Samsun Haber – 8 Eylül 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye’de kalıcı yaz saati uygulamasına geçilmişti. Bu karar doğrultusunda 30 Ekim 2016 tarihinde saatler 1 saat geri alınmamıştı. Ekim ayının sonuna yaklaşılan bu günlerde kalıcı yaz saati uygulaması 1 yılını doldurmak üzere. Elektrik Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Mehmet Özdağ, 1 yıldır uygulamada olan ve yakın bir zamanda mecliste görüşülecek olan torba yasa ile kanunlaştırılması görüşülecek olan kalıcı yaz saati uygulamasını etkilerini değerlendirdi.
“Yaz-kış saati uygulaması devam ettirilmeli”
Yaz saati uygulaması olarak bilinen uygulamanın esas adının ‘ileri saat uygulaması’ olduğunu vurgulayan Özdağ, “Ülkemiz 26°ile 45° doğu boylamları (meridyen) arasında uzanmakta olup, en doğusuyla en batısı arasında yaklaşık 1600 km mesafe ve 1 saat 16 dakikalık zaman farkı vardır. Bu nedenle yeni uygulamada geçerli kılınan ve sabitlenen GMT+3 saat dilimi ülkemizin orta ve batı kısımları için kışın sabah saatlerinde aydınlatma ihtiyacı doğuracak olması nedeniyle uygun değildir. Yaz-kış saati uygulaması devam ettirilmelidir” dedi.
Kalıcı ileri saat uygulamasının ile evlerde ve iş yerlerinde aydınlatma ve ısınma ihtiyacının normalden en az bir saat erken başladığını söyleyen Özdağ, “Saatlerin ileri ve geri alınması; toplumsal yaşamda yarattığı karmaşadan güne karanlıkta başlamanın uyku düzeni ve insan sağlığı üzerindeki etkisine; ekonomik ilişkiler ve turizm başta olmak üzere dış dünya ile uyuma varıncaya kadar pek çok açıdan tartışmalara yol açmaktaydı. Uygulama; gün ışığından en etkin şekilde yararlanma noktasında da sorgulanıyordu. Bakanlar Kurulu`nun yaz saatini kalıcılaştırma kararının gerekçesi kamuoyu ile paylaşılmamıştır” diye konuştu.
“Sektörel Gelişim ve Bölgesel Tüketimler Dikkate Alınmalı”
Böyle bir kararın bilimsel ve teknik çalışmalara dayandırılması gerektiğini belirten Özdağ, “Bu çalışma Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde yapılmalı, hatta ülkemizdeki sektörel gelişimi, bölgesel elektrik tüketim paylarını da dikkate almalıdır. Yaz ve kış saati için belirlenecek noktanın tespitinde ise yüzölçümü dağılımıyla birlikte bölgesel olarak enerji tüketim miktarları dikkate alınmalıdır. Hatta sektörel gelişmelerin de değerlendirilmesi enerji tasarrufu açısından önemli olacaktır. Örneğin sanayinin gelişmiş olduğu Batı ile tarım ve tarımsal sulamanın önemli olduğu Doğu arasında elektrik tüketim zamanları açısından da farklılıklar bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
Özdağ, “Nitekim yeni uygulama gün ışığından en etkin yararlanma açısından olumlu bir karar değildir. Yaz saatinin kalıcılaştırılması, kış aylarında mesainin başladığı sabah saatlerinde elektrik kullanım ihtiyacını artıracaktır. Özellikle Batı`da yer alan illerimizde güneşin geç doğacağı gerçeği ile birlikte elektrik tüketiminin yoğun olduğu bölgelerin Batı`da yer aldığı düşünüldüğünde alınan karar özellikle hanelerin elektrik faturasını artıracaktır” ifadelerini kullandı.
Kalıcı ileri saat uygulamasının sadece elektrik tüketimi kar-zarar açısından değerlendirilemeyeceğini vurgulayan Özdağ, “Ülke nüfusunun üçte ikisi beş aylık kış süresince sabah karanlığında yollara düşecek, okuluna, işine, hastaneye vs gidecektir. Küçük, çocuklar, kadınlar, gençler ve yaşlılar gibi risk grupları için sabah erken saatlerde olumsuz olaylarda artış da söz konusu olacaktır” dedi.
“İTÜ’nün Hazırladığı Rapor Şaibelidir”
Kalıcı ileri saat uygulaması ile ilgili İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan raporun şaibeli olduğunu ve Danıştay’ın kalıcı yaz saati uygulamasının aleyhinde verdiği kararın üzerine servis edilmesinin manidar olduğunu söyleyen Özdağ, “Bu raporun akademik açıdan bilimsel geçerliliği bizim açımızdan soru işaretidir. Çünkü, Türkiye şu anda OHAL’le yönetiliyor. İnsanların ‘gözünün üstünde kaşın var’ gibi bahanelerle işten atılma riski yaşadığı günlerden geçiyoruz. Bu gün İstanbul Teknik Üniversitesi gibi bir üniversitede bile alenen hükümetin aleyhinde herhangi bir rapor yazmak, yayınlamak çok mümkün değil. Bundan dolayı İTÜ’nün raporu şaibelidir, sıkıntılıdır” diye konuştu.
Elektrik Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan enerji tüketim tablosunu gösteren Özdağ, “Elektrik Mühendisleri Odası’nın TEİAŞ’tan aldığı veriler var. Bu verilere göre Türkiye’nin Kasım-Aralık-Ocak-Şubat ve Mart aylarında günleri kısa olduğu kış günlerinde Türkiye’nin enerji tüketim artışları Elektrik Mühendisleri Odası tarafından tablo olarak sunulmuştur TEİAŞ’tan alınan verilerek dayanarak. Ve bu artışlar göz önüne serilmiştir. Nettir. Bunlarda şaibe yoktur. Gerçek ortadadır. İleri saat uygulaması Türkiye’nin 5 aylık zaman dilimi içerisinde enerji tüketimini arttırmıştır” şeklinde konuştu. Türkiye Enerji Dağıtım haritasını gösteren Özdağ, “ Enerji Bakanlığı’nın kimin çıkarlarının korumak için bunda ısrar ettiğinin başka bir izahı yoktur” dedi.
Özdağ, ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesi’nin hazırlamış olduğu raporun detaylarını öğrenmek için bilgi edinme hakkı çerçevesinde dilekçe yazan vatandaşlara olumsuz cevap verildiğini söyledi.
Haber-Kamera: Yasir BABA