Samsun haber - Samsunhaber.com Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yazıcı’nın sunduğu Gündem Programına katılan Samsun Baro Başkanı Kerami Gürbüz, Parktek’in uygulamış olduğu parkomatikler ve yasallığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Gürbüz, “Bir problem varsa o problemin çözümlerine yargı makamları bakar. Eğer kişi haksızlığa uğradığını düşünüyorsa kendisine anayasanın ve yasaların vermiş olduğu haklar çerçevesinde sonuna kadar o süreci mutlaka takip etmelidir” şeklinde ifade etti.
“Bir problemle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum”
Mahkemelerin bu konuyu tartışması gerektiğini ifade eden Samsun Baro Başkanı Kerami Gürbüz, “Samsun’daki parkomat uygulamasıyla alakalı olarak rahatsız olduğum bir konu var. Burada bir kamu kurumuna örneğin Valiliğe, Büyükşehir Belediyesine ya da o uygulamanın yapıldığı ilçe belediyelerine ait bir kamusal kurumun ya da şirketin bir tasarrufu söz konusu değil. Bu özel bir şirket ve tamamen onun himayesi altındadır. Büyükşehir Belediyesi yerlerini o şirkete kiraya vermiş ve yasal desteğini de oradan alıyor. Ben burada da yasal boşluk olduğunu düşünüyorum. Örneğin parkomata gidip 2 veya 3 TL attığınızda hiçbir sıkıntı yok ama atmadığınız zaman günlük 20-25 TL diyor. Siz o kullanılmayan 3 TL’yi 5 TL’ye çıkartma yetkisini nereden alıyorsunuz. Bu bir idari para cezası mıdır? İdari para cezası ise bunun idarenin kesmesi gerekir. Bu bir faiz ise bu kadar faiz olabilir mi? Mahkemelerin tartışması gerekir ve sonucunda da cevabını net bir şekilde ortaya koyması gereken bir problemle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum” diye konuştu.
“Vatandaşları mağdur etmesi nedeniyle para cezası verildi”
Vatandaşın aleyhine olduğu iddia edilen konu ile ilgili kendi fikirlerini söyleyen Başkan Gürbüz, “Asli hukuk mahkemelerimizden birinin verdiği konuyla alakalı bir karar var. Vatandaşın aleyhine olduğu iddia edilen karara ise benim yorumum şudur: Bir sağlık kuruluşuna birden fazla aracı olması ve diğer vatandaşları mağdur etmesi nedeniyle para cezası verildi. Bu kararın da çok iyi bir şekilde irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekiyor. Açıkçası tek araç üzerinden mahkemelerin net bir şekilde değerlendirme yapıp yapmadığını bilmiyorum. Eğer yapıldıysa da o değerlendirmelerin az önce de ifade ettiğim gibi tüm iç hukuk yolları değerlendirilerek bireysel başvuru yoluyla anayasa mahkemesine eğer orası olmazsa yine bireysel başvuru yoluyla İnsan Hakları Avrupa Mahkemesine kadar götürülmesi gerektiğini düşünüyorum” diye ifade etti.
Müberra TAŞÇI