‘FINDIK ALLAH'A EMANET’
Fındığın tekelleştiğini ve depoculuğa destek verilmediğini söyleyen CHP Samsun Milletvekili Hayati Tekin, ‘’Fındık bir sanayi ürünü olmasına ve bu sene üretimin beşte birinin gerçekleşmesine rağmen fındığın fiyatı hala 10 lira 75 kuruş. Türkiye’de üretilen fındığın borsası yurtdışında ve bir firmaya 5-6 sene önce Türkiye’nin fındığı teslim edildi. Fındık Allah'a emanet. Saldım çayıra, mevlam kayıra’’ şeklinde konuşarak fındık ve fındık üreticisine yeterince sahip çıkılmadığını ve fındığın borsasının yurtdışında değil Türkiye’de olması gerektiğini ifade etti.
‘SANAYİ PARSELLERİ ÜRETİLMESİ GEREK’
Samsun’un sanayisine de değinen Hayati Tekin, sözlerinde şu ifadelere yer verdi: ‘’Samsun’da acilen sanayi parselleri üretilmesi gerek. Parselsizlik yüzünden sanayinin önü tıkandı. Sanayi üretimi güçlendirilmeli, bu sayede ülke ekonomisine katkı sağlanır ve istihdam yaratılır. Samsun’un buna ihtiyacı var’’
‘BU ŞEHRİN SAHİBİ KİM?’
‘’Samsun Doğu çevreyolunun bağlantısı da ivedi olarak yapılmalı ve projelendirilmiş Batı çevreyolu 5 yıldan bu yana neyi bekliyor’’ şeklinde konuşarak her iki çevre yoluyla da yetkililerin yeterince ilgilenmediğini iddia eden Tekin, ‘’Doğu çevreyolunun etüdü 2017 yılına kaldı. Hadi bunu bir tarafa bırakalım projelendirilmiş Batı çevreyolu 5 senedir neyi bekliyor. Doğu ve Batı çevreyolumuz projelendirilmişti. Batı çevreyolu projelendirildi, proje iptal edilemiyor. Ben Tekkeköy belediye başkanı iken, Doğu çevreyolunun Tekkeköy ilçesinin nerelerinden geçeceği aks olarak belliydi. İlgili kurumlar nerede? Bu şehrin milletvekilleri ne iş yapıyor? Bu şehrin sahibi kim?’’ diye sitem etti.
‘ŞEHRİ MOLOZ YIĞININA ÇEVİRDİLER’
CHP Samsun Milletvekili Hayati Tekin, yaptığı açıklamayı şu şekilde sürdürdü: ‘’Hemen yeni bir girişimimi söyleyeyim size. Bu birkaç gün içerisinde meclis kürsüsünden de soru önergesi olarak gidecek gerekli yerlere. Örneğin; Samsun üst üste bindi. Ne yapmak lazım? Senin, benim çocukluğumuzda Samsun'un bu kadar yoğun yapılaşması yoktu. Binalar iki katlıydı. Çoğu bahçe içindeydi. O bahçe içindeki evleri yıktık. Aynı alana bitişik nizam 5 katlı 6 katlı binalar yaptık. 6 metre sokak, 6 kat bina. Birinci katların ışık dahi aldığını zannetmiyorum. O insanlar orada sağlıksız şartlarda yaşıyor. Cumhuriyet meydanından, Tekele kadar 1 tane otopark ve aile çay bahçesi yok. Aşağıdaki büyük parkı saymazsak. Arabalar yolların üstünde, yani neredeyse kaldırımlarda. Ve insanlar şöyle diyor; Ben falanca yere gideceğim ama arabamı nereye koyacağım. Şehir moloz yığınına döndü. Açılışlar, atraksiyonlar gerçekleştiriyorlar. Ama biri yarın dese ki, 'Kardeşim Samsun kadar berbat bir şehir yok' o zaman ne cevap vereceksiniz, ne cevap vereceğiz Samsunlu olarak. Samsun, Costal’dan 19 Mayıs’a kadar 52 kilometre uzunluğunda 2 kilometre eninde bir şehir. Böyle bir şehir dünyada yok. O günden bugüne çıt yok. Şehir hala üst üste binmeye devam ediyor. Samsun’un arsa üretip güneye doğru açılacak harika bir doğası varken, hala üst üste biniyor. Bahsettiğim trafik sorunu hala devam ediyor. Konut arazilerini rahatlatıp yukarılara doğru açıp şehri rahatlatmayan bir anlayış, bir yapı sağırları körleri oynayan iki kurumla karşı karşıyayız’’