Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberleri | Samsunspor

“Kitaplarımı okuyan insanlarla buluşmayı önemsiyorum”

Özel Haber

Karadeniz 4. Kitap Fuarı kapsamında Samsun’a gelen bir diğer isim olan yazar Mine Soysal, Samsunhaber.com mikrofonlarına konuştu. Soysal, kitaplarını okuyanlarla buluşmayı çok önemsediğinden bahsetti.

Samsun haber - Samsun’a Karadeniz 4. Kitap Fuarı kapsamında gelen Günışığı Kitaplığı’nın kurucusu ve yazar Mine Soysal, küçük ve büyük okurlarıyla buluştu. "İlkgençliğin Gelgitleri ve Daralan” adlı söyleşisinden sonra okurlarının kitaplarını imzaladı. Biz de Samsunhaber.com ekibi olarak Mine Soysal ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik.

Sizin için en iyi okurlar kimlerdir, çocuklar mı büyükler mi?

Çocuklar ve gençler en güçlü okurlar. Dünyanın en acımasız eleştirmenleri onlardır. Bir yazar olarak yazdıklarım üzerine onlarla sohbet edebilmek, söyleşebilmek kadar geliştiren, düşündüren, zorlayan çok az şey var.

Peki bir kitap bir çocuğun hayatını nasıl değiştirebilir?

Nitelikli kitaplar, özellikle edebiyat okumaları gençlikte vazgeçilmez bir önem kazanıyor. Çünkü çocuğun kendi hayatında, kendi aile ortamında ya da eğitim olanakları içinde deneyimleyemeyeceği, elde edemeyeceği pek çok yaşama biçimini, insanlık durumunu, meseleyi edebiyatın o güvenli evreninde dolanarak, özgürce içselleştirebiliyor. Bu çocuklukta, ergenlikte insanda bir daha silinmeyen izler bırakıyor ve bu izleri yetişkinliğimizde çok güzel hatırlıyoruz, hep çok olumlu hatırlıyoruz. Ben bunu hep şu kitabı okuduğumda düşünmüştüm ya da hissetmiştim diyoruz. Bunlar çok kıymetli kazanımlar.

Günışığı Kitaplığı’nı kurarken neyi amaçladınız, amaçlarınız hedefe ulaştı mı?

Günışığı Kitaplığı çağdaş çocuk ve gençlik edebiyatı yayınevi. Hem Türkiye’den hem dünyadan çağdaş yazarların kitaplarını yayınlıyoruz. Çağdaş edebiyat, bütün yaşlar için okura bambaşka bir edebiyat evreni sunuyor. Çocuğun ve gencin öncelikle çağdaş edebiyatı deneyimlemesi, onun tadına bakabilmesi bizim için her zaman en önemli mesele oldu. O nedenle de 22 yıldır çizgimizden hiç çıkmadık ama şöyle de bir mesele var, gerçeklik var; çocuğun okuyabildiği bir edebiyattan bahsediyoruz, yani bütün yaşların okuyabildiği bir edebiyattan bahsediyoruz. O nedenle çocuk edebiyatı dediğimizi, çocuğun da okuyabildiği edebiyat diye hatırlatmakta yarar var.

Peki yazdığınız kitaplardan sonra okuyan çocuklardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Tabii şu anda dijital iletişim araçları sayesinde çok çabuk ulaşabiliyorlar. Ben şanslı bir yazarım, sıklıkla ortaokullara, liselere, üniversitelere kitaplarımla ilgili davet edilip sürekli okur yaş gruplarımla buluşabiliyor ve onlarla tartışma ortamı yaşayabiliyor durumdayım. Bütün bu açık, yüzyüze iletişim içinde olabilmek benim bambaşka noktalarda kanatlanmamı, daha cesur, daha özgür olabilmemi sağlıyor. O nedenle kitaplarımı okuyan insanlarla buluşmayı çok çok önemsiyorum, çok canlı buluşmalar yaşayabiliyorum.

Samsun’a daha önce gelmiş miydiniz, buradaki okur-yazarlık oranını nasıl buldunuz?

Ben dede evi Samsun’da olan ve çocukluğumun bütün tatillerini Samsun’da geçiren bir insanım. O nedenle de Samsun benim için eskinin rüya kenti. Şimdi tabii büyümüş, gelişmiş, kocaman bir kent olmuş ama son 20-30 yıldır çok az gelebiliyorum. Kitap Fuarı 4. Yılında ve ben ilk defa katılabildim fuara. İlgi çok güzel, tabii haftasonu olmasının getirdiği bir canlılık var ama Samsun, benim her zaman yüzümü güldüren kentlerden biri oldu. Hem kitaplar, hem de yaşama biçimleri açısından çok güven veriyor bana Samsun.

Haber: Dilek Alabulut

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.