR"
7 aydır dükkanın işletmeciliğini yaptığını ifade eden Kabadayı, “Çok mutluyum. İmkansız diye bir şey yoktur. İnanmak başarmanın yarısıdır. Burayı devraldığımda hiçbir maddi imkanım yoktu. Ne KOSGEB’e başvurdum ne de bankadan kredi çektim. Burayı arkadaşımdan aldığım bir borç ile ön ödeme yapıp, geri kalan parayı da taksitler halinde ödeyemeye çalışıyorum. Ben inandım. Kendime güvendim ve cesaretimi topladım burayı aldım. Şuana kadar hiç pişman olmadım. Borcum bittiği zaman da Atakum’a da bir şube açmayı düşünüyorum. Bayanlar hiçbirşey yapmaktan korkmasın. ‘Yapamam, bana göre değil, gücüm yok’ demesinler. Sadece inanmaları gerekiyor. Ne kadar yürekten istersek o kadar çabuk elde ediyoruz” şeklinde konuştu.